Türkiye’nin işgali altındaki İdlib’de artan yoksulluk nedeniyle kız çocukları, aileleri tarafından, kimi zaman yiyecek karşılığında zorla evlendiriliyor
Türkiye ile ona bağlı paramiliter grup Heyet Tahrir Al- Şam (HTŞ) işgali altındaki İdlib’te özellikle kadınlar ve çocuklar büyük hak ihlallerine maruz kalıyor. İdlib’te son zamanlarda çocukların evlendirilmesinde büyük bir artış yaşanıyor. Erken yaşta evlendirilen kız çocukları şiddetin her türlüsüne, tacize ve tecavüze maruz kalıyor. Evlilikler kadınların bedeninde ve ruhunda asla kapanmayacak izler bırakıyor.
‘Büyük haksızlığa uğradım’
Ola Al-Qaddour da henüz 13 yaşındayken evlendirildi. Okula giderken ailesi onu İdlib’deki silahlı gruplardan birine mensup bir erkekle zorla evlendirdi. Kendisine sürekli şiddet uygulandığını anlatan Ola Al-Qaddour, babasının ekonomik nedenlerle evlendirme kararı aldığını, alınan parayla ailesinin yiyecek satın aldığını ifade etti. Evliliğin sürmesi için şiddete katlanmak zorunda bırakıldığını söyleyen Ola Al-Qaddour, “Yaşamımızın en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığımız için evlendirildim ve okuldan alındım. Büyük bir haksızlığa uğradığımı çok geç fark ettim” dedi.
‘Bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum’
15 yaşındaki Salma Al-Bakkar ise İdlib’in güney kırsalındaki Han El-Sabil kasabasından İdlib’in kuzeyindeki Killi Kampı’na göç edenlerden. Salma Al-Bakkar, çocukluğunu yaşayamadan ‘anne’ oldu. “Babam beni, bana evlenme teklif eden ilk kişiyle evlenmeye zorladı” diyen Salma Al-Bakkar, sözlerine şöyle devam etti: “Benden beş yaş büyük bir adamla evlendiğimden beri bir an bile mutlu olamadım. Bir anda kendimi sorumluluğun içinde buldum. Bir eş ve anne olarak bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.”
‘Beni okulu bırakmaya zorladı’
İdlib’in kuzeyindeki Harbanuş kasabasında yaşayan 17 yaşındaki Ahlam Hajo’nun da durumu aynı. Henüz 15 yaşındayken evlendirilen Ahlam Hajo, ailesinin baskılarından kurtulmak için böyle bir yol seçtiğini ancak çok pişman olduğunu ifade etti. Ahlam Hajo, “Eşimle evlendikten sonra beni okulu bırakmaya zorladı. Okula gitmek yerine erken kalktım, çamaşır yıkamak, yemek yapmak, temizlik yapmak gibi ev işleri yapmaya başladım. Yaşadığım psikolojik baskıyla her hakkımdan mahrum bırakılarak bir yıl sonra boşandım” dedi.
Çocuklar haklarından mahrum bırakılıyor
Psikolojik Danışman Rana Al-Hazzaa, toplumsal kültür ve kötü geleneklerin birçok kız çocuğunun hayatını mahvettiğini, hayatları boyunca kalplerinde yaralar bıraktığını ifade ederek ailelerin bu evliliklere zorladığının altını çizdi. Özellikle kırsal kesimde kız çocukların evlendirilme oranlarının arttığına dikkat çeken Rana Al-Hazzaa, bu evliliklerin toplumsal tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Çoğu evliliğin boşanma ile sonuçlandığını açıklayan Rana Al-Hazzaa, çocukların eğitim hayatından mahrum bırakıldığını ve yaşamları boyunca olumsuzlukların devam ettiğini ifade etti.
Kaynak: Lina Al-Khatib / NÛJINHA