Halkın direnişle kayyım politikalarını kabul etmediğini ortaya koyduğunu ifade eden DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanları, kazanımlara sahip çıkmak için mücadele edeceklerini belirtti
İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım’da ve Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman) ve Xelfetî (Halfeti), belediyelerine kayyım atanmasına karşı başlayan protestolar birçok kentte devam ediyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih İl Eşbaşkanları Songül Korkmaz ve Mustafa Mesut Tekik halkın kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkacaklarını ifade etti.
Êlih’te 17 Kasım’da kayyımlara karşı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması istemiyle yapılan mitinge değinen Songül Korkmaz, 13 Ekim’de Amed’de, 16 Kasım’da Köln’de ve 17 Kasım’da Êlih’te yapılan “Demokrasi ve Özgürlük” mesajlarının net olduğunu söyledi. Songül Korkmaz hem konuşmalarda hem de açılan pankartlarda tecridin sonlandırılması ve çözümün muhatabının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın olduğuna dair net mesajlar verildiğini kaydetti.
‘Kazanımlarımıza sahip çıkacağız’
Mitingle kayyım politikalarına karşı ve çözümün yol haritasının gösterildiğini vurgulayan Songül Korkmaz, “Êlih mitingi bizim için önümüzdeki sürecin yol haritasını da belirlemek için bir fırsat oldu. Biz de artık önümüzdeki süreci nasıl daha iyi örgütleyebiliriz, organize edebilir, çözebiliriz, bunun üzerinde çalışıyoruz. Kaldığımız yerden mücadelemize daha güçlü, daha moral ve motivasyonlu bir şekilde tekrardan sahaya alanlar inecek ve bu halkın kazanımlarını sonuna kadar sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
‘Kadın iradesine saldırı’
Kayyım politikasıyla eşbaşkanlık sisteminin hedef aldığını dile getiren Songül Korkmaz, “Kadın iradesine pervasız bir saldırı yapıldı. Elbette bunun karşısında da ne kazanımlarımızdan ne de eşbaşkanlık sistemimizden ne de eşit temsiliyetimizden geri adım atmadık, atmayacağız. Bu günlere geldiysek bu kadınların yaratmış olduğu mücadelenin verdiği bedeler sayesinde geldik. Hiçbir kazanımı kaybetmeyeceğiz” diye konuştu.
‘Cadı avı başlatıldı’
İl Eşbaşkanı Mustafa Tekik ise, Kürt sorununda yapılan açıklamalar ardından kayyım politikasının devreye konulduğunu hatırlattı. Kürt sorununa dönük önceki dönemlerde de benzer politikaların izlendiğine değinen Mustafa Tekik, “Biz devleti yönetenlerin çoklu bir siyaset izlediğini, havuç sopa politikası güttüğünü, olası bir müzakere ve diyalog için pazarlık marjlarını en üstten başlattıklarını, biraz tehditkâr yaklaşımlarla sürece yaklaştıklarını gözlemlemiştik. Ama kayyım rejimine yönelik bu girişim, bu halk iradesine dönük gasp girişimi Êlih’te deyim yerindeyse infiale neden oldu” şeklinde konuştu.
Kayyımla birlikte itiraz yükseltenlere karşı da “cadı avı” başlatıldığını dile getiren Mustafa Tekik, bu süreçte, 300’ü aşkın kişinin gözaltına alındığını, 37 kişinin tutuklandığını, darp edilme ve ev baskınlarında kapı kırmayla sonuçlanan bir süreç yaşadıklarını ifade etti.
‘Özgürlük talebi haykırıldı’
Halkın tepkisinin kriminalize edildiğini belirten Mustafa Tekik, halkın gösterdiği direnişle hem iktidara hem de dünyaya mesajını verdiğini belirterek, halkın kayyım rejimini kabul etmediğini gösterdiğini vurguladı. Bu atmosferde Êlih’teki mitingin düzenlendiğini ifade eden Mustafa Tekik, “Mitingde, işte halk sloganlarıyla, işte dövizleriyle, pankartlarıyla bunu dile getirdi. Kayyım rejimini mitingden önceki ve sonraki tutumuyla da ona karşı refleksini sürdüreceğini beyan etti. Tüm Kürdistan ve Türkiye’ye özgürlük talebini bir kez daha haykırdı ve bu talebin eylemcisi olacağını beyan etti. Yani Kürdistan halkının dili üzerindeki, kültürü üzerindeki işte siyasal temsilcileri üzerindeki cenderenin kırılması gerektiğini, bir özgürlük alanı açılması gerektiğini, halk ifade etti. Bunun eylemcisi olduğunu alandan bir kez daha haykırdı” diye belirtti.
‘Mücadelemiz sürecek’
Kürt sorununun çözümü ve kayyımlara karşı mücadelelerinin süreceğinin altını çizen Mustafa Tekik şöyle devam etti: “Belediye eşbaşkanlarımız ve belediye meclis üyelerimiz görevlerinin başına dönünceye kadar hem demokratik düzlemde hem de Êlih’in tüm sokaklarında protestomuza, itirazlarımıza devam edeceğiz. Bir kez daha çağrı yapıyoruz: Eğer bu ülkede barışın, demokrasinin, halk iradesinin egemen olması isteniyorsa ve halk iradesine saygı göstereceklerse partimiz burada, Sayın Öcalan burada, Kürt demokratik siyasetinin temsilcileri buradadır. Yok, ‘Sizi baskılayacak, sizi iradesizleştirecez, barış tek taraflı olacak, sizden yana tek bir talep gelmeyecek’ diyorsanız her türlü bedeli ödeyecek, mücadele edecek bir halk burada. Biz onurlu bir barışa hazırız.”
Haber: Şirvan Şilan Çil / MA