Konak’ta 2 kişinin elektrik kaçağından kaynaklı yaşamını yitirmesiyle ilgili açılan davanın ikinci duruşması görülürken, sanıkların hepsi sorumluluğun kendilerine ait olmadığını iddia etti
İzmir Konak’ta 12 Temmuz’da yağan sağanak yağış sırasında 2 kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiklerine dair açılan davanın ikinci duruşması, İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Haklarında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan dava açılan 13’ü tutuklu toplam 42 sanığın ikinci duruşması 3 gün sürecek.
Davanın ikinci duruşmasında, tutuksuz yargılanan sanıklar dinlendi.
Kimlik tespitinin ardından duruşma tutuksuz sanıkların ifade vermeleri ile başladı. İlk olarak ifadesini Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden veren sanıklardan Ahmet Çelik, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.’de elektrik mühendisi olarak çalıştığını söyledi. Bahse konu işlemin yapıldığı dönem Bursa’da olduğunu belirten Çelik, “Bahse konu firma ile o tarihlerde herhangi bir fiili ya da hukuki bağım bulunmamaktadır. Demircan Firması’nın işleyişinde ya da içinde herhangi bir görevim bulunmamaktadır. 2016’da işin yerini görmeye gelmiştim, firmada bir görevim yoktu. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum” dedi.
‘Rapora itiraz ediyorum’
Ardından ifade veren sanık Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan da kendisine bağlı iki yöneticilik ve 5 işletme yöneticiliği bulunduğunu aktardı. Arcan, “İki hususa değinmek istiyorum. Bunlardan biri sahada çalışan elektrik işçilerinin eğitimleriyle ilgili. Bunlar sahada işe başlamadan TEDAŞ’ın verdiği eğitimlere gidip başarılı olduklarında belge alıyorlar. Belge olmadan iş yapılmıyor. Ekipler 2 kişi çalışıyor. Biri işi yaparken diğeri onu denetliyor. Hatalı durumda işi durduruyor. Bilirkişi raporunda aleyhime olan suçlamaları kabul etmiyorum. Rapora itiraz ediyoruz” diye belirtti.
Arcan, aile avukatlarından Ayşe Sarıçiçek’in görev tanımında işi denetlemek de olduğunu ve denetim noktasında iki kişinin ölümünde sorumluluğu bulunduğunu yönündeki sorusuna ise, “Arıza birimleri bana bağlı değil” yanıtını verdi.
Defalarca mor uyarı yapıldı’
Duruşmaya SEGBİS ile katılan sanıklardan İZSU önceki dönem Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da, olayda İZSU’nun kusurlu olmadığını söyledi. Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna değinen Köseoğlu, “Bilirkişi raporlarında görevleri devreden, devrettiği için suçlu bulunamaz diyor. İZSU yaptığı hiçbir faaliyetinde başkalarına zarar vermez. Bu ızgaranın altında mazgal var. Kablo boru içerisinde ve ızgarayla bir teması yok. İki ızgara arasında kablolar var. Arkadaşlarımız plastik boru üzerine alarak yapıyor. Daha sonra orası araç trafiğine açık olarak 4 ay kapalı kalıyor. ‘Eğer bu kablo, yapımına uygun olsaydı bu olay yaşanmayacaktı’ diyor. İddianamedeki tek doğru şey bu. O bölge için defalarca mor uyarı vardı. Günlerce yağmur yağdı. Kablo ızgaraya temas etseydi, yüzlerce insan ölürdü. Orada çalışma yapan bir arkadaşım kabloya zarar verseydi, çok farklı sonuçları olurdu. Bu işte imalat hatası yok” ifadelerini kullandı.
Köseoğlu ayrıca bilirkişi raporunun veriden yoksun olduğunu belirterek, yeni bir rapor alınması gerektiğini talep etti ve İZSU’da çalışanların imalat kusuru olmadığını savundu.
‘Sorumluluk bana ait değil’
Sanıklardan Gediz Elektrik’te Dağıtım Sistemi İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım da şunları söyledi: “2019 yılında yapılan kablo tesisi ile ilgili bir bilgim ya da görevim yok. Arızaların takibi ya da tamiri bana bağlı birimlerin görevi değil. Sahada bir yapılanması olan bir birim değilim. EPDK tarafından yayınlanan yayınların planlanıp bütçesinin oluşturulması sorumluluğum var. Sahada meydana gelen olaylar ne benim ne de bana bağlı birimlerin görevi değildir. Söz konusu noktada 2022 yılında bakım çalışmaları yapılmış ve EPDK’ya bildirilmiştir. 2024 yılında yapılacak bakımlar da planlanıp bildirilmiştir. Arıza onarım işi dahil olmak üzere bütün işler için bir iş emri oluşturulur. Bu ihbarlara istinaden oluşturulan iş emirleri ve yapılan işlerde ben ve bana bağlı birimlerin sorumluluğu ve görevi bulunmamaktadır.”
Sanıklar suçlamaları kabul etmedi
Sanık İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan da işin yapıldığı tarihlerde idarede hiçbir görev ve sorumluluğu olmadığını söyledi. İşlemlere dair daire başkanının gerekli açıklamayı yaptığını kaydeden Erdoğan, “5 Eylül tarihinde asaleten atandım. Genel müdürler, kurumların sadece yöneticileri değildir. Abisi ve koruyucusudur. Bu olay olduğundan bu yana biz Adalet Bakanlığı’na elimizden geldiğince yardım ettik. Yargılanmaktan kaçmamak gerekiyordu. Elimizden gelen yardımı yaptık. Üzerime atılı suçlamaları ve beyanları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Sanıklardan Gediz Elektrik Teknisyeni ve kabul heyetinde görev yapan Erman Çalık da yaşanan olayın kendisinin görev ve sorumluluklarının dışında olduğunu belirtti.
Yargılamanın ikinci duruşmasının ikinci oturumu yarın İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek.
İZMİR