AKP’nin hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programıyla yurttaşları müşteri olarak görmesinin sağlıkta çeteleşmeyi getirdiğini söyleyen SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus, ‘Mesele sağlık politikalarının 30 yıldır piyasalaşmasıyla ilgili’ dedi
AKP’nin başlattığı sağlıkta dönüşüm programıyla artan özel hastaneler, “Yenidoğan Çetesi”yle yeniden gündeme geldi. Dünyaya sağlıklı bir şekilde gelen, ancak çete üyelerinin kazanç sağlamak için yoğun bakım ünitelerinde tutup 12 bebeğin ölümüne neden olması, gözleri sağlıkta özelleştirmeye çevirdi.
Amed Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus, iktidarın sağlık politikalarını değerlendirdi.
‘Özel hastanelere dünya kadar para aktarılıyor’
İktidarın politikalarıyla sağlık alanında piyasalaşmanın geliştiğini ve bu alanın çok para kazanılan bir alan olarak görülmesinin çeteleşmenin önünü açtığının altını çizen Amed Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, “Eğer bir alanda kolay para kazanma, denetimsizlik, kar hırsı varsa orada tabii ki çeteleşmeye de eğilimler yaşanır ve çeteleşmeler yaşanır” dedi.
Fotoğrafın tamamına ve sağlığın ticarileştirilmesine bakmanın önemli olacağını vurgulayan Ülgen, “Biz yıllardır sağlığın piyasalaşmasından kaynaklanan sorunlardan söz ettik. Hastaların müşteri göründüğü bir ortamı kabul etmedik. Şimdi Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) özel hastanelere dünya kadar para aktarılıyor. Bu noktaların araştırılması gerekiyor. Asıl kara delik buralarda” ifadelerini kullandı.
‘Özel hastane sahibi bakan oldu’
Sağlık bakanlarının da özel hastane sahiplerinden seçildiğini ve o dönemde de bu durumu eleştirdiklerini hatırlatan Ülgen, ortaya çıkan “Yenidoğan” çeteleşmesi ardından Sağlık Bakanı’nın istifa etmesi gerektiğini belirtti. Önceki bakanlar hakkında da etkili bir soruşturma yapılması çağrısında bulunan Ülgen, “SGK’nin ‘Yenidoğan’ ve diğer yoğun bakımlara olan ödeneklerini durdurması gerekiyor. Burada bakan değil, müdür değil, kim olursa olsun kim bu soruna yol açmışsa hesap vermesi lazım. Bu meseleyi de şahıslar meselesi olarak değil de sağlık politikalarının 30 yıldır piyasalaşmasıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
‘4 hastane ile sınırlı değil’
Çeteleşmenin hastalara müşteri gözüyle bakılmasından kaynaklandığını ifade eden SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus, “Bunların olduğunu zaten biliyorduk şimdi teşhir edildi. Bu durum sadece 4 hastane ile sınırlı değil. Her kentte, her hastanede bu tür durumlar yaşanıyor. Çünkü sağlıkta yol ve yöntem bu şekilde yürütülüyor” diye belirtti.
Yoğun bakım kapasitelerinin doluluk oranına ve radyasyon kullanımına göre ödenek ayrılan bir sağlık sisteminin çeteleşmeyi getirdiğini dile getiren Ulus, “Sağlam bir denetleme yapsalardı bunlar önümüze çıkmayacaktı. Bu duruma gözünü kapatanlar, bunun peşini bırakanlar sorumludur. O zaman kim müdürse, sağlık bakanıysa sorumlu odur” dedi.
‘Çeteleşmeyi AKP çıkardı’
“Sağlığı değiştirmediler, sattılar” diyerek, sağlıkta dönüşüm programıyla halk sağlığının ticarileştirildiğini kaydeden Ulus, söz konusu programla hastaneye gidecek olan her yurttaşın cebindeki paraya göz koyan bir sağlık sisteminin oluştuğunun altını çizdi. Son dönemde kurulan şehir hastanelerinin kurulma amacının da bu durum olduğuna işaret eden Ulus, “Şehir hastanesi dedikleri hastanelerin de amacı odur. Bin tane yatağın varsa, hepsini doldurman gerekiyor. ‘Dolduramazsan paranı keseceğim’ diyor. Yani ‘hasta et’ diyor. Çete dediğimiz şey bu sürecin içerisindedir de. Çünkü onlar bunu yarattı. Çetecilik yaratıldı. Çünkü sağlık bilimle yaratılmadı. Bu çeteleşmeyi AKP çıkardı. Yanlışlık en baştan yapıldı. O yüzden AKP değişmeli” dedi.
Kaynak: MA