İstanbul Barosu seçimlerinde yer alan Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan Veysi Eski, ‘Etkin İstanbul Barosu, siyasal iktidarın bu kadar hukukla oynadığı bir ortamda yurttaşların haklarını savunma noktasında da etkili olur’ dedi
İstanbul Barosu, yeni yönetimini belirlemek için yarın genel kurula gidiyor. 62 bin 587 üyesi bulunan baronun genel kurulu, Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak ve 2 gün devam edecek. Baro başkanlığı için bu dönem 11 aday yarışacak.
İkiye bölünen Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, seçimlere iki adayla giriyor. İstanbul Barosu Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Ali Gürbüz ile mevcut başkan Filiz Saraç, söz konusu grubun adayları.
Turgay Bilge, Avukat Hakları Grubu’nun; Hasan Kılıç, Önce İlke Çağ Yükseliş Hareketi Grubu’nun; Mert Er Karagülle, Değişim İçin Güçlü Baro’nun: Türkan Kara, Genç Hukuk Hareketi Grubu’nun; Abdülhalim Yılmaz, Bağımsız Avukatlar Grubu’nun; Hakan Çatak, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı. Yine Yasin Şen ve Metin Uraçin, tek başlarına seçimlere hazırlanıyor.
Seçimlerin bir diğer adayı ise Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu. Kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim olan Anayasa hukukçusu Kaboğlu, Değişim İçin Avukat Grubu’nun adayı. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, söz konusu grubun içerisinde yer alıyor. “Fikir, dayanışma, eylem” şiarıyla çalışmalarını yürüten grup, seçimlerde iddialı. Değişim İçin Avukatlar Grubu listesinde yer alan ÖHD’li avukat Veysi Eski, seçimlere dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ömer İbrahimoğlu’na konuştu.
‘Yönetim avukatların sorunlarından uzaklaştı’
Mevcut yönetimin 22 yıldır baroyu yönettiğine dikkati çeken Eski, “İstanbul Barosu, avukatlar ile baro arasındaki bütün ilişkiyi kesti. Fildişi kulelerden İstanbul Barosu’nu yönetiyor. Baro, avukatların sorunlarından uzaklaştı. Aynı zamanda oligarşik bir yapı oluştu. En son bu dönem mevcut yönetim ikiye ayrıldı ve iki aday çıkardı. Bu durumdan rahatsız olan muhalif avukatlar olarak bin 200 avukatın imzasıyla Sayın Kaboğlu’na adayı olması için çağrı yaptık. Sayın Kaboğlu da bu çağrımıza ‘ben değil biz diyerek, yola çıkalım’ şeklinde yanıt verdi” dedi.
‘Kaboğlu’nun adaylığı heyecan yarattı’
Kaboğlu’nun adaylığının özellikle genç ve kadın avukatlarda bir heyecan yarattığını söyleyen Eski, “İstanbul Barosu, dünyanın en büyük barosu olmakla övünüyor. Ama baktığımız zaman hem Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları hem yargı kararları uygulanmazken maalesef etkisiz, pasif ve avukatların sorunlarından bihaber bir yönetim anlayışıyla yönetiliyor. Bugün Kaboğlu liderliğinde yaratılan sinerji baroda ciddi bir değişimin habercisi olarak görülüyor” diye kaydetti.
‘Etkin bir baro yurttaş haklarını savunabilir’
Baronun “tekçi” bir anlayışla yönetildiğini dile getiren Eski, “65 bin avukatın tüm renklerinin baroya yansıması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü etkin bir İstanbul Barosu, siyasal iktidarın bu kadar hukukla oynadığı bir ortamda yurttaşların haklarını savunma noktasında da etkili olur. Aynı zamanda bugün savunmanın tamamen devre dışı bırakıldığını görüyoruz. Bu savunmanın devre dışı bırakılması sürecinde İstanbul Barosu maalesef hiçbir şey yapmadı. İstanbul Barosu sadece özel günlerde mesaj yayınlamak, sadece Türkiye’nin gündemini belirleyen hukuki meselelerde basın açıklamaları yapmakla yetindi” diye belirtti.
‘Fikir, dayanışma ve eylem’ sloganı
Eski, seçimlere hazırlandıkları şiarda yer alan kavramlara işaret ederek, “Fikir, temel olarak sorunları doğru bir şekilde tespit etmekten geçiyor. Dayanışma ise, 65 bin avukatın yaşamış olduğu sorunlara dahil olan bir baro yaratmak. Fikir, dayanışma, eylem derken; bir eylem kararı verilecekse baronun üyesi olan avukatlarla birlikte o kararı vermek ve eylem kararını sübuta erdirmektir. Bugün baro bir çağrı yaptığında İstanbul Adliyesi’nde 100 kişi bile toplayamıyor. Çünkü baronun komisyonlarında, bütün merkezlerinde atama yoluyla yöneticiler belirleniyor. Oysaki bizim temel aldığımız yönetim anlayışı katılımcı bir yönetim anlayışıdır. Biz bütün merkezlerin ve komisyonların başkanlarının seçimle belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Patron avukatlara karşı tutum alacağız’
Avukatların büyük bir kesiminin 1 ila 5 yıl arasında bir kıdeme sahip olduğunu ve bu durum nedeniyle avukatların ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığını söyleyen Eski, mevcut yönetimin söz konusu duruma da müdahil olmadığını kaydetti. Eski, “Çoğu işçi avukat statüsünde çalışıyor. Genç avukatları zor şartlarda çalıştıran patron avukatlara karşı tutum alınması gerektiğini düşünüyoruz. Biz yönetime geldiğimiz takdirde bu tutumu net bir şekilde ortaya koyacağız. Çünkü bizler İstanbul Barosu’nun mücadeleci, demokrat, yurtsever avukatlarının bir araya gelmesinden oluşan bir yapıyız” dedi.
‘Avukat itibarını geri kazandıracağız’
Avukatların haklarını savunmak için yola çıktıklarını vurgulayan Eski, “Bugün avukatlık mesleği bu kadar itibarsızlaştırılmışsa belli bazı politik nedenleri var. Biz bu politik nedenlerle mücadele edeceğiz. Avukatların hak etmiş olduğu itibarı da tekrar geri kazandıracağız. Avukatların ‘avukatlık haysiyetine’ yaraşır bir yaşam sürdürmesi için mücadele edeceğiz” diye konuştu.
‘Baro değişirse Türkiye değişir’
Eski, gruplarına yoğun bir ilgilinin olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Böyle olduğu için de hakkımızda kara propaganda yapılıyor. Çünkü bizim girdiğimiz etkin bir baro, gerçekten demokrasi mücadelesinin de bir parçası olacaktır. Bu yüzden demokrasi karşıtı güçler, kara propaganda yapıyor. Biz Pazar günü Değişim İçin Avukatlar Grubu olarak yönetime geleceğimizi düşünüyoruz. Son olarak şunu söylüyorum; İstanbul Barosu değişirse Türkiye değişir.”
HABER MERKEZİ