Katledilen Evin Demirtaş için bir araya gelen kadınlar, ‘Adalet talebimizi ve cezasızlık politikalarına karşı mücadelemizi ‘Jin jiyan azadî’ felsefesinin ışığında sürdüreceğiz’ dedi
Şiddetle Mücadele Ağı, Dicle Amed Kadın Platformu, 22 Ekim tarihinde Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’nde Abdullah Şehmusoğlu tarafından ateşli silahla katledilen Evin Demirtaş’a dair basın açıklaması gerçekleştirdi.
Diyarbakır Adliyesi önünde, “Kadınlar yasta değil, isyandayız” şiarıyla gerçekleştirilen açıklamada, Evin Demirtaş’ın fotoğrafı taşındı. Açıklamaya aynı zamanda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya da katıldı. Açıklamayı Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Cansel Atalay okudu.
Fail ‘namus’ gerekçesiyle serbest bırakılmış
Kadın katliamlarında artışın devletin sorumluluklarını yerine getirmemesi olduğunu belirten Atalay, “Bu somut gerçekliği basına yansıdığı kadarıyla failin geçmişine baktığımızda da net olarak görebiliriz. İlk eşini 1970’lerde ‘namus cinayeti’ adı altında öldüren fail, yalnızca 8 ay hapis yatmıştı. O dönemde yasalar, kadına yönelik şiddeti ‘namus’ gerekçesiyle hafifletiyor ve failin cezasız kalmasına sebep oluyordu. Ancak bu durum, kadınların örgütlü mücadelesi sayesinde değişti” dedi.
Kadın mücadelesiyle elde edilen kazanımların korunması gerektiğine dikkat çeken Atalay, kadın katliamlarının önlenmesi için devletin, şiddet faillerine karşı caydırıcı cezaların uygulanması ve önleyici tedbirlerin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti.
‘İstanbul Sözleşmesi, 6284 uygulansın’
Kadın katliamlarında yaşanan artışta İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve 6284’ün uygulanmamasının temel neden olduğunu ifade eden Atalay, “Kadınların can güvenliğini sağlamak için acilen somut adımlar atılmalı. Faillerin cezalandırılması ve mağdurların korunması için 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Atalay şu ifadeleri kullandı: “Bizler, Evin Demirtaş’ın ve öldürülen bütün kadınların sesi olarak adalet talebimizi ve cezasızlık politikalarına karşı mücadelemizi her kanaldan kadın olmanın direnci ve inadıyla ‘Jin jiyan azadî’ felsefesinin ışığında sürdüreceğiz”
Kaya: Çürüyen cinsiyetçi politikalarınız
Ardından söz alan Adalet Kaya da, kadın katliamlarının politik olduğuna işaret ederek, “İstanbul Sözleşemesi’nden bir gecede geri çekilenler, 6284 sayılı yasayı uygulamayan hukuk birimleri ve yargı, diğer bütün idari yetkililer, bu cinayetlerin sorumlusudur” dedi.
İktidarın ‘çürüme’ söylemlerine tepki gösteren Kaya, “Bununla bir algı, manipülasyon yaratılmaya çalışılıyor. Toplum kendi kendine çürümez. Çürüyen tam da sizin yargı sisteminiz, yönetim sisteminiz ve eril, cinsiyetçi politikalarınızdır. Biz diyoruz ki asla yalnız değilsiniz, birbirimize el vererek ilerleyeceğiz. Biz diyoruz ki Türkiye’deki bütün kadınlara sesleniyoruz. Önümüzde 25 Kasım var, öfkemizi diri tutalım. Sokaklarda, alanlarda haykıralım. İrademizi gösterilim” diye konuştu.
Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganı ile sona erdi.
AMED