Belçika’nın başkenti Brüksel’de 25-26 Ekim’de düzenlenen Demokratik Suriye Yolu Kongresi’nin sonuç bildirgesi açıklandı
Demokratik Suriye Yolu Genel Sekreterliği’nin açıkladığı bildirgede, Suriye’nin toprak ve halk bütünlüğünün korunması, adem-i merkeziyetçi bir sistemin oluşturulması, kadın ve gençlerin toplumdaki rolünün arttırılması ve Kürt sorununun çözümü konularına dikkat çekildi.
Kongrenin gerçekleştirildiği dönemin kritik bir süreç olduğuna dikkat çekilen bildirgede, Suriye’nin dış güçler ve askeri müdahalelerle, iç çatışmalarla ve çok taraflı işgallerle bölündüğü, bu durumun ulusal birliği tehdit ettiğinin altı çizildi. Suriye’nin iç birliğinin, uzun yıllardır iktidardaki rejimin baskıcı eylem ve politikaları ile ulusal, dini ve mezhepsel ayrımcılığın uygulanması nedeniyle zarar gördüğü ifade edildi.
Bölgesel ve uluslararası gelişmelere de değinilen açıklamada, “Bu gelişmeler, bölgenin zor ve tehlikeli bir süreçten geçmesine neden oluyor. Harita ve güç dengeleri değişebilir” denildi.
Kongrede, demokratik bir Suriye’nin inşa sürecine rehberlik etmesi amaçlanan ilkeler de sıralandı. Bildirgede öne çıkan başlıklar şöyle:
- Suriye’nin toprak ve halk birliği: Suriye’nin bütünlüğünün sağlanması, sürdürülebilir bir siyasi çözümün temel taşı olarak değerlendirildi. Bu birliğin korunması için Suriyeli tüm tarafların bir araya gelerek yapıcı bir diyalog zemini oluşturması gerektiği vurgulandı.
- Suriye sorununun Birleşmiş Milletler (BM) aracılığı ile siyasi yollarla çözülmesi, bu kapsamda alınan uluslararası kararların, özellikle de BM’nin 2254 sayılı kararının uygulanması, Suriyelilerin temsilinin arttırılması ve siyasi çözüm doğrultusunda yasal çerçevede ağırlıklarının oluşmasının sağlanması.
- Suriye ulusal kimliğinin diğer kimlikleri de kapsadığının teyit edilmesi.
- Demokratikleşme süreci kadınların aktif rol alması.
- Gençlerin temsilini sağlamanın, demokratik süreçte etkin katılımlarını artırmanın ve karar alma mekanizmalarına dahil edilmelerinin değişimin önemli bir parçası olduğu vurgulandı.
- Ulusal diyaloğun tüm taraflar arasında detaylandırılacağı adem-i merkeziyetçi bir sistem kurulmalı; Suriye halkının tüm bileşenlerinin haklarına saygı gösterilmeli ve despotizmin geri dönüşü engellenmelidir.
- Din ve devlet birbirinden ayrılmalı ve devlet, tüm dinlere karşı tarafsız kalmalıdır.
- Suriye Cumhuriyeti’nin kurulabilmesi ve bireylerin, grupların haklarının güvence altına alınabilmesi için uluslararası insan hakları standartlarına uygun anayasal hükümlere ihtiyaç vardır. Anayasanın ana hükümleri uluslararası hukukla, özellikle de 1949 Cenevre Sözleşmesi’yle uyumlu olmalıdır.
- Demokrasi, Suriye siyasi yaşamının çeşitlilik ve toplumsal refaha dayalı örgütlenmesini güvence altına alan bir sistemdir; aynı zamanda Suriye genelinde en iyi sonuçlara ulaşmanın da garantisidir.
- Kürt meselesi uluslararası hukuk çerçevesinde çözülmeli ve diğer etnik grupların hakları korunmalıdır.
- Suriye Demokratik Yolu, uluslararası ve yerel gözetim altında, tüm demokratik siyasi güçlerin katılımıyla bir ulusal genel kongre düzenlenmesi için Suriyeli demokratların birlik ve örgütlenme yönünde adımlar atılması çağrısında bulunuyor. Ülkenin gelişmiş bir geleceğinin inşasında herkesin katkısına yer verilmelidir ve bu doğrultuda diyaloğa açığız.”
Kongrenin sonunda siyasi görüşler ile siyasi süreç haritası onaylanarak sürecin denetlenmesi için bir genel sekreter seçildi.
Kaynak: ANHA