Bölgedeki savaş ve çatışmaların büyüyeceğini ve başta Suriye olmak üzere savaşın tüm güçleri etkileyeceğini belirten Kuzey ve Doğu Suriye Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ehmed, Özerk Yönetim olarak çözüm için diyalog yürüttüklerini ifade etti
Kuzey ve Doğu Suriye Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı Îlham Ehmed, İsrail-Hamas-Hizbullah savaşının Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye etkilerine dair ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
İlham Ehmed, bölgedeki savaşın sadece İsrail, Hamas ve Hizbullah ile sınırlı kalmayacağını, genişleyeceğini vurgulayarak, “Şimdiye kadar yürütülen İsrail-Hamas-Hizbullah savaşından anlaşılan, İsrail’e karşı olan cephe giderek zayıflıyor. Bu savaş Güney Lübnan ve Gazze ile sınırlı kalmayacak; saldırılar bu temel üzerinden genişledi. Yemen de saldırılan cepheler arasında yer alıyor ve İsrail ile destekçileri de karşılık veriyor. Yani savaş Yemen’in içine de girmiş durumda. İran’a ciddi darbeler vuruldu, Irak ve Suriye’de de saldırılar var. Bu güçlerin bulunduğu coğrafyanın tamamı savaşın içinde. İsrail, açıklamalarında açıkça ‘7 Ekim öncesi ile 7 Ekim sonrası aynı olmayacak’ diyordu. Bölgede büyük değişimler yaşanıyor; bu da İkinci Dünya Savaşı sonrasında hakim güçlerin birer birer değişeceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
‘Bu daha başlangıç’
“Bu değişimler nasıl olacak?” sorusuna İlham Ehmed şu yanıtı verdi: “Bazıları seçimlerle, bazıları ise savaşla gidecek. Sonuç olarak, bölge bir bütün olarak değişime uğrayacak. Yaşanan gelişmeler ve gerilimler, daha başlangıçtır.”
Savaşın Suriye üzerindeki etkilerine ve tehlikelerine ilişkin de konuşan İlham Ehmed şunları söyledi: “Bu savaş, 100 yıldır Suriye’yi etkiliyor. Örneğin, Lübnan’da yaşanan savaş sonucunda çok sayıda mülteci Suriye’ye geçti. Suriye’nin ekonomik durumu zayıf ve kendi ayakta duramıyor. Bu kadar çok mülteci, ülke üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Gelecekte de saldırıların olması muhtemel; cepheler genişliyor. Bu da hem Suriye’yi hem de Kuzey ve Doğu Suriye’yi etkileyecektir. Kuzey ve Doğu Suriye, sınırda kalıyor. Bu nedenle bu cephelerin ısınma ihtimali var.
Atılması gereken adımlar nelerdir? Artık Suriye’nin kendini yeni bir sürecin içinde bulması ve değişime yönelmesi gerekiyor. Suriye halkı için genel bir anlaşmaya varmalı. İnat ve ısrarla ortada kalma tavrı sonuç vermeyecek, aksine Suriye’yi bir ateş topunun içine sokacaktır.”
‘Gelişmeler Suriye’yi yeni bir duruma itiyor’
“Suriye coğrafyası da hedef alınacak” diyen İlham Ehmed, Suriye üzerinde ciddi tehlikelerin olduğunu vurguladı. İlham Ehmed, “Yaşanan durum ve gelişmelere bakıldığında, çözüme doğru bir ilerleme sağlanması gerekiyor. En azından bir çaba ve çözüm arayışı olmalı. Suriye dört bölümde örgütlenmiş.
Şam hükümeti, şimdiye kadar yaşanan gelişmeleri ve değişiklikleri izliyor ve sessiz kalıyor, tavrını böyle aldı. Ancak içeride, Suriye halkının farklı seslerini dinleyip, ne istediklerini, değişimin ne kadar gerekli olduğunu ve çözüme nasıl ulaşabilecekleri konularında belirsizlik var. Bu yaklaşım, Suriye’yi yüzde yüz yeni bir sürecin içine sokuyor.
Bu süreç ne anlama geliyor? İsrail, Hamas, Hizbullah ve İran’ın bulunduğu her yeri hedef almış durumda. Dolayısıyla, Suriye coğrafyası da bu hedefler arasında yer alacak. Bu süreçte çözüme ulaşmak için adımlar atılması gerekiyor; en azından bu konuda bir çaba gösterilmesi şart” dedi.
‘Dünya sistemi bir yarış içinde’
Dünya sistemi ve yaşanan krizle ilgili olarak büyük bir yarışın bulunduğunu söyleyen İlham Ehmed, egemen güçlerin planlarına dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Çin, ekonomik olarak tüm dünyayı kontrol etmek istiyor. Rusya’nın da benzer bir arzusu var ve bu nedenle yeni adımlarla rol sahibi olmaya çalışıyor. ABD ise yürüttüğü sistemi hakim kılmak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Tüm taraflar, ABD seçimlerini bekliyor. Seçim sonrasında her biri kendi planlarını uygulamaya devam edecek. Bu nedenle ABD, açık bir şekilde İsrail’i destekliyor ve onu korumak için elinden geleni yapıyor. İran, Hizbullah, Hamas, Husiler ve bağlantılı gruplara karşı çeşitli planlar mevcut. Yeni planlar çerçevesinde Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi sürecinde, döneme ayak uyduramayan, değişmeyen ve durumu doğru bir şekilde okuyamayan herkes hedef olacak.”
`Özerkliğin savunulması yeni bir Suriye’nin garantisidir’
Yaşanan krizde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin savunulması ve tanınmasının büyük önem taşıdığını belirten İlham Ehmed, “Özerk Yönetim bölgesi Suriye’nin bir parçasıdır. Demokratik bir Suriye kapsamında, Suriye’deki tüm halklar ve bileşenler haklarına kavuşuyor. Bu elbette çok önemlidir. Bu nedenle Özerk Yönetim’i korumak ve bu yönetimin geleceğini garanti altına almak, yeni bir Suriye’nin kurulmasının garantisidir. Bunun için müzakere ve taraflarla anlaşmaya varma çabaları her zaman olacaktır. Daha önce olduğu gibi şimdi de var, gelecekte de olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Tartışmalarımız var’
Böylesine karmaşık bir durumda Kuzey ve Doğu Suriye’nin huzurunu korumak ve Özerk Yönetim modelini çözümün adresi haline getirmek için tartışmalar yürüttüklerini hatırlatan İlham Ehmed, “Dönemin ruhuna uygun olarak Özerk Yönetimi, Suriye coğrafyasında hangi koşullarda örnek bir yönetim modeli haline getirebiliriz? Bunun için kendi içimizde nasıl değişiklikler yapabiliriz?” gibi soruların tartışma konuları olduğunu belirtti. Bu durumun aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu vurgulayan İlham Ehmed, “Bu meseleler sıklıkla gündeme geliyor ve tek tek tartışılıyor. Müzakere ve ittifak içinde olduğumuz taraflarla da tartışmalarımız oluyor” diye konuştu.
Haber: Cihan Bilgin / ANHA