Şule Çet’in şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporu eleştiren avukat Umur Yıldırım, Adli Tıp Kurumu’nun sorumluluğu üzerinden attığını vurgulayarak, ‘5 aydır bu raporu mu hazırlıyordu?’ dedi
Habibe Eren/Ankara-Jinnews
Ankara’da bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşen, üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Şule Çet’in ölümüne ilişkin soruşturmada, beklenen Adli TıpKurumu raporu dosyaya girdi. 29 Mayıs’ta yaşanan olay sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Şule’nin kesin ölüm nedeninin tespiti için dosyayı Adli TıpKurumu Başkanlığı’na göndermişti. ATK’den çıkan raporu, Çet’in avukatı Umur Yıldırım değerlendirdi. Raporun 19 sayfasının şüpheli ve tanık ifadelerinden ibaret olduğunu belirten Yıldırım, “19 sayfa özet var. Yarım sayfa da sonuç bölümü var. Sonuç bölümünde İstanbul Adli Tıp Kurumu, ‘Ben üzerime almak istemiyorum’ diye topu atmış. Olumsuz hiçbir değerlendirmede bulunmamış. Birkaç husus var. Mesela; Şule’nin anal bir ilişkiye zorlanmış olabileceği yazıyor. İkinci olarak Şule’nin kanında bulunan bir ilaç vardı. Bunun denildiği gibi bir ilaç olmadığı, uyku bozukluğu için kullanıldığı noktasında bir değerlendirme var” diye konuştu.
‘Soruların cevabı yok’
Bunların haricinde raporda, savcılığın yönelttiği 5- 6 sorunun cevabının olmadığını kaydeden Yıldırım, “Mesela; savcılık, ‘Öldürüldü mü atıldı? Yoksa düştüğünde mi öldü?’ Bu sorunun cevabı yok. ‘Şule itilerek mi atıldı? İntihar mı etti?’ Bu sorunun da cevabı yok. ‘Veya bir itişme esnasında mı oldu, yoksa Şule’yitutmak isterken mi oldu? Bunla ilgili bir değerlendirme yapabiliyor musunuz?’ demiş. Bunun cevabı da yok. Yani dosyanın özüne yönelik sorulara cevap verilmemiş. ATKsorumluluğu maalesef kendi üzerinden atmış.” Dosyanın 4-5 aydır İstanbul Adli TıpKurumu’nda olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: “Sırf bundan dolayı bir savcı değişti.İstanbul Adli TıpKurumu 5 aydır bu raporu mu hazırlıyordu? Bu rapor mu yazılacaktı gerçekten? 5 aydır yarım sayfa bir rapor hazırladı. Bu gerçekten garip bir durum. Hiçbir sorunun cevabı yok. Kendi üzerinden atmış dosyayı. Bununla ilgili üniversitelerin fizik veya matematik bölümlerinden bir rapor aldırmayı düşünüyoruz.İkinci olarak Adli TıpKurumu’nun vermiş olduğu rapora ilişkin itirazımızı yapacağız.”
Caydırıcı bir ceza
Bunun intihar değil bir cinayet olduğunun altını çizen Yıldırım, “Artık bu su götürmez bir gerçek. Başından beri böyleydi. Fakat bunu intihar dosyası olarak açtıkları için bu kadar yanlış bir süreç ilerletildi. Verilecek cezanın caydırıcı olması gerekiyor. Bu yola bir daha kimsenin girmemesi gerek. Öbür haliyle düşünmek dahi istemiyorum, kamuoyunda olumsuz bir düşünce yaratır” diye belirtti.
ANKARA