Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî belediyelerine kayyım atanması protestoları devam ederken, yurttaşlar; ‘Belediyeler bizim belediyelerimizdir, defolup gitsinler’ vurgusunu yapmaya devam ediyor. Xelfetî’de konuşan DEM Partili Sancar ise, ‘Kürt halkı demokratik siyasette sahip çıkmakta ısrarcı’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha kazandığı Êlih (Batman), Mêrdîn (Mardin) ve Xelfetî (Halfeti) belediyelerine kayyım atanmasının ardından başlayan protestolar sürüyor. İrade gaspına karşı birçok yerde eylemler gerçekleşirken, gaspın gerçekleştiği merkezlerde de yurttaşlar sokakları terk etmiyor.
Êlih
Êlih’te Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ve görevden alınarak yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük’ün de aralarında bulunduğu kitle, 3 ayrı koldan Habip Başkan Parkı, Gala Düğün Salonu önü ve Salih Özdemir Parkı’nda toplandı.
Kitle, bu noktalardan belediye önüne doğru alkış, zılgıt ve sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdi. Üç koldan gerçekleştirilen yürüyüş Gülistan Caddesi’nde bir araya geldi. Kitleye CHP’li heyet de dahil oldu. İstanbul’dan Êlih’e giden Aralık Feminist Kolektifi üyeleri de Gülistan Caddesi’nde yurttaşlarla buluştu.
Xelfetî
Riha’nın Xelfetî (Halfeti) ilçesinde belediyeye kayyım atanmasına karşı direniş ikinci gününde de sürüyor. Sabahın erken saatlerinde yurttaşlar ablukaya alınan belediye binası önünde toplanmaya başladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Ömer Öcalan, Zülküf Uçar, Ayten Kordu, Ferit Şenyaşar, Mithat Sancar ve Dilan Kunt Ayan ile Xelfetî Belediye Eşbaşkanları Saniye Bayram ve Mehmet Karayılan da belediye binası önüne geldi.
‘Kürt halkı demokratik siyasette sahip çıkmakta ısrarcı’
Yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Mithat Sancar, kayyım uygulamalarına tepki göstererek “Kayyım halk iradesinin inkarı demek. Kayyımda kullanılan yöntemler hukukun açık ihlali anlamına geliyor. Hukuku ayaklar altına alması demek” dedi.
“Kayyım Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştiriyor” diyen Sancar, “Kürt sorununda çözümsüzlüğün nelere neden olduğunu gördük, görüyoruz. Sadece siyasi değil ekonomik anlamda da neler olduğunu gördük. Kürt sorunu çözülmeden refah yükselmez. Demokratik çözüm noktasında adım atmak için kayyımdan vazgeçmek gerek. Barış kayyım ile olmaz. Demokratik Cumhuriyet inşası için mücadelemizi sürdürüyoruz. Kayyım Kürt şehirlerinde başladığında bütün ülkeye yayılacağını başta söylemiştik. Kayyıma karşı çıkmak Kürt sorununda demokratik çözüm istemektir ” ifadelerini kullandı.
Sancar, “Bütün demokratik kesimler, özgürlük isteyenlere çağrımızı yeniliyoruz; kayyıma hep birlikte karşı çıkalım, güçlerimizi birleştirelim. Ortak mücadeleyi her alanda büyütelim. İktidar kayyım ile ne hedefliyorsa yanlış yolda. Samimi bir barış olacaksa kayyımın geri alınması gerek. Kürt halkı kayyıma teslim olmadı ve olmayacak. Boyun eğdirme çabaları nafile. Kürt halkı demokratik siyasette sahip çıkmakta ısrarcı. Gelin hep birlikte bu demokrasiye karşı uygulamaya karşı çıkalım. Demokratik Cumhuriyeti getirecek yolu birlikte açalım, ortak mücadeleyi büyütelim. Kayyım asla hedefine ulaşamayacak. Burada sağlam bir irade inanç var” şeklinde konuştu.
Kitlenin ablukaya alınan belediye binası önündeki bekleyişi halaylarla sürüyor.
Mêrdîn
Yurttaşların kayyıma karşı direnişi sürdürdüğü kentlerden biri olan Mêrdîn’de belediye önünde nöbet tutuluyor. Nöbete katılan Mêrdînliler ise iradelerinin gasp edilmesini kabul etmediklerini vurguluyorlar.
80 yaşındaki Mehmet Zeki Doğan, “Böyle bir zulmü yapmaya kimsenin hakkı yok. Bu şekilde elbet belalarını bulacaklar. Kürdistan’ın her dört parçasında da, dünyanın diğer yerlerinde de herkes hak ettiğini alacak. Bugün burada halk hakkını arıyor. İradesine sahip çıkıyor. Direnmek haklarıdır” ifadelerini kullandı.
İzmir’den Mêrdîn’e misafir olarak gelen ve kayyım haberini alır almaz belediye binası önündeki eyleme katılan Hüsnü Ekrem, “Düne kadar biz Kürtlere devlet teklif ediyorlardı. Ellerini uzatıyorlardı. Demek ki, bir taraftan bizi oyalıyor, bir taraftan da bizi vuruyorlar. Bir damla kanımız olduğu sürece de kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.
Barış Anneleri Meclisi’nden Halime Kaya, “AKP ne kadar kayyım atasa da, valinin biraz vicdanı, imanı varsa, bu halkın iradesinin üzerine oturmaması gerekiyor. Orada oturuyorsa; vicdan yok, zaten insanlık kalmamış. Mêrdîn bizimdir. Onlar ölse de, yaşasa da, kayyım atasa da, ne yaparsa yapsın, Mêrdîn bizimdir. Belediye bizim belediyemizdir. Belediyelerimizi savunacağız. Kürdistan bizimdir. Defolup gitsinler. Burada hiçbir şeyleri yok. Vali orada oturamaz. Oradan çıkmalıdır. Orası halkın yeridir. Hepimizin iradesidir” şeklinde konuştu.
Nure Tarlak adlı yurttaş da, “Kayyım toprağımıza, yurdumuza ayağını basamaz. Yurt bizim yurdumuz, toprak bizim toprağımız. Belediye bizim belediyemiz. Biz onları istemiyoruz. Yaşasın direniş. Yaşasın direniş. Kürt halkı ayağa kalkmalı, kimse evinde oturmamalı. Wan’da nasıl herkes ayaklandı, belediyemizi geri aldıysak, burada da öyle yapmalıyız” dedi.
Kaynak: MA\JINNEWS