Haber Analiz
Suriye’nin düğümünün çözüleceği İdlib’de geri sayım başladı. Suriye ordusu İdlib’e operasyon için güç yığınağı yaparken, Türkiye çetelerin ömrünü uzatmak için güvendiği Rusya da bu operasyonun yapılması için çeşitli gerekçeler ileri sürüyor.
Aslında Astana süreci Afrin’e yapılan operasyon ile bitmişti. Zira Rusya bu süreçle elde edebileceği tüm sonuçları elde etmişti. Ama Erdoğan, Rusya ve İran’a ittifakta gibi görünüp izlemek istediği politikalarını devam ettirmek için bu süreci sürdürmek istiyordu. Rusya açısından süreç bittiği için yaz başından itibaren Rusya İdlib’i gündem yapmaya başladı. Eylül ayında Tahran’da yapılan Üçlü Zirve’de Vladimir Putin’in, kameralar karşısında yaptığı açıklamalarla Erdoğan’ı selefi grupların sözcüsü ilan etmesinin nedeni de buydu. Zirve’den kısa süre sonra Rusya’dan yapılan açıklamalarda, İdlib için çanların çaldığı, İdlib’e yönelik operasyonun başlayacağı açıkça ifade ediliyordu.
Astana toplantılarının ilki 23 Ocak 2017’de yapıldı. Rusya bu toplantıların kararını, Türkiye’nin Suriye’de bir uçaklarını düşürmesi, ardından Aralık’ta Astana toplantılarının kararlarının alınacağı bir toplantı sırasında Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürüldüğü gün Moskova’da yapılan toplantıda aldırdı. Zira Rusya’nın bu toplantılarla önüne koyduğu önemli hedefler vardı. Hedeflerin başında Suriye’nin hemen hemen her yerine dağılan ve her şeyleri ile Türkiye’ye bağlı olduklarını tespit ettiği gruplarını denetime almak, istediği bölgelere çekmek, bu toplantılar çatısı altına getirip tasfiye etmek geliyordu.
ABD, Fransa ve Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye destek vermelerinin birkaç nedeni vardı. ABD, Nusra dışındaki bütün grupları İdlib, Halep ve çevresinde son ana kadar desteklemişti. Desteklemesinin nedeni, Suriye iktidarını düşürmese bile zayıflatıp şartlarını kabul ettirme noktasına getirmekti. Bu aynı zamanda Rusya’nın bölgede zayıflaması demekti. Rusya ile kendi aralarında adlandırdıkları gibi Fırat’ın batısında güçlenmesinin, hakim güç olmasının önüne geçmek için bu gruplar desteklenmeliydi. Bu gruplar ABD ve Fransa için henüz işleri bitmediği için destekleniyordu. Aynı zamanda bu gruplarla Kürtleri de hizaya getirmeyi düşünüyorlardı ki, 7 yıllık Suriye iç savaşı boyunca bu politikayı izlediler.
Suriye İdlib için hazırlıkta
Suriye Eylül ayından bu yana İdlib’e yönelik bir operasyon için hazırlık yapıyor. Rusya’nın Türkiye’ye silahsızlandırılmış bölge oluşturma için verdiği geçici süre boyunca da Suriye, İdlib’e yapacağı operasyon için askeri yığınak yaptı. Askeri yığınağını son dönemlerde arttırdı. Aslında bir anlamda operasyon için yapılması gereken hazırlıklar tamamlandı, denilebilir. Operasyonun başlaması için selefi gruplar Halep’e saldırtıldı. Bununla İdlib’deki çeteler başta Halep olmak üzere Suriye’nin tamamı için tehdit oluşturmaya devam ettikleri mesajları verilmek istendi. Suriye ordusu kısa süre içinde İdlib’e operasyon başlatacak.
Ama işin içinde Rusya var ki, Türkiye’nin oraya girmesine onay veren Rusya’dır. Astana toplantılarının garantör ülkeleri Rusya ve İran, Türkiye’nin oraya girmesine onay vermişti. O zaman bu ülkelerin istemi üzerine de Türkiye çıkmak zorunda. Çıkmaması durumunda, Suriye ordusu ile savaş pozisyonuna girmesi durumunda aynı zamanda bu ülkelere savaş açması gerekir. Böylelikle aslında çoktan başlayan ve merkezi Ortadoğu olan ‘3. Dünya Savaşı’nda şu ana kadar siyasi ve diplomatik bir şekilde yer alan güçler sahaya askeri olarak da inmiş olurlar. Bütün bunlar ihtimaller dahilinde. Bilinen bir gerçeklik var ki o da Suriye’nin kısa süre içinde İdlib’e operasyon başlatacağı. Diğer gelişmeler ise buna göre şekillenir.