Türkiye’nin gündemine oturan ‘Yenidoğan Çetesi’ davasının ilk duruşması, dördüncü günde de devam ediyor. Muhasebeci Funda Özen, Fırat Sarı’nın epikriz raporlarının düzeltildiğini söyledi
Yenidoğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde için yargılanan 22’si tutuklu 47 sanık, dördüncü günde de hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davanın üçüncü celsesi, sanık ve müdafi yoklamasıyla başladı. Geçen üç günde 47 sanıktan 13’ünün ifadesi alındı. Sorgusu devam edecek olan 34 sanık daha var.
‘Sadece Fırat Sarı’nın epikriz raporlarını düzeltiyordu’
Duruşmada yoklamanın ardından Reyap Hastanesi’nde muhasebeci olarak çalışan Funda Özen, sanık kürsüsüne getirildi. Funda Özen, dolandırıcılık suçu işlediğine dair ne bir para alışverişi ne de hesap hareketi olduğunu söyledi. Özel Reyap Hastanesi’nde 2020 yılından bu yana çalıştığını belirten Funda Özen, savunmasının devamında mahkeme başkanın telefon tapelerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Mahkeme başkanının, evraklarda oynama yapıp yapmadığını sorduğu Funda Özen, “Ben sadece SGK faturalandırma sürecini yapıyorum” diye konuştu. Funda Özen, ‘Fırat Sarı’nın epikriz raporlarının düzeltildiğini söyledi.
‘Seni çok seviyorlar, sözleşmeli memur yapalım’
Esenyurt Belediyesi’nde Sağlık Hizmetleri Müdürü olarak çalışırken tutuklanan Renas Kılıç, ifade verdi. 2021’in Kasım ayında Esenyurt Belediyesi’nde sözleşmeli memur olarak işe başladığını, sonrasında da Sağlık Hizmetleri Müdürü olarak görevine devam ettiğini kaydeden Kılıç, “Kemal Deniz Bozkurt başkan o dönem ‘insanlar seni çok seviyor, seni sözleşmeli memur alalım’ dedi. Benim de siyasi olarak hedeflerim vardı. Ben de başkanın teklifini kabul ettim. Başkanın benden bir isteği vardı. O da muhtarlar, dernekler ve özel hastanelerden oy sağlayacak birilerini istedi” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanının “Fırat Sarı’yı tanıyor musun?” sorusunu yanıtlayan Kılıç, “2017 yılında benim çocuğum erken doğum oldu, ben bakarım dedim. O sırada benim çocuğumla çok ilgilendi” dedi.
Mahkeme başkanı, sanık Kılıç’a yenidoğan yoğun bakımına ilişkin hasta sevkine dair Fırat Sarı ile yaptığı çok sayıdaki telefon tapesini sordu. “Senin görevin hastanelere hasta göndermek mi?” diye soran mahkeme başkanına cevap veren Kılıç, “Hasta yakınlarından, muhtarlardan, ilçe başkanlarından talep gelirse gelirse yönlendiriyoruz. Esenyurt sosyoloji-ekonomik olarak seviyesi düşük bir ilçe. Bu yüzden vatandaşların durumu olmuyor, bir şeylere ihtiyacı oluyor. Bez ihtiyacı, 112 ihtiyacı, medikal ve işitme cihazı ihtiyaçları oluyor. Belediyeden destek isteyen vatandaşlar olduğu zaman tamamen yardım amaçlı hastaneden talepte bulunuyoruz. Menfaat sağlamadım” ifadelerine yer verdi.
‘Eşim 112’de çalışıyor’
Mahkeme başkanı yine Fırat Sarı ile sanık Renas Kılıç arasında geçen “Hastam az, diyor; sen, Nasıl dolu değilsin, ya bırak diyorsun. 3-4 tane boşum var diyor” konulmasını sordu. Kılıç, bu soruyu da “Ben hasta hangi hastaneyi isterse oraya gönderiyorum” ifadesiyle yanıtladı. Kılıç, mahkeme başkanın “Eşin ne iş yapıyor?” sorusunu da “Hasdal 112 acilde çalışıyor” diye yanıtladı.
‘Belediye başkanı olmak istiyordum’
Mahkeme başkanının çapraz sorgu öncesi söyleyeceği bir şey olup olmadığını sorduğu Kılıç, şunları söyledi:
“Sosyal medyada çıkan haberlerden dolayı masumiyet karinesine bakılmadı. Ben kamu zararı ile suçlanıyorum ama katil ilan edildim. Ben sadece belediyeyi zarara uğratmamış olabilirim. Bir amacım vardı, belediye başkanı olup insanlara yardım etmek istiyordum. Ben nasıl insanların arasına nasıl çıkacağımı düşünüyorum. Bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı. Siyasi partiler, siyaset yapıyor biz burada katil damgası yiyoruz. Siyasi partiler erken seçimden dolayı bizim hayatımızla oynuyor. Siyasiler kendi aralarında siyaset yapıp, Sağlık Bakanlığı’nın bir açığı aranıyor. Filler tepişir çimler ezilir. Bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar basit değil. Adalete sığınıyorum.”
Duruşmaya yarım saat ara verildi.
‘Öleceğimi bilsem yapmam’
Mahkemenin verdiği aranın ardından duruşma sanık ifadelerinin alınmasıyla devam etti. Sanıklardan Serdar Yüksel sanık kürsüsüne getirildi. Hakkında yöneltilen “suç örgütüne üye olmak” ve “kamu kurumlarını dolandırmak” suçlamaları reddeden Yüksel, “Öleceğimi bilsem böyle bir teşebbüse girmem. Sağlık Bakanlığı’nın sistemi iyi işliyor, 112 algoritmasını bozmak kolay değildir. İl dışı için algoritmanın dışına çıkmak imkansız” dedi.
Mahkeme başkanın sanıklardan Gıyasettin Mert Özdemir’e sorduğu Serdar Yüksel de “Evet iki üç defa yüz yüze görüştüm” diye konuştu. Mahkeme başkanının ‘parayı kimden aldın’ sorusuna ise, ‘Mert Özdemir’den 10 12 defa aldım’ yanıtı verdi
Hakim Çam ve Sakura Şehir Hastanesi sorusuna müdahale etti
Hasta sevklerine ilişkin konuyu anlatırken Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nden çok hasta gönderdiğini anlatan sanık Yüksel’e mahkeme başkanı müdahale etti: “Sorduğum sorulara cevap versen iyi olur.”
Mahkeme Başkanı’nın hastane sevklerine yönelik yönelttiği soruya yanıt veren Serdal Yüksel, hastane sevklerinden 112’nin haberdar olduğunu söyledi. Serdal Yüksel, il dışından gelen hastaların sevk edildiği hastaneleri şöyle sıraladı: ‘Marmara Üniversitesi Hastanesi, Siyami Ersek Hastanesi, Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi.’ Yönlendirdiğiniz özel hastane var mı sorusu yöneltilen Serdal Özel, ‘Medicalpark Hastanesi, Avcılar Medilife Hastanesi’ cevabı verdi.
‘Sadi Konuk yerine neden Beylikdüzü Devlet Hastanesine götürülüyor?’
Sanık Serdar Yüksel’in çapraz sorgusu devam ederken sanık avukatlarından biri söz alarak hasta sevkine ilişkin şu soruyu sordu:
“İl dışından İstanbul’a getirilen bir hasta, örneğin Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülecekken Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne götürülüyor. Bu nasıl oluyor? 112 avukatları açıklasın.”
Serdar Yüksel’in savunmasının adından sanık avukatı söz aldı. Müvekkilinin beraatini talep eden avukat, “Müvekkil hiçbir hastaneye sevk işlemi yapmadı. Sadece 112 personeli onu aradığında tavsiyede bulunmuştur. Sonrasında hasta oraya gitti mi, gitmedi mi bilmez. En son kararı sevki isteyen doktor veriyor. Dolayısıyla bir suç oluşmamıştır” diye konuştu.
Kaynak: Artı Gerçek