İstanbul’daki hukuk fakültesi öğrencileri, KYK burs ve kredi ücretleriyle geçinmenin mümkün olmadığını belirterek çalışmak zorunda olduklarını vurguladılar
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK), 3 Eylül’de üniversite öğrencilerinin kaldığı yurt ücretlerine yüzde 50 zam yaptı. KYK’nin lisans öğrencilerine verdiği burs ve kredi miktarı ise 2 bin TL. Ocak ayında burs ve kredilere yapılacak zam oranı şimdiden kara kara düşündürürken, öğrenciler mevcut kredi ve burs ile geçinemiyor.
Konut krizi ve yüksek kira fiyatları öğrencilerin barınma haklarını elinden alıyor.
Ülkenin en büyük kentlerinden olan İstanbul’da okuyan öğrenciler ise ne barınabiliyor ne de geçinebiliyor. Kentteki hukuk fakültelerinde okuyan öğrenciler, yaşadıkları sorunları Mezopotamya Ajansı’na anlattı.
Kalabalık yurt odaları, 9 kişiye 1 tuvalet
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Tîjda Peker, 3 senedir KYK yurtlarında kaldığını ifade etti. İlk sene kaldığı Acıbadem’de bulunan Validebağ Kız Öğrenci yurdunda odaların 10 kişilik olduğunu belirten Peker, “10 kişilik odalarda her anlayıştan oluyor ve bundan kaynaklı sorunlar yaşanıyor. 9 kişiye 1 tuvalet düşüyor. Her sabah tuvalet sırasına giriyorduk” dedi. Yurtta verilen yemeklere de değinen Peker, porsiyonların çok az olduğunu belirterek, “Kahvaltıda bir tane poğaça oluyor ve yanına da peynir ile çikolata veriyorlar. Akşam yemeği de aynı şekilde. Bir de yemek azalınca diğer öğrencilere yetsin diye porsiyonları azaltıyorlar” şeklinde konuştu.
Peker, kaldığı yurtta asansör problemlerin olduğunu belirterek, “Kaldığım yurtta 3 tane asansör var ve bunlar sıklıkla arızalanıyor. Haber vermemize rağmen ancak bir hafta sonra tamir ediliyor. Tamir ediliyor ama yine de tereddütlerimiz var. Arkadaşlarımız 3’üncü kattan eksi bire düştü. Bu olayda arkadaşlarımız zarar görmedi ama bu durum bizi korkutuyor” şeklinde konuştu. KYK burslarının artan enflasyon ile paralel olmadığını söyleyen Peker, yurtlarda iyileştirme yapılması ve odalarda kalan öğrenci sayısının azaltılması talebinde bulundu.
‘Çalışmak zorunda kalıyoruz’
KYK burslarının yetmediğini belirten Peker, bu nedenle yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Peker, “Geçen yıl yurda aylık 345 lira veriyordum. Bu sene 525 lira veriyorum. Bu benim sadece barınma için verdiğim. Aldığımız burs zaten direkt barınma ve yol parasına gidiyor. Bunun için boş vakitlerimizde part-time çalışıyoruz. Şu anda çalışıyorum. Hem dersler hem iş zor oluyor ve bu alttan derslerimizin kalmasına neden oluyor” diye belirtti.
‘Öğrenciler eğitimlerini bırakmak zorunda kalıyor’
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Rodin Aydın, 1+1 dairede 2 kişi kaldıklarını ve kiraya yüksek meblağlar ödediklerini belirtere, “Kiraların yanında faturalar hayli kabarık geliyor. Pazar alışverişi yapmak istesek yine aynı şekilde baya bir maliyetli oluyor. Ailelerimiz de yeterince destek veremiyorlar. Zaten KYK bursunun miktarı çok düşük. Bu sebepten dolayı öğrenciler part-time işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Hatta öğrenciler artık ne yazık ki part-time değil tam zamanlı işlerde çalışıyor. On binlerce genç eğitimini bırakmak zorunda kaldı” diye konuştu.
Aydın, öğrencilerin memleketlerine bile gidip gelirken zorlandığını belirterek, “Memleketime gitmek istesem otobüs biletine 2 bin TL vermek durumundayım. Eve gidiş-gelişim nereden baksanız 6-7 bin lira tutar. Bazı hazırlık kitaplarımızın fiyatı 2 bin lira. Bunlardan dolayı öğrenciler artık tatil zamanlarında da çalışmak zorunda kalıyor. Bu da yaşadığımız ekonomik sorunların farklı boyutlarıdır” dedi.
Aydın, üniversitelerde baskının olduğuna dikkat çekerek, “Ne yazık ki baskılara karşı öğrenciler kendilerini sürekli olarak sansürlemek zorunda kalıyor. Çünkü fişlenme durumu ve tehditlere maruz kalma durumu var. Kampüsler devlet ve rektörlük tarafından etki altına alınmak isteniyor. Bundan dolayı öğrenciler kendilerini rahat hissedemiyor. Tabi burada öğrencilere düşen bu baskıyı yıkmaktır” ifadelerini kullandı.
‘Burs yetmiyor’
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ali Talay, 2 yıl boyunca kaldığı Mimar Sinan Erkek Öğrenci Yurdu’ndan ayrıldığını ve 2 arkadaşıyla ev tuttuğunu söyleyerek, “Yurt ve okul arasındaki mesafe çok uzundu ve 3 araçla gidip gelmek zorunda kalıyorduk. Yurtta 2 öğün tek yemek veriliyordu. Herhangi bir yemeği beğenmeme şansımız yoktu. Çünkü zaten aldığımız burs ortada ve hiçbir şeye yetmiyordu” dedi.
Yurtta kaldığı dönemde kendisini özgür hissetmediğini belirten Talay, “Bireysel okumalarımı yapamıyordum. Çünkü oda arkadaşlarımın tavırlarının ne olacağını bilmiyordum” dedi. Üniversitelerdeki siyasi baskılara da değinen Talay, üniversitede Filistin için yapılan eyleme müdahale edilmediğini ancak kadına yönelik şiddet ve katliama dair yaptıkları eyleme polisin saldırdığını belirtti. Talay, “Üniversitede siyasi atmosferin genellikle apolitik ve sağcı, faşist bir anlayıştan oluşuyor.
HABER MERKEZİ