Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî belediyelerine kayyım ataması protestoları devam ederken, Xelfetî Belediyesi’ni DEM Parti Eş Genel Başkanları ve siyasi parti temsilcileri ziyaret etti. Burada konuşan Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, Çözüm diyorsanız Kürtler burada, İmralı oradadır’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha yüksek bir oy farkıyla kazandığı Êlih (Batman), Mêrdîn (Mardin) ve Xelfetî (Halfeti) belediyelerine 4 Kasım’da kayyım atanmasının ardından başlayan protestolar 3’üncü gününde devam ediyor. İrade gaspına karşı birçok yerde eylemler gerçekleşirken, gaspın gerçekleştiği merkezlerde de yurttaşlar sokakları terk etmiyor.
Xelfetî
Riha’nın Xelfetî (Halfeti) ilçesinde kitle, sabahın erken saatlerinde ablukaya alınan belediye binası önünde toplanmaya başladı. Kitlenin içerisinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Dilan Kunt Ayan, Ayten Kordu, Ferit Şenyaşar, Mithat Sancar, Ömer Öcalan, Zülküf Uçar, Xelfetî Belediye eşbaşkanları Saniye Bayram ile Mehmet Karayılan, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi yer aldı.
Direniş şarkıları ve sloganlarının yükseldiği nöbette, yurttaşlar belediye binasına girişlerinin engellenmesini protesto etti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile EHP, TÖP, TİP, EMEP, SMF, SYKP, SODAP, KKP, PİA, Devrimci Parti, ESP, İHD, Alevi Bektaşi Federasyonu, KESK’ten çok sayıda isim, bugün kente geldi. Heyet, kent girişinde coşkulu bir şekilde karşılandı. Kitle, daha sonra direnişin sürdüğü belediye binası önüne geçti. Yürüyüş boyunca “Direne direne kazanacağız” ve “Kayyım Kürdistan’dan defol” sloganları atıldı.
Beştaş: Direnişinizi selamlıyoruz
Kitlesel açıklamada konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, “AKP-MHP iktidarı ortaklaşarak yargıya yön veriyor. Eş başkanlarımızın çalışmaları kriminalize ediliyor. Suç işleyen yok, halk iradesinin gaspı var. Bu darbeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Hakkari’de olduğu gibi burada büyük bir direniş var. Direnişinizi selamlıyoruz. Burası Sayın Öcalan’ın memleketi. Bir yandan çağrı yapılıyor, bir yandan disiplin cezaları veriliyor. Çağrı değil adım atın. Sonuna kadar direneceğiz. Herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.
Bakırhan: Çözüm diyorsanız Kürtler burada, İmralı oradadır
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “İnkarcı bir iktidar ile karşı karşıya olduğumuzu bir çok kez dile getirmiştik. Kürt seçemez, dili ile konuşamaz deniliyor. Kürt’ün iradesi cezaevine atılıyorsa biz iktidara Halfeti’den soruyoruz; Kürt ne yapsın? Diyalog istemeyenler, Halfeti, Batman ve Mardin’e kayyım atayanlardır. Ciddi bir aldatmaca ile karşı karşıyayız. Bizler ezilenlerin, emekçiler, gençler ve kadınlar olarak irademizi gasp eden bu iktidarı uyarıyoruz. Bu yol Türkiye’yi bir yere götürmez. Bırakın Halfeti halkı kimi seçtiyse o yönetsin. Sizler sıkıştığınız zaman kayyıma başvuran, kolluğa yapışan, yargıyı sopa olarak kullanan bir zihniyete sahipsiniz. Kürtler, demokrasi, eşitlik ve özgürlük istiyor. Bu sınav sizin sınavınız. Çözüm diyorsanız Kürtler burada, İmralı oradadır. Barış istiyorsanız, kayyım aramaktan vazgeçin” ifadelerini kullandı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Öcalan arasında 23 Ekim’de yapılan görüşmeye değinen Bakırhan, “Sayın Öcalan, Ömer Öcalan ile görüştüğünde Halfeti’nin önemine değinmişti. Buraya kayyım atayanlar birlikte yaşam irademiz kayyım atmamıştır. Bu karar geri alana kadar, Mehmet Karayılan ve Saniye Bayram görevinin başına geçene kadar alanlarda olacağız. Direneceğiz” dedi.
Hatimoğulları: Diğer elle sopa indiriyorlar
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bıkmadan usanmadan şunları tekrar etmeye devam edeceğiz. Kayyım sarayın eli ile gerçekleşen, siyasi polis darbesidir. Seçme ve seçilme hakkının ortadan kalkması demektir. ‘Kürt sorununu çözelim’ dedi, elini uzattı ama diğer eliyle halkların üzerine sopa indiriyorlar. İç barışı sağlamak isteyenler kayyım atamaz. Türkiye’de iç barışı sağlayanlar Esenyurt’a kayyım atamaz. Kürdistan’da deneyimledikleri kayyımı Türkiye’ye de atıyorlar. Bugün susmayalım ki yarın hiç bir yere kayyım atanmasın. Ortak mücadele ile kazanacağız. Sayın Öcalan’ın memleketinde sesleniyoruz; tecridi kaldıracak olan sizlersiniz. Biz tecrit kalksın diye direniyoruz. Tecridi derhal kaldırın” ifadelerini kullandı.
Öztürk: Türkiye’nin her yerinde kardeşleriniz var
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, “Sizler ile birlikte olmak, destek olmak için geldik. Bir ellerinde hançer varken el uzatıyorlar. Bu koşullarda barış nasıl olacak? Kürt halkına büyük değer veriyoruz. Türkiye’nin her yerinde kardeşleriniz var. Eğer birlik olursak, tek vücut olursak bu iktidarı da kayyımları da göndeririz” diye belirtti.
Merttürk: Gezi’de, Kobanê’de birlikte direndik
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, “3 gündür iradesi gasp edilen halklar ile omuz omuza mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Gezi’de, Kobanê’de birlikte direndik. Barış maskesi yüzlerinde durmuyor, o kadar yüzsüzler. Sadece 7 aydır kayyımın borcu ödensin diye büyük bir mücadele verilmiş. 7 ayda bu küçük ilçede büyük bir birikime imza atılmış. Bu mücadeleyi saygı ile selamlıyoruz. Bütün politikaların karşısında direndik. Diktatörleri koltuklarında indireceğiz. Omuz omuza mücadele edeceğiz” diye kaydetti.
Aslan: Kayyımları geri çekin
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “Kürt ve Türk işçiler olarak ortak bir mücadele kuramadığımız sürece bu vahşi uygulamalar devam edecek. Kayyımları biran önce geri çekin. Kürt halkının çıkarları ve sorunları aynı zamanda Türk halkının da talep ve çıkarlarıdır. Güçlerimizi birleştirmek zorundayız” dedi.
Taşçı: Kader birliğimiz var
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, “Daha önce de dayanışma için buralara geldik. Kobanê’de halk ile dayanıştığımız için onlarca yoldaşımız tutuklandı. Türkiye halkları ile devrimcilerin kader birliği var. Kayyıma karşı da bir kader birliğimiz var. Sizin direnişinizi selamlıyoruz. Biz kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Uçar: Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “31 Mart’tan iki gün sonrada buradaydık. Çünkü AKP sandıkta kaybettiğini YSK eliyle elde etmek istedi. Ama halk izin vermedi. Meclis’te Kürt halkının teslim olmasını tartışıyorlar. Kürt halkının iradesinden vazgeçmesini tartışıyorlar. Vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorunu yok diyenler, Kürt sorununu çözemezler. Ankara’da konuşanlar Kürdistan’a gelsinler; Kürt sorunu var mı yok mu, görsünler. Kürt halkı 31 Mart’ta sadece belediyeleri kazanmadı, kendi kendini yönetmek istediğini ortaya koydu. Sayın Öcalan’dan rol çalıyorlar. Sayın Öcalan yıllardır savaş olmasın diye mücadele etmeye devam ediyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın, bütün halklar özgür bir düzlemde yaşasın. Müjde verir gibi yeni kayyım haberini veriyorlar. Kayyımların bu ülkeye bir katkısı olmadı. Bir avuç kişi zengin oldu sadece” dedi.
İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, SODAP Sözcüsü Kezban Konukçu, SMF Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, ESP’den Satiye Ok, KKP’den Sinan Çiftyürek de ortak mücadele çağrısı yaptı.
Konuşmaların ardından DEM Parti ilçe örgütü binasına yürüyüş düzenlendi.
Êlih
Êlihli yurttaşlar ve seçilmişler 3 gündür kayyım gaspına karşı direnişini sürdürüyor. Polisin saldırılarına rağmen sokakları bırakmayan gençler iki gündür “Bijî serok Apo” sloganlarıyla direnişlerini sürdürürken, Êlih’in 3 noktasında toplanacak kitle, saat 13.00’da Gülistan Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti.
Seyid Bilal Caddesi’nde bulunan Gök Taksi önünden yapılacak yürüyüşe, yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük, DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ile milletvekilleri Sümeyye Boz, Mahmut Dündar katıldı.
Seyid Bilal Caddesi’nde bulunan Gök Taksi önünden de sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirilirken, halk ise zılgıt ve alkışlarla destek vererek yürüyüşe katıldı. Gülistan Caddesi’ne kadar sürdü. Yerine kayyım atanan Kitleye kadınların ilgisi yoğun oldu. 7’den 70’e kadınlar, gençler zafer işaretleriyle birlikte yürüyüşe katıldı.
Yılmaz Güney Parkı’nda toplanan kitleye de yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Yeşil Işık, DEM Parti milletvekilleri Ceylan Akça ve Ömer Faruk Hülakü katıldı. Kitle, Yılmaz Güney Parkı’nda bir araya geldi. Yürüyüşe geçen kitle sık sık “Jin jiyan azadî”, “ Bê serok jiyan nabe”, “Direne direne kazanacağız” ile “Bijî serok Apo” sloganları attı. Yürüyüşe katılım buluşma noktasına yaklaştıkça artarken, yürüyüşe yoldan geçen araçların içindeki yurttaşlar korna, zafer işareti, zılgıtlar ile eşlik etti. Buluşma noktasına gelindiğinde ise kitle hep bir ağızdan “Hırsız kayyım” sloganı attı.
Kültür Mahallesi’nde bir araya gelecek kitleye de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP ) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti milletvekilleri Sebahat Sarıtaş ve Serhat Eren katıldı.
Kültür Mahallesi’nde bir araya gelen kitle, alkış, zılgıt ve sloganlarla Basın Kavşağı’na geldi. Yürüyüş boyunca “Bijî serok Apo”, ” Be serok jiyan nabe”, “Kürdistan goristan ji bo faşistan”, ” Bijî berxwedana gele Kurd”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Yürüyüşe gençler, “Bijî serok Apo” sloganlarıyla yürüyüşe dahil oldu. Kitleye yol boyunca çevredekiler de alkışla destek verdi. Basın kavşağına varan kitle, polis noktasına doğru dönerek, “Dikkat dikkat. Belediyemizi boşaltın” anonsu yaptı.
Basın Kavşağı’nda kısa bir açıklama yapan DEM Parti Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, “Bu hukuksuz, kirli, Kürt halkını, iradesini tanımayan karar geri çekilmedikçe Kürdistan halkı olarak ayaktayız. Direnişle başarıya ulaşacağız. Buradayız, ayaktayız, direneceğiz. Mutlaka kazanacağız” dedi. Basın Kavşağı’ndaki binlerce kişilik kitle sloganlarla bekleyişini sürdürüyor.
3 koldan yapılacak kitlesel yürüyüşler Gülistan Caddesi’nde birleşerek, kayyım atanan belediyeye yürüdü.
Mêrdîn
Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından belediye binası önünde başlatılan eylemler devam ederken, heyetlerin destek ziyaretleri de sürüyor. Büyükşehir Belediye binası önünde sürdürülen eylemi, sabah saatlerinde Mêrdîn Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve yurttaşların yanı sıra Kürt siyasetçiler Çağlar Demirel ile Ayla Akat Ata ile çok sayıda kişi ziyaret etti. Belediye Eşbaşkanları Ahmet Türk ile Devrim Demir’in karşıladığı heyetler desteklerini iletti. Destek ziyareti sonrası açıklamalar yapıldı.
Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir, burada yaptığı konuşmada, “Bizler mücadelemizi bugüne kadar direnerek getirdik. Bugünden sonra da direnişimizi büyüteceğiz. İrademize el koyanlar, direnişimiz karşısında geri adım atacaklar. İrademize sahip çıkıp mücadelemize inanalım. Bizler her şart altında kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Siyasetçi Ayla Akat Ata’da destek ziyerinde bulunduğu nöbette, “Devlet bu güç karşısında çaresiz. Elindeki tek araç zulüm ve bunu kullanıyor. Elindeki tek araç hukuksuzluk ve bunu kullanıyor. Bu ülkede yıllarca bize ‘siz ayrımcılık yapıyorsunuz, bölücülük yapıyorsunuz’ dediler. Ama bugünkü pratiğe bakın, asıl ayrımcılık, asıl bölücülük ve asıl bu ülkeye ihanet tam da budur” diyerek, kayyım politikalarını eleştirdi.
Siyasetçi ve TJA aktivisti Çağlar Demirel ise, ‘Onlar, Kürt halkının iradesini yok etmek istiyorlar. Her gün daha da büyüyoruz, halkımız her geçen gün daha da güçleniyor. Biz TJA olarak Mêrdîn’deyiz ve irademize sahip çıkacağız’ vurgusunu yaptı.
‘Bir sofra kurmuşsunuz, sofranın üzerinde bir şey yok’
‘Eğer siz bir halkın halk olduğunu, bir dilinin olduğunu, bir kimliğinin olduğunu ve bir kültürünün olduğunu içselleştirmezseniz, onu çözemezsiniz’ diyen Eşbaşkan Ahmet Türk şu ifadeleri kullandı:
O iradeyi ortaya koyamazsınız. Çünkü siz bugün Kürt halkının varlığını bile kabul etmeyen bir mantıkla hareket ediyorsunuz ve bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Bugün Ortadoğu’daki gelişmelere baktığımızda, İran’da oluşacak gelişmelere baktığımızda, Ortadoğu’da oluşacak kaostan Türkiye’nin nasıl bir döneme geçeceğini bildikleri için bir tarafta el uzatmaya çalışıyorlar. Biz gerçekten bugüne kadar uzatılan her eli tuttuk. Çözüm için her zaman düşüncemizi ortaya koyduk. Ama bir sofra kurmuşsunuz, sofranın üzerinde bir şey yok. Ne yapacağınız konusunda bir şey söylemeden, sadece bazı söylemleri dile getirerek, Kürt halkını ne ikna edebilirsiniz ne de Kürt halkının haklı ve makul taleplerini karşılayabilecek bir süreci başlatabilirsiniz.
Kaynak: MA