Gazeteci Şervan Mehmûd, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de yerleşim yerlerini hedef alarak savaş suçu işlediğini söyledi
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 23 Ekim’de başlattığı saldırılar sürüyor. Günlerdir süren saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. İç Güvenlik Güçleri Basın İrtibat Merkezi de Türkiye’nin savaş uçakları ve top atışlarıyla bölgeye 685 saldırı düzenlediğini açıkladı. Fabrikalar, petrol ofisleri, su ve elektrik üretim yerleri hedef alınan yerlerden oldu.
Saldırılar dünyanın gözü önünde yapılıyor
Şervan Mehmûd, Özerk Yönetim’in halkın sorunlarına çözüm olduğu ve saldırıların temel nedeninin de bu durum olduğunu belirtti. Şervan Mehmûd, sivil yerleşim yerlerinde halkın temel ihtiyaçlarının karşılandığı alanların hedef alındığına işaret ederek, saldırılarla savaş suçu işlendiğini kaydetti. Şervan Mehmûd, “Kuzey ve Doğu Suriye toprakları içerisinde yaşayan 6 milyonluk bir halka katliam dayatılıyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir savaş mevcut. İsrail’in Filistin ve Lübnan saldırılarına bir tepki var ancak buraya dönük saldırılara karşı bir sessizlik mevcut” diye konuştu.
‘Ortak yaşam hedef alınıyor’
Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni ve Süryanilerin birlikte yaşadığına dikkati çeken Şervan Mehmûd, “Bu saldırılar ilk defa olmuyor. Bu halklar daha önce de benzeri pek çok saldırıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye, saldırılarla demografiyi değiştirmek istiyor ve bu değişim planını sürdürüyor. Türkiye, saldırılar için pek çok bahaneyi öne sürdü. Ama hepsinin yalan olduğu, altının boş olduğu ortaya çıkıyor. Burada ortak yaşamı inşa eden halklar hedef alınıyor. Mesela Sewedê’de hedef alınan bir petrol ofisinde 7 Arap yurttaş şehit oldu. Bu da Türkiye’nin sadece Kürtlere değil, Rojava Devrimi’ni sahiplenen tüm halklara dönük bir soykırım planı içerisinde olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘Ya direniş ya direniş’
Yüzbinlerin saldırılara karşı ayağa kalktığını söyleyen Şervan Mehmûd, şöyle devam etti: “Halklar, her zaman bu saldırılara aynı yanıtı vermeyi bildi. Halklar, tarihlerinden, kültürlerinden, yurtlarından asla koparılamayacaklarının mesajını bir daha verdiler. Savaşın ortasında özerk yönetimde üretim de eğitim de devam ediyor. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Nitekim saldırılara karşı sokağa dökülen yüzbinlerce insan ‘Ya direniş ya direniş’ sloganları atıyordu.”
Kaynak: Ceylan Şahinli / MA