‘Özgürlük Mitingi’ için siyasi parti, sendika ve derneklerle bir araya gelen DEM Partili heyet, ‘Tecrit topyekûn karşı çıkışla kırılabilir,’ diyerek mitinge katılım çağrısı yaptı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, 13 Ekim’de Amed’de düzenlenecek “Özgürlük Mitingi”ne dair sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle bir araya geldi. Üç gün boyunca temaslarını sürdürecek olan heyette, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz yer alacak.
Heyet, bu kapsamda bugün, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Bölge Temsilciliği, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sol Parti, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Konfederasyonu (DGD-KON) ile bir araya geldi.
İlk önce DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği’ni ziyaret eden heyeti, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Başkanı Asalettin Arslanoğlu ve DİSK Tekstil İşçileri Sendikası üyeleri karşıladı. Burada konuşan Temelli, Türkiye’de bütün sorunların birbirine bağlı olduğunu belirterek, gerçekten bir adalet mücadelesi verilecekse, siyasi ve toplumsal muhalefetle birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. Temelli, “Adalet mücadelesi de en az emek mücadelesi kadar önemli. Türkiye’de bilindiği gibi yargı giderek siyasallaştı. Yargının tarafsız olması artık bir karikatür meselesi haline geldi. Özellikle Kobanê ve Gezi davalarında ortaya konan kararlar bunu çok net ortaya koydu. Bu iki dava, Türkiye’deki adalet sistemini açıklamak adına önemli iki davadır. Bu adaletsizlik her yerde var. Nereye elinizi atsanız orada bir adaletsizlik var. Bu hukuksuzluğun, çürümüşlüğün ve düzensizliğin kaynağı, iktidarın sürdürdüğü tecrit politikaları olduğunu biliyoruz” dedi.
‘Tecride birlikte karşı çıkmalıyız’
Temelli, devamında şunları söyledi: “Öcalan’ı izole ederken diğer tarafıyla barış ve demokratik çözüm meselesini engelliyor. Devam eden bu tecrit politikaları sonucunda ise Türkiye’de her geçen gün adaletsizlik, yoksulluk ve sömürü düzeni işçiyi, emekçiyi etkilemiş durumda. Türkiye, içerde tecrit ve izolasyon politikaları yerine Kürt sorununu çözseydi ve Ortadoğu’da barış siyasetinin önünü açsaydı, şu anki savaş bu kadar pervasızca sürdürülemezdi. Tecrit kırılmadan bu ülkede hiçbir şeyin önü açılmıyor. Bu yüzden savaşa, emek sömürüsüne ve tecrit politikalarına karşı hep birlikte karşı çıkmalıyız. 13 Ekim’de Amed’de yapacağımız miting çok önemli. 13 Ekim’de tüm muhalif kesimleri, emekçileri, kadınları, gençleri herkesi bu mitinge davet ediyoruz.”
‘En güçlü şekilde yanınızdayız’
DEM Parti’nin yapmış olduğu ziyareti çok anlamlı ve değerli olduğunu dile getiren Aslanoğlu, “Biz de bu ülkede adalet istiyoruz ve adalet elbette bizim de şiarımızdır. Bunun için bölgedeki DİSK ile beraber en güçlü şekilde sizin yanınızdayız. Bölgede barışın sağlanması ve bir çıkış noktası bulunması açısından böyle bir miting yapılmasını önemli buluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Sorunların temelinde tecrit var’
Heyet, ardından Türkiye İşçi Partisi (TİP) ziyaret etti. Heyeti, TİP İstanbul İl Başkanı Cengiz Yeter ve TİP İstanbul İl Kadın Sorumlusu Merve Demircioğlu karşıladı. Yapılan görüşmede, Türkiye’de yaşanan tüm sorunların temelinde Kürt sorunu ve tecrit politikaları olduğuna dikkat çeken Temelli, iktidarın baskı ve zulüm politikalarına karşı safların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Birleşik mücadele vurgusu
Temelli’nin yaptığı ziyaretten memnuniyet duyduklarını aktaran TİP İstanbul İl Başkanı Cengiz Yeter, “Birleşik mücadeleyi çok önemsiyoruz. Birleşik mücadelenin güçlendirilmesi bakımında bazı somut adımlar atıldı” dedi. Yeter, tecrit politikalarına değinerek birleşik mücadelenin önemine vurgu yaptı. TİP İstanbul İl Kadın Sorumlusu Merve Demircioğlu ise son dönemlerde yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekerek, kadın mücadelesinin diğer mücadele alanlarıyla bütünlüklü olduğunu ifade etti.
‘Birleşik mücadele güçlendirilmelidir’
Ardından Sol Parti’yi ziyaret eden heyet, Sol Parti MYK üyesi Deniz Demirdöven, İstanbul İl Sözcüsü Kemal Koç, İl yöneticisi Esra Kahraman ve İl yöneticisi Sercan Sinecan tarafından karşılandı. Türkiye’de yaşanan savaş, yoksulluk ve tecrit politikaları hakkında 13 Ekim Amed’de yapılacak mitinge dair bilgilendirmelerde bulunan Temelli, tecride karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dem Parti’nin yaptığı ziyareti memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Sol Parti İstanbul İl Sözcüsü Kemal Koç, birleşik mücadelenin güçlendirilmesi için ziyaretlerin daha sık yapılması gerektiğini belirtti. Koç, ayrıca 13 Ekim’de yapılacak mitinge destek vereceklerini söyledi.
Daha sonra Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İstanbul İl Örgütü’nü ziyaret eden heyet, 13 Ekim’de yapılacak mitingin katılımının önemine vurgu yaparak katılım çağrısı yaptı.
‘43 aydır görüş hakkı verilmiyor’
Ardından EHP’yi ziyaret eden heyeti, EHP Genel Başkan Yardımcısı Emre Öztürk, EHP Merkez Komite Üyesi Nehir Sevim ve EHP Parti Meclisi Üyesi Fadik Temizyürek karşıladı. Ziyarette konuşan DEM Parti MYK üyesi Elif Bulut, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın hem Kürt halkıyla hem de bütün halklarla iletişim hakkının elinden alındığını belirtti. Bulut, “43 aydır ne ailesine ne avukatlarına bir görüşme hakkı verilmiyor. O açıdan 13 Ekim’de yapacağımız mitinge katılımınız bizim için değerli” dedi.
‘Tutum almak çok önemli’
EHP Genel Başkan Yardımcısı Emre Öztürk, tecride karşı mücadelenin önemli olduğunu vurgulayarak, Kürt halkının haklarının tanınması gerektiğini belirtti. Öztürk, “Çeşitli gerekçelerle toplumsallığı olan birini tecrit edemezsiniz. Buna karşı tutum almak çok önemli. Böyle bir mitingle bu mücadeleye herkesi dahil etmeye çalışmak, yoldaşlık açısından çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
‘Güçlü bir ses çıkarırsak tecrit kırabiliriz’
Heyet son olarak Doğu ve Güneydoğu Dernekleri (DGD-KON) Konfederasyonu’nu ziyaret etti. Heyeti DGD Başkanı Abdulhakim Daş karşıladı. Burada söz alan MATUHAY-DER Eşbaşkanı Dilek Demir, Türkiye’de yaşanan sorunların çözümsüzlük politikalarına mahkum edilmesinin tek nedeninin Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarından kaynaklandığını söyledi. Demir, “İmralı’da tecrit kalmadığı sürece ne cezaevlerinde ne de Türkiye’de hiçbir sorunun çözülmeyecek. Bu yüzden 13 Ekim’de Amed’de yapılacak mitinge hep birlikte buradayız; güçlü bir ses çıkarırsak tecridi kırabiliriz” dedi.
‘Yeni bir dönemin başlangıcı olabilir’
Ardından söz alan Temelli, İmralı’da sürdürülen tecrit sistemi ortadan kaldırılırsa Türkiye’de açlık, yoksulluk ve hukuksuzluğun sona ereceğini belirterek, “Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm olarak ortaya koyduğu felsefeyi aşamadıkları ve başka bir çözüm üretemedikleri için onun sesinin dışarı çıkmasını engellemeye çalışıyorlar. Bizim yegane çıkış yolumuz tecridi kırmaktır. Bu yol 13 Ekim’de Amed’de tecride karşı, özgürlük için büyük bir miting var.
Bu mitingin gücünü verecek olan en önemli adreslerden biri İstanbul’dur. İstanbul, bu mitinge önem vermek zorundadır. Bunun için İstanbul’da sokak sokak, ev ev bunun örgütlenmesini ve anlamını herkese anlatmalıyız. Herkesi topyekûn tecride ve savaşa karşı harekete geçirmeliyiz. Tecrit topyekûn karşı çıkışla kırılabilir” dedi.
İSTANBUL