Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki seçimlerin ‘yurtseverlik ve ihanet çizgisi’ arasında geçecek geçeceğini söyleyen gazeteci Aziz Köylüoğlu, bölge halkının yüzde 70’nin sandığa gitmediğini belirterek, ‘Eğer sandığa katılım fazla olursa KDP’nin kaybetme ihtimali yükselir ‘ dedi
Federe Kürdistan Bölgesi’nde 20 Ekim’de gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinin hazırlıkları devam ediyor. Seçimlerde, 2 milyon 899 bin seçmen oy kullanabilecek. YNK, KDP, Goran Hareketi, Kürdistan İslami Hareket, Kürdistan İslam Birliği, Kürdistan Adalet Topluluğu (Komel), Yeni Nesil Hareketi, Halk Cephesi, Helwest Hareketi, Serdem Kurulu ile Kürdistan İslami İlişkiler Hareketi yarışacak partilerden.
Seçimlerin YNK ile KDP’nin arasında geçmesi bekleniyor. YNK, seçim propagandasının merkezine Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılar ile KDP’nin işbirliğini oturttu. Yine KDP dönemindeki yolsuzluklar da YNK’lilerin meydanlarda sıkça dillendirdiği konuların başında. KDP ise, YNK’nin argümanlarına karşı savunma pozisyonunda.
‘Seçimler son 2 yılda 4 kez ertelendi’
Bölgedeki gelişmeleri takip eden gazeteci Aziz Köylüoğlu, 2 yıl önce yapılması gereken seçimlerin bölgedeki gelişmeler ve KDP’nin isteksizliği yüzünden 4 defa ertelendiğini hatırlattı.
Seçimin sonucuna göre bölgenin hem idari hem de siyasi anlamda yeniden şekilleneceğini ifade eden Köylüoğlu, seçimlerin KDP ve YNK arasında geçeceğini kaydetti. Federe Kürdistan’da 1992’de parlamentonun kurulduğunu, o parlamento 1994 yılına kadar devam ettiğini anımsatan Köylüoğlu, “1994’te Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki iç savaş ile birlikte bölge iki kutba ayrıldı. Bu nedenle burada bir bölgeyi KDP, bir bölgeyi de YNK yönetiyor. Tabiî bölgede peşmerge ile idare noktasında bir birliğe varma noktasında çalışmalar vardı. Fakat şimdiye kadar bu çalışmalar bir sonuca bağlanmadı. Sonuca bağlanmadığı içinde bölgedeki seçimler de 2 yıldır gerçekleşmiyor. KDP seçimlere hazırlıklı olmadığı içinde sürekli erteledi. Bunlar iç sorunlardan kaynaklıydı. Bölgesel sorunlar olarak da Türkiye 2019’dan beri bölgeye yönelik işgal saldırısını sürdürüyor. 2022 yılından sonrada işgal saldırılarını geniş bir alana yaydı. Bu nedenle de seçimlerin yapılmasını engelledi. İran faktörü de var. İran da bölgede daha güçlü olmak için siyaset yürütüyordu. Ortam uygun olmadan seçimlerin yapılmasını istemiyordu. Hem iç sorunlar hem de bölgedeki sorun ve çıkar çatışmalarından kaynaklı seçimler 2 yıldır 4 defa ertelendi” ifadelerini kullandı.
‘Bölge 3 ciddi krizin içerisinde’
Bölgenin ekonomik, siyasi ve toplumsal anlamda kriz içerisinde olduğuna dikkati çeken gazeteci Köylüoğlu, halkın krizden KDP’yi sorumlu tuttuğunu vurguladı. Köylüoğlu, “Federe Kürdistan Bölgesi, Mesrur Barzani hükümeti döneminde en kötü dönemini yaşadı. 1992 yılından beri kurulan hükümetler döneminde de sorunlar yaşandı ama Mesrur döneminde sorunlar daha da derinleşti. Mesrur Barzani döneminde Irak ile olan ilişkiler kötüleşti. Bu durum ekonomik anlamda Federe Kürdistan Bölgesini ciddi krizlere neden oldu. Türk devletiyle girdiği ilişkiler nedeniyle Türkiye’nin bölgedeki işgalini geniş bir alana yaymasına neden oldu. Bu durum hem siyasi hem askeri hem de ekonomik anlamda ciddi krizlere neden oldu. Bu ekonomik kriz nedeniyle bölgeden binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Özelikle 2021 ve 2022 yıları arasında sınırlarda çıkan fotoğraflar bu durumu gözler önüne seriyordu. Bu göçlerde toplumsal sorunları beraberinde getirdi. Bölge toplumsal, siyasi sorunlar, Türkiye işgali ve Irak ile olan sorunlar noktasında 3 ciddi krizin içerisinde. Bu sorunlar nedeniyle ekonomik sorunlar çözülmüyor” diye konuştu.
‘Türkiye işgali genişletip krizleri derinleştirecek’
Köylüoğlu, bölgede geniş bir alanı işgal eden Türkiye’nin seçimlerin yapılmaması için KDP’nin yanında saf tuttuğunu söyledi. Türkiye’nin YNK üzerinde de halkı tehdit ettiğini kaydeden Köylüoğlu, “Türk devleti bölgenin geniş bir alanını işgal etmiş durumda. Zaten 2017 yılından referandum seçimlerinin ardından bölgenin yüzde 51’ini kontrolü altına aldı. Türk devleti hem askeri alanda işgal ediyor hem de siyasi açıdan seçimleri etkiliyor. Türk devleti mili güvenlik toplantısının ardından seçimlere müdahale etme kararı aldı. KDP’nin seçimlerde kaybetmemesi için elinden geleni yapıyor. Şu anda iki ihtimal var. Eğer seçimlerde KDP kaybeder ve siyasi krizler ortaya çıkarsa Türk devleti işgalini daha da genişletip bölgedeki krizleri derinleştirecek. Türk devletinin seçimlerde YNK’ye yönelik tehditleri oldu. Bu tehditlerle bölge halkına, ‘Eğer YNK’yi seçerseniz buradaki işgalimi daha da yayarım’ şeklinde oldu. Bununla halkı korkutmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
‘KDP bölgeyi işgale açtı’
KDP’nin yürüttüğü siyasete yönelik ciddi bir halk tepkisinin olduğunu dile getiren Köylüoğlu, KDP’nin kendi siyasi çıkarları için toplumu ciddi krizlere sürüklediğini söyledi. Bölgede ciddi bir göç sorunun olduğuna değinen Köylüoğlu, şunları söyledi: “KDP 1992 yılından beri burada iktidar. Bölgedeki bütün krizlerin sorumlusu KDP’dir. Eğer bugün her gün insanlar katlediliyorsa, sivillerin üstünde bombalar yağıyorsa, eğer gençler göç ediyorsa, ekonomik bir kriz varsa sorumlusu KDP’nin siyasetidir. KDP, 1992 yılından beri sürdürdüğü siyasetle bölgede bir iç savaş çıkarttı. Bunun sonucunda binlerce Kürt genci birbirini öldürdü. Bölgede ciddi bir kargaşa yarattı. Kendi çıkarları için toplumu büyük bir krize sürükledi. Son olarak da Türk devletine teslim olarak bölgeyi işgale açtı. Halk bu konuda çok tepkili, ancak maalesef KDP’nin karşısında bir alternatifte görmüyor. KDP’nin siyaseti karşısında ciddi bir tavır gösterecek bu yönelik bir siyaset geliştirecek alternatif eksikliği var.”
‘YNK siyasetiyle bir hava yarattı’
YNK’nin KDP’nin miting alanlarında verdiği mesajlarla halkta umut yarattığını aktaran Köylüoğlu, YNK’nin halkın sandığa gitmesi için de ciddi bir çalışma yürütmesi gerektiğini ifade etti. Köylüoğlu, “YNK bölgede iyi bir propaganda yürütüyor. Özelikle Bafil Talabanî mitinglerde bir tavır gösterdi. Bu tavır tüm eksiklerine rağmen bölge halkının içini rahatladı. Özelikle Türkiye işgaline yönelik tavrı, ekonomik krize yönelik tavrı ve KDP’nin kendi dayatmasına karşı bir tavır gösterdi. Özeleştiri de yaptı. Gerçekten de YNK’nin ciddi bir özeleştiri yapması gerekiyor. Çünkü YNK 2005’ten beri KDP’ye meşruluk kazandırıyor. Hatta bir raddeye kadar KDP’nin siyasetinin bir parçası oluyor. Bu nedenle YNK’nin özeleştiri yapması gerekiyor. Bafil Talabanî bir hava yarattı. Bu hava insanları daha fazla sandığa götürebilir. Çünkü gerçekten de bölgede halkın yüzde 70’i sandığa gitmiyor. Çünkü halk bölgede KDP’nin yürüttüğü siyasete tepkili, bu nedenle de sandığa gitmiyor. Eğer sandığa katılım fazla olursa KDP’nin kaybetme ihtimali yükselir. 1992’den beri hileyle iktidar oluyorlardı. Hatta bölgede söylenen bir sözdür: ‘Ölülerin oyu ile iktidar oluyorlar.’ Yani ölmüş insanları dahi seçmen olarak göstererek iktidar oluyorlardı. YNK’nin de buna karşı sandığa gidip oy kullanacak insanları sandığa gitme noktasında ikna etmeli. Bölge halkı işgale karşı, Irak ile olan siyasi sorunlara karşı, bu nedenle de KDP’nin yürüttüğü siyasete karşı. YNK buna karşı olan siyasetiyle halkta bir hava yarattı. Eğer devam ettirirse sandığa katılımı arttırabilir.”
‘YNK öne çıkıyor’
KDP’nin kontrolü altında olan bölgelerde siyasi partilerin seçim çalışmalarının engellendiğini söyleyen Köylüoğlu, KDP’nin halk üzerinde yarattığı korku nedeniyle seçimlerin olumsuz anlamda etkileme ihtimali olduğunu belirtti. Seçimlere birçok aday ve partinin katıldığına işaret eden Köylüoğlu, şunları kaydetti: “Seçimlerde bin 191 aday seçimlere girecek. Tabii bu bölgeye göre çok fazla bir sayı. Birçok cephe var. Süleymaniye’de KDP listelerinde seçime girecek partiler başka isimler kullanıyor. Özelikle Süleymaniye’de 300’den fazla aday var. Bu da şu anlama geliyor: KDP bu adaylar eliyle YNK’nin oylarını düşürmeye çalışıyor. Seçimlerde YNK ve KDP arasında geçecek ancak başka partiler de var. Tabiî bu partilerin birlik ve ulusal olarak bir fikirleri yok, daha çok ekonomi üzerinden propagandalarını yapıyorlar. Bazı partiler de İslam üzerinden propaganda yapıyor. Bazı yeni partiler de var. Tabiî genel olarak YNK daha fazla öne çıkıyor.”
‘Bölgede iki çizgi var’
Yapılacak seçimler ile daha önce ki seçimler arasında ciddi bir farklılık olacağını belirten Köylüoğlu, “Seçim yurtseverlik ve ihanet çizgisi arasında geçecek” dedi. Bölgenin bundan sonraki siyasetini seçim sonuçlarının belirleyeceğini söyleyen Köylüoğlu, “Bölge halkı, işgale ve ihanete karşı nasıl bir tavır gösterecek bu seçimlerde belli olacak. Bölgede iki çizgi var, biri bütün eleştirilere rağmen değişim, yurtsever Kürt ve Kürdistan olarak öne çıkan YNK; diğer taraftan muhafazakarlık, işgalcilerle işbirliği, aşiretçilik ve ihanet ile öne çıkan KDP. Halk kimi seçecek, İhaneti mi yoksa yurtseverliği mi? Bu seçimler belirleyecek” dedi.
Haber: Mahmut Altıntaş\MA