PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması talebiyle gerçekleşecek miting öncesi yüz binler Köln’de yürüyüş gerçekleştirdi. Köln’deki yüzbinlere Abdullah Öcalan’ın selamını götüren Ömer Öcalan, ‘Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız’ dedi
“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında Almanya’nın Köln şehrinde büyük miting öncesi yürüyüş başladı. Haftalar öncesinden başlayan çalışmalar sonrası, sabahın erken saatlerinden itibaren Kürdistanlılar ve dostları Avrupa’nın birçok yerinden alana gelmeye başladı. Çevre ülke ve şehirlerden gelen yürüyüşçüler büyük bir coşkuyla alanı doldurdu. Toplanma alanı olarak belirlenen Deutzer-Werft’ten başlayan yürüyüş, yaklaşık 3 kilometrelik bir rotanın ardından tekrar aynı alanda sona erdi.
Yürüyüş ardından yeniden Deutzer-Werft’e gelen yüz binler burada sloganlarla mitingin başlamasını bekledi. Yapılan saygı duruşu ardından miting KCDK-E Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever ile TJK-E temsilcisi Ayten Kaplan konuştu.
Zümrüt: Binler uluslararası güçlere mesaj veriyor
İlk olarak söz alan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, “Bu meydanda, tek ses olduk. Önder Apo’nun selamlarını aldık, binlerce kez selam olsun sana. Dünya görsün ki burada binler, tek sesle uluslararası güçlere mesaj veriyor: ‘İradem İmralı’da tutsak. Fiziksel özgürlüğü sağlanana kadar meydanlarda ve alanlarda olacağız.’ CPT’ye Avrupa Konseyine buradan çağrı yapıyoruz. Bu meydanları dinleyin. Kürt halkı ve Avrupa’daki Kürtler ne diyor, duyun! Bu mesaj, Kürt halkının duruşudur” dedi.
Zübeyde Zümrüt, “Önder Apo 26 yıldır tutsaktır. Kürt halkı onu özgürleştirene kadar ve Kürt sorunu çözüme kavuşana kadar mücadelemiz devam edecektir. Önder Apo’nun özgürlüğü Ortadoğu’nun ve halkların özgürlüğüdür” diye belirtti.
Sever: Önder Apo irademizdir
KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever de, “Bizler, Önder Apo’nun etrafında toplanmış, özgürlüğünü haykırıyoruz. Önder Apo bizim irademizdir ve hepimizi bağlamaktadır. Kasım ayındayız, Kürt halkı için bir doğuş ayıdır. Doğum gününüz kutlu olsun! Almanya hükümetine çağrımızdır: 31 yıldır bu halkı, mücadelesini ve değerlerini yasaklıyorsunuz. Ancak hiçbir sonuç alamadınız. Kürt halkı, özgürlük harekenin etrafında kenetlenmiş durumda ve özgürlüğünü haykırıyor. 31 yıldır süren yasağı geri alın, bu iradeyi görün. Yaşasın Önder Apo!” dedi.
Kaplan: Çözümün adresi Abdullah Öcalan’dır
Alman ve Avrupa devletlerine seslenen TJK-E Temsilcisi Ayten Kaplan da, “Buradayız ve Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. CPT’ye, uluslararası komplo güçlerine ve tüm Avrupa ülkelerine sesleniyoruz: Hepimiz Önderliğimizin arkasındayız! Önderliğimiz, 26 yıldır ağır bir izolasyon altında tutuluyor. Bu izolasyonda Avrupa örgütlerinin de sorumluluğu vardır. Almanya, 30 yıldır PKK’yi yasaklıyor, kimliğimizi ve dilimizi hedef alan bu yasaklarla Kürt halkını baskı altında tutmaya çalışıyor. Ancak Kürt halkı özgürlük istiyor ve çözümün adresini açıkça gösteriyor: Adres Abdullah Öcalan’dır!” ifadelerini kullandı.
KJK: Mücadeleyi başarıya ulaştırma zamanıdır
KJK koordinasyonun gönderdiği mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Şimdi, halkımızın ve şehitlerimizin dinmeyen Özgür Kürdistan ve Özgür Önderlik mücadelemizi başarıya ulaştırma zamanıdır.
Bunun için tarih bizden her zamankinden daha çok mücadele, çalışma, örgütlenme, eylem ve emekte öncülük beklemektedir. Şimdiye kadar en değerli varlıklarınız ile yürüttüğünüz mücadeleyi büyüteceğinize olan inancımızla sizleri en içten sevgi ve bağlılık duygumuzla selamlıyoruz.”
Karamus: Barışa da direnişe de hazırız
Mitingde konuşan KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus da, “Kürt halkının iradesi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönüştürelim. Önderlik üzerindeki tecrit devam ediyor, bunu kıralım. Bu iradeyi dört parçada çözüm iradesine dönüştürelim” diyerek, söze başladı.
Ahmet Karamus, “Sayın Öcalan Kürt halkının iradesidir. Sayın Öcalan, uygun koşullar sağlanırsa barış ve çözüm için rol üstlenmeye hazırdır. Ve ‘Ben bu güce sahibim’ diyor. Bu irade ve gücünüz, mücadelenizden ve kararlılığınızdan geliyor; Öcalan’a liderlik ve çözüm gücü sağlıyor. Kürt halkı eşitlik, demokrasi ve barışa hazırdır. Kurdistan’ın dört parçası da bu hedefe ulaşmak için tüm yöntemlerle hem barışa hem de direnişe hazırdır. Kürt halkı, milyonlarca iradeyle mücadeleyi sürdürmektedir. Sizin direniş ve kararlılığınız, bu umudu güçlendirmektedir. Ortadoğu’ya ve dünyaya çözüm ancak birlikte gelecektir. Sayın Öcalan liderliğinde çözüm mümkündür” şeklinde konuştu.
Ahmet Karamus, “Bu mesajını tüm dünyaya, özelikle Avrupa’ya Amerika’ya, Rusya’ya BM’ye açık bir şekilde iletmek istiyorum. Kürt halkı çatışma istemiyor, barış istiyor. Eğer Türk devletinin çözüm için projesi varsa, Kürt halkı buna hazırdır. Bu mesaj, tüm taraflarca net bir şekilde anlaşılmalı ve kabul edilmelidir. Ortadoğu ve dünyadaki durum daha kötüye gitmeden bir kez daha barış elini uzatıyoruz. Herkes bu barış talebimizin çözüm için olduğunu anlamalıdır. Yüzyıldır işgalci devletler Kürt sorunun çözümsüz bırakmak istemektedir ancak Kürt halkı bunu kabul etmiyor. Sizler bu halkın varlığını tüm alanlarda büyük bir irade ve kararlılıkla ortaya koyuyorsunuz. Tüm partilere ve kurumlara çağrı yapıyoruz; Sayın Öcalan’ın elini güçlendirelim. Bu, hem bu halkın hem de sizin iradenizdir. Sesimizi duyan herkese sesleniyoruz. Siyasi, diplomatik ve direniş alanlarında sesimizi yükseltelim. Artık çözüm zamanıdır. Barış ve çözüm için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.
‘Gücüne güç katmalıyız’
Mitinge katılan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan da söz aldı. Abdullah Öcalan ile 23 Ekim’de aile görüşü gerçekleştirdiğini belirten Öcalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Nereye gidersen git, selamlarımı ilet” dediğini aktardı. Abdullah Öcalan’ın selamı yüz binler tarafından “Bijî serok Apo” sloganlarıyla karşılandı.
“Sayın Öcalan Kürtlere ve dostlarına özel selamlarını iletti” diyen Ömer Öcalan, şunları söyledi:
“Günlerdir Sayın Öcalan’ın verdiği mesaj üzerinde tartışmalar yürütülüyor. Sayın Öcalan’ın verdiği mesaj şu şekildeydi: Koşullar uygun olursa çatışma koşullarını ortadan kaldırabileceğini belirtti. Kendisinin teorik ve siyasi birikimine güvendiğini söyledi. Siyasi partiler, örgütler ve Kürt kurumları, ‘Adres İmralı’dır ve biz bu mesajın arkasındayız’ dediler. Kürt sorununun Sayın Öcalan ile demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini açıkça ifade ettiler. Bizler de Sayın Öcalan’a güveniyoruz. Sayın Öcalan, demokrasi ve barış için mücadele ediyor ve geçmişteki tecrübeleri gözler önünde. Oslo süreci, İmralı süreci buna örnek. Ancak bu süreçlerin ardından maalesef Türk devleti tarafından halkımıza çok acılar yaşatıldı. Sayın Öcalan, zindanda büyük bir moral, enerji ve kudretle, çözümün onurlu ve demokratik bir çözüm olacağını ve buna hazır olduğunu ifade etti. Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız. Bu moral, enerji ve kudret Sayın Öcalan’da mevcut ve bu gücü destelemek bizim görevimizdir.
Çözüm, kırmızı kalemle yazmakla değil; samimiyetle, ciddiyetle ve muhataplıkla sağlanabilir. Tecrit, hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde devam edemez. Ben 37 yaşındayım ve ilk defa Sayın Öcalan’ı gördüm. Kendisiyle görüştüğümde, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın durumlarının iyi olduğunu söyledi. Bende onun sağlığını sordum: ‘Bunu geç’ diyerek halkımızı sordu ve ona odaklanmamızı istedi. Sayın Öcalan bize her zaman moral verdi. Yıllardır cezaevinde olmasına rağmen bir kez bile negatif bir durum bize yansıtmadı. Hepimize güç ve umut verdi.
Muhatap İmralı’dır. Bizde çözüme hazırız, diyoruz. Halk siyaseti, demokratik siyaset yapacağız. Elitizm ve bürokratik siyasete ‘hayır’ diyoruz. Doğrudan demokrasi istiyoruz ve bu demokrasi Sayın Öcalan’ı temsil ediyor. Büyük bir moral ve net bir duruşla mücadelemizi büyüteceğiz. Başarı bizimdir.”
Geisweid: Kürt halkının sembolüdür
Ardından MAF-DAD EşBaşkanı Heike Geisweid, şunları söyledi:
“Sayın Öcalan, 25 yılı aşkın süredir tecrit koşullarında yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Günün 23 saati maruz bırakıldığı bu izolasyon, görüşümüze göre, fiziksel ve psikolojik bir tür ‘Beyaz İşkence’dir. Bu, bir insanın onuruna yapılan bir saldırıdır. Sayın Öcalan’ın durumunda ‘Umut Hakkı’ da fiilen ortadan kaldırılmıştır. Ancak Türk hukuk sistemi, bu temel hakkı tanımayı ve iç hukuka yansıtmayı reddetmektedir. Bu durum, 25 yılı aşkın süredir devam eden tutukluluğun ardından, Sayın Öcalan’ın koşullu salıverilme ihtimalinin değerlendirilmesini gerektirecektir. Biz avukatlar olarak, bu durumun siyasi ve toplumsal etkilerinin son derece farkındayız. Çünkü Sayın Öcalan yalnızca bir siyasi mahkum değil; onun davası, bireysel bir kaderin ötesine geçmektedir. Kendisi, Kürt halkının onlarca yıldır süren özgürlük, öz belirlenim ve adalet mücadelesinin bir sembolüdür.
Dünyadaki meslektaşlarımızla birlikte, biz de uluslararası toplumu bu durumu görmezden gelmemeye çağırıyoruz. Batı devletlerinin ve uluslararası kurumların bu hukuka aykırı ve insanlık dışı duruma karşı sessiz kalmaları utanç vericidir. Artık Sayın Öcalan’ın temel haklarını geri alması zamanı gelmiştir. Avukatlarıyla görüşme yasağının derhal kaldırılmasını ve İmralı’da düzenli ziyaretlerin yapılmasını talep ediyoruz. Sayın Öcalan ve tüm siyasi tutuklular için adalet ve insan hakları talep ediyor ve her türlü tecrittin sona ermesini istiyoruz. Türk ceza yargı sisteminde, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan tüm siyasi tutuklular için umut hakkının uygulanmasını talep ediyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın derhal tahliye edilmesini talep ediyoruz.”
Enternasyonalist Blok: Fizki özgürlüğünü talep ediyoruz
Mitinge katılan Uluslararası Blok (Enternasyonalist Blok) temsilcisi bir konuşma yaptı: “On yıllardır ve tüm baskılara rağmen Kürt Özgürlük Hareketi, adil bir barış için iradesini defalarca göstermiştir. Sayısız kez gerçek bir sürecine açık olduğunu vurgulamıştır. PKK, silahlarını tek taraflı dokuz kez bırakmıştır. Abdullah Öcalan, yaklaşık 26 yıldır tecrit altında tutulmasına rağmen, uzun süredir diyalog ve demokrasi temelli bir çözüm arayışındadır. Ortadoğu’daki tüm halkları birleştirebilecek bir çözüm. Türkiye’nin barış teklifleri iki yüzlülükten başka bir şey değildir. Gençlerin işkence gördüğü, insanların tutuklandığı ve sivil köylerin bombalandığı bir barış nasıl bir barış olabilir? Biz adil bir barış istiyoruz. Öcalan, bu barışın yolunu açabilir ve onun tecridinin sona erdirilmesi bu yolda anahtar yol oynamaktadır. Bu nedenle Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünü ve Kurdistan’ın tüm parçaları için barışçıl bir çözüm talep ediyoruz.”
Kethiswaran: Mücadeleniz mücadelemizdir
Tamil Özgürlük Hareketi adına Sajanthan Kethiswaran da, büyük bir vizyoner, devrimci, siyasetçi ve filozofun özgürlüğünü talep etmek için mitinge katılmış olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyduğunu ifade etti. Kethiswaran “Bahsettiğimiz kişi, PKK kurucusu Abdullah Öcalan ya da Önder Apo’dur. Abdullah Öcalan’ın adı bile, emperyalist devletlerin yöneticilerine korku salmaktadır. Bu yüzden, isminin bile anılmasını yasaklamaya çalışıyorlar. Ama biz buna boyun eğmiyoruz, aksine, sizlerle birlikte bu büyük insanın özgürlüğünü derhal talep ediyoruz; o yaklaşık 26 yıldır Türk zindanlarında haksız yere tutsak durumda. Bugün burada, onun özgürlüğünü talep etmek için toplandık. Birçok yerde Tamil Özgürlük hareketi de bu mücadelede yer almaktadır. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir” dedi.
Kethiswaran, “Öte yandan Türk devleti, Kürt halkını yok etmeye çalışıyor, hava saldırıları düzenliyor ve hesapsızca öldürüyor. Almanya devleti, bu politikayı, Kürt halkını düşünce suçları ile kriminalize ederek destekliyor, hepimizi terörist olarak damgalıyor ve toplumun bizden korkmasını sağlıyor. Oysa biz, sosyal ilerleme ve hümanizmin bayrağını yükseltenleriz. Tamil Eelam ve diasporasındaki politik olarak bilinçli insanlar yanınızdadır. Bu bizim tarihi benzerliğimizdir ve Filistinli halkla ve birçok başka halkla paylaşıyoruz. Geliniz, ezilen halkların uluslararası birliğini kurarak, tutsaklarımızın özgürlüğü için mücadele delim ve emperyalizm adına işkence yapan cellatların cezasızlığını acımasızca gözler önüne serelim. Birlikte, bugün henüz göremediğimiz birçok şeyi başarabiliriz, fakat her gün bir adım daha ileriye gidiyoruz. Zafer bizimdir, bu sadece bir zaman meselesidir” ifadesinde bulundu
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, Kurdistan, Tamil Eelam ve tüm dünyadaki tüm siyasi tutsakların özgürlüğü çağrısında bulunan Kethiswaran, “Tüm halkların ve tüm insanların kendi kaderini tayin etme hakkı, faşizme ve emperyalizme karşı, çokluğun ve çeşitliliğin olduğu dayanışmacı bir dünya için” diye konuştu.
Köln’de yüz binlerin buluşması Hûnera Azad’ın sahne alması ardından sona erdi.
Kaynak: MA