Ekonomik krizin nedeninin iktidarın savaş politikaları olduğunu dile getiren Wanlılar, krizin çözümünün ancak iktidarın değişmesiyle mümkün olduğunu vurguladı
İktidarın savaşa ve günlük harcamalarına ayırdığı bütçe milyarları bulurken, yurttaşların yaşam standartları ise her geçen gün daha kötüye gidiyor. Ekonomik krizin etkisiyle yoksulluk gittikçe derinleşiyor, özellikle asgari ücret ve emekli maaşıyla geçinenler geçinmekte zorlanıyor. Wan’da mikrofon uzattığımız yurttaşlar, ekonomik krizin iktidar değişimiyle mümkün olduğuna işaret etti.
Geçimlerini sağlayamadıklarını ifade eden Mahmut Biçer, asgari ücretin kira bedeliyle eş değer olduğunu vurgulayarak, Wan’da çalışanlara verilen en yüksek ücretin 12 bin 500 TL olduğunu söyledi. Krizin gittikçe derinleştiğini dile getiren Biçer, “Bu krizin nedeni mevcut hükümettir. Savaşla hiç kimse bir yere varamaz. Şu ana kadar hiçbir iktidar savaş politikalarıyla bir başarı elde edememiş ve ülke refaha kavuşmamıştır. Bunun için bir çözüm talebinde bulunuyoruz. İktidarın en acil şekilde çözüm için adım atması lazım. Umarım halkın sözü dinlenir ve çözüm sağlanır. Ama AKP’nin bu politikalarıyla gidişatın iyiye gideceğini sanmıyorum. Hükümet yetkilileri halktan kısacağına kendi maaşlarından ve harcamalarından kıssınlar” ifadelerini kullandı.
‘Kredi kartıyla yaşam sürdürüyoruz’
Halkın “perişan” olduğunu söyleyen esnaf Selahattin Durmaz, Türkiye’deki mevcut ekonomik krizin dünya genelinde eşi benzeri olmadığını belirtti. Krizin sorumlularının ülkeyi yönetenler olduğunu vurgulayan Durmaz, “İktidar faizi düşürüp, zam yapmaktan vazgeçerse en azından halk geçim sağlayabilecek. Bir ekmek 9, bir teneke yağ ise 800 ila 900, Cumhuriyet altını ise 20 bin TL olmuş durumda. Aylık bir kuruş kar elde edemiyoruz ama 35 ila 40 bin lira arasında giderim oluyor. Arada ayda bir iş varsa yapıyor ve ay boyunca topladığımız para ile geçinmeye çalışıyoruz. Kimi zamanlar ise kredi kartlarıyla yaşam sürdürüyoruz. Kredi faizleri de iki katı olmuş, gerçekten nasıl yaşayacağımızı bilemez olduk. Türkiye’deki yetkililer bu şekilde gelirleri çalıp hırsızlık yaptığı sürece kriz son bulmaz. AKP bu politikalarla kendisini bitirdi ve artık bu ülkeye çözüm olmaz” diye konuştu.
‘Krizin nedeni savaş ve işgal’
Türkiye’nin ekonomik ve siyasal olarak gidişatından memnun olmadıkları, gidişatın ise daha kötüye gittiğini anlatan Ali Ataman, insanların artık “yaşam” derdine girdiğini dile getirdi. İş olmadığı için yaşamın da olmadığını söyleyen Ataman, “Tüm bu çaresizliğin sebebi mevcut iktidar. Eskiden 100 TL’yle evin mutfağını doldurabiliyorken şu an 2 bin TL’yle iki poşet gıda alamıyorsun. Mevcut iktidar kendi topraklarına komşu tüm ülkeler ile arası kötü. Bu nedenle ithalat ve ihracat yok denilecek derecede. Döviz 40 TL bandında, altın alınamıyor bile ve bu yüzden insanlar yatırım yapacak gücü de kalmadı. 5 yıl önce 100 bin TL olan bir araç şu an 1 milyon. Tüm bunlar AKP’nin başarısıdır. İktidarın yapması gereken tek şey halkın ekonomik, eğitim ve sağlık sorunlarını gidermek olmalı. Eğitim, bilim, sağlık ve ekonomi değersizleşti. Şu an Türkiye’nin en büyük sorunu içerisindeki savaştır. Savaş ve Kürt halkına yönelik gerici politikalar son bulsa ülkenin ne ekonomik ne de saydığım diğer tüm sorunları kalır. Bir Kürt olarak eğer özgür yaşayamıyor ve işgal politikalarıyla yaşıyorsam bu yaşamın zaten bir anlamı yoktur. Türkiye ekonomisinin bu kadar geride seyretmesinin sebebi savaş, çözümü ise Kürt halkının özgürlüğüdür” şeklinde konuştu.
Ülkede çözüm politikalarının devreye girmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması gerektiğine vurgu yapan Ataman, “Ülkeyi yönetenlerden talebimiz; Kürt ve Türk halklarının eşit bir şekilde yaşamasıdır. İşgal son bulsun, özgürlüğümüze kavuşalım ve kardeşçe yaşayalım” çağrısı yaptı.
‘8 nüfuslu ailede maaş alan yok’
Nusret Kılıç, 8 nüfuslu bir aileye baktığını ve evinde aylık maaş alan tek bir kişinin olmadığını ifade ederek, “Ayın belli günlerinde inşaatlarda veya gündelik işler yaparak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. 8 kişilik eve günde en az 10 ekmek alıyoruz. Tanesi 10 liradan 100 lira yapıyor, ayda ise 3 bin lira ediyor. Bu şekilde nasıl yaşayacağız? Güne her sabah zamlarla başlıyoruz. Bugün 10 TL’ye aldığımızı yarın 15-20 liraya alıyoruz. Elektrik su faturalarına ise yine 600-800 lira para gidiyor. Ayda ev harcamalarına en az 15 bin TL gidiyor. Bu kriz ve hayat pahalılığına çözüm bulunmasını talep ediyorum” diye belirtti.
Halk değişimde ısrarcı
Asgari ücrette olduğu gibi emeklilerin de maaşının az olduğunu ve geçinemediklerini söyleyen Kemal Çakır, 32 yıl çalıştığını ve bunun karşılığında 20 bin lira bile almadıklarını söyledi. Ülkedeki sorunların çözümünün iktidarın değişimiyle yaşanabileceğini ifade eden Çakır, “Ekonomi gittikçe berbat bir hal alıyor. Mevcut hükümetin hiçbir soruna çözüm getireceğine inanmıyorum. Böyle yönetim şekli olmaz. Tek çözüm değişim. Her gelen iktidar Kürt halkını kandırıyorlar. Kürtleri kandırmayacak, sorunlarına çözüm olacak bir lider istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Wan gibi bir yerde geçinemiyoruz’
Yaşanan kriz nedeniyle gençlerin sosyal aktivite yapamadığının belirten Muharrem İlhan, Wan gibi bir yerde geçinemediklerini anlattı. Çalıştıkları yerlerde verilen ücretin en fazla 300 ila 400 TL olduğunu sözlerine ekleyen İlhan, “O parayla da ancak akşam yemeğini yiyebiliyoruz. Çalışmasak evde ya da sokakta boş boş gezeceğiz. Okul okumada da bir yere gelinmez, her şey torpil olmuş. Yıllarca okuyanlar torpili olmayınca atanamıyor. Yıllarca okusak eğer hakkımızla atanmayacaksak ne gerek var okumaya. Bu iktidarın değişmesi lazım” diye kaydetti.
Söz alan ve geçim sorunu yaşadığını dile getiren Halis Özgenç de, “Şuan bin TL eski yüz TL ile eşdeğer. Eskiden 100 TL’den alınan bir eşya şuan bin TL’den aşağı değil. Tüm bunların sebebi hükümetin yanlış politikalarıdır” diye konuştu.
Haber: MA / Mazlum Engindeniz – Mehmet Güleş