AKP-MHP koalisyonunun İsrail’le ticareti durdurması için limanlarda protestolar sürerken, Şin-Bet’in Başkanı Ronen Bar’ın da ağırlandığı kaydediliyor. Türkiye’nin bu kez İsrail’le ne tür pazarlıklar yaptığı merak ediliyor
İsrail İç Güvenlik Teşkilatı olan Şin-Bet’in Başkanı Ronen Bar’ın, geçtiğimiz günlerde “gizlice” Türkiye’yi ziyaret ederek, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldiği ileri sürüldü.
İsrail istihbarat başkanı, ‘gizlice’ Türkiye’yi ziyaret etti
Gazze’yi yöneten Hamas’a bağlı ofisin açıklamasına göre Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 43 bin 846’a yükseldi. Erdoğan bir süre önce “İsrail mezalimine dünyada en güçlü tepkiyi veren, bu konuda ticaretin durdurulması dahil en somut adımı atan ülke hiç tartışmasız Türkiye’dir” demişti. Başka ülkelere İsrail’e silah ambargosu çağrısı yapan AKP-MHP yönetiminin, ticareti sürdürdüğü ortaya çıkınca Saadet Partisi Meclis gündemine taşımıştı.
Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin gizlice istihbarat şefleri üzerinden de sürdüğü kaydediliyor.
İsrail’in iç istihbaratı olan Şin-Bet’in Başkanı Ronen Bar’ın, 16 Kasım 2024 Cumartesi günü “gizlice” Türkiye’yi ziyaret ederek, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldiği iddia edildi.
Cumhuriyet’in haberine göre İsrail basınına konuşan kaynaklar, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun, Ronen Bar’ın Türkiye’deki görüşmeleri hakkında bakanları bilgilendirdiğini söyledi.
Habere göre ziyaret hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, Bar ve Kalın’ın “rehine anlaşmasına ilişkin müzakereleri yeniden başlatma çabalarını ve Türkiye’nin yardım olasılığını görüştüğünü” söyledi.
Bu arada İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, rehineleri geri getirmek için “Gazze’nin kuzeyinin tamamen işgal edilmesi gerektiğini” söyledi. Smotrich, “Rehineleri geri getirmek için Gazze’nin kuzeyini tamamen işgal etmeliyiz. Hamas’a, rehineleri geri vermezlerse sonsuza dek orada kalacağımızı ve bunun Gazze’nin üçte birine mal olacağını söylemeliyiz” açıklaması yaptı.
Hamas’ın Doha’dan taşınması
Ziyaret, “neyin karşılığı ne pazarlığı yapılıyor” dedirtti? Ziyaretin, İrail’in yeni Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar’ın 11 Kasım’daki devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Kürt ve Dürziler ile İsrail’in ilişkiler geliştirmesi, ittifak kruması gerektiği yönündeki açıklaması ve ardından İsrail devlet televizyonu KAN’ın Hamas’ın Gazze sorumlusu Halil el-Hayye’nin de bulunduğu çok sayıda üst düzey Hamas yetkilisinin Katar’ın başkenti Doha’dan ayrılarak Türkiye’ye geçtiğini yazmasından sonra gerçekleşmesi dikkat çekti. “Hamas Siyasi Bürosu’nun Türkiye’ye taşındığı” iddiaları üzerine “Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları” referanslı haberler çıktı. Türkiye’de hükümete yakın basına servis edilen haberde bu kaynağın, “Hamas Siyasi Büro üyelerinin zaman zaman Türkiye’yi ziyaret ettiğini” belirttiği, siyasi büronun Türkiye’ye taşındığı yönündeki iddiaların ise “gerçeği yansıtmadığını” söylediği kaydedildi. Hamas kadroları 2012’de Katar’a geçmişti.
BBC muhabirleri 11 Kasım 2024’te yayınlanan bir haberde Usame Hamdan ve Tahir el-Nunu gibi Hamas yöneticilerinin bir aydan uzun süredir İstanbul’da olduğunu aktarmıştı.
ABD: Türkiye’ye açıkça ifade edeceğiz
İsrail medyasında çıkan Hamas’ın siyasi ofisini Türkiye’ye taşındığı yönündeki haberlere dair ABD de açıklama yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcücü Matthew Miller, Hamas yöneticilerinin Türkiye’de olup olmadığına ilişkin soruyu, “Bu haberlere karşı çıkacak bir noktada olmadığını” diye yanıtladı.
Milller, Hamas yöneticilerinin Türkiye’ye gittikleri yönündeki raporları gördüklerini belirterek “Türkiye hükümetine Hamas konusunda işlerin eskisi gibi süremeyeceğini açıkça ifade edeceğiz. Terörist bir organizasyonun liderleri hiçbir yerde rahat olamamalı” dedi ve bazı Hamas üyeleri hakkında iddianame bulunduğunu kaydetti.
İsrail ile ticaret tartışması
Türkiye ile İsrail ilişkileri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ancak Saadet Partisi milletvekilleri, Azerbaycan petrolünü Ceyhan’a taşıyan BTC Boru Hattı’ndan Türkiye’nin İsrail’e petrol gönderdiği, petrolün Gazze’yi bombalayan ordu tarafından kullanıldığını söylemişti. İsrail’e Kocaeli’den İsrail’e jet yakıtı sevkiyatı yapıldığı, Ambarlı, Mersin, İzmir, Kocaeli’den gemilerin İsrail’in Hayfa gibi limanlarına mal taşıdığı da kaydedilmiş, limanlarda ZIM, MAERSK gibi şirketlerin gemilerine yüklemeleri önlemek için 2024 Ekim ve Kasım aylarında protestolar yapılmıştı. Filistin Eylem Komitesi, Anadolu Gençli Derneği, Saadet Partisi gibi yapıların protestolarına polis sert müdahalelerde bulunmuştu.
AKP bültenine dönüştürülen Anadolu Ajansı, Avustralya’daki ZIM protestolarını haber yapıp övüyordu, ancak Türkiye’deki ZIM protestolarını haber yapmıyordu.
Filistin Eylem Komitesi, 17 Kasım 2024’te İstanbul Ambarlı Limanı önünde eylem yapmıştı. Açıklamada, şu ifadeler dikkat çekti: “Siyonist hareketin kurduğu ve kurulduğundan beri siyonizme hizmet eden ZIM’in yayımladığı planlarda önümüzdeki üç ayda toplam 124 geminin Aliağa, Derince, İzmit, Mersin ve İstanbul Ambarlı başta olmak üzere birçok Türkiye limanını kullanacağı görülüyor. Filistin halkı insani yardıma dahi erişemediği soykırım koşullarında açlıkla sınanırken limanlarımızdan İsrail’e tonlarca ihracat yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Türkiye’den hareket eden gemiler ve kargo uçakları, işgal ordusunun kullandığı mühimmatın çeliğini, jet yakıtlarını, petrolünü, askeri teçhizatını, dikenli tellerini ve gıda tedarikini sağladı. Bir yılı aşkın süredir bu limanda soykırıma giden sevkiyatı durdurmak için birçok eylem gerçekleştirildi. 18 Aralık 2023 tarihinde Ambarlı Limanı’nda siyonist İsrail’le ticaret adı altında soykırıma lojistik destek taşıyan gemileri engellemek için yapılan ilk eylemde işkenceyle gözaltına alınan 20 arkadaşımız hakkında dava açıldı ve hâlâ yargılanıyorlar.”
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin 15 Kasım 2024 günü Meclis’te yerinden tepkileri yanıtlarken şunları söylemişti: “2000 yılında TBMM tarafından bu anlaşma onaylandı. Bu anlaşmanın onaylanmasından itibaren Bakü-Ceyhan Boru Hattı’ndan yapıldıktan sonra muhakkak günlük şu anda 700 bin varil petrol akmakta. Bu petroller tek bir firma değil farklı firmalara ait petroller Bakü-Ceyhan Botu Hattı’ndan geçiyor. Anlam olarak baktığımızda 700 bin varil 1 buçuk günde 1 tanker yüklemek anlamına geliyor. Biz Türkiye olarak bu boru hattının işletmesiyle mükellefiz. Yani içinden geçen petrolle bizim bir dahlimiz söz konusu değil. Buradan elde edilen gelir de varil başına 1.27 dolar civarında varil başına bir gelir elde edilmekte. Günlük 700 bin varil olduğunu bir defa daha ifade etmek istiyorum.”
Zengin, ilgili bakanın şirketlerden ricacı olduğunu belirtirken de “buradan gelen petrol dünyanın farklı yerlerine dağılıyor nihayetinde ama sonuç olarak bu ülkelerden bu şirketlerden İsrail’e giden bir petrolün gelmemesi konusunda bize bir anlayış gösterildiğini ve bu konudaki hassasiyetimize bu firmaların büyük bir özenle uyduğunu ifade etti” demişti. Karar gazetesi bu haberi “Ve ‘İsrail’le ticaret’ itirafı” başlığıyla vermişti.
ANKARA