İlk sayısı 8 Ekim 1994 tarihinde yayınlanan Atılım gazetesinin 30. yılı İstanbul’da düzenlenen etkinlikle kutlandı. Etkinliğe çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı
8 Ekim 1994 tarihinde ‘Devlet Dersim’i yakıyor’ manşetiyle ilk sayısı yayınlanan Atılım gazetesi 30’uncu yılına girdi. Atılım gazetesi emekçileri, gazetenin 30’uncu yılını İstanbul’da düzenlenen etkinlikle kutladı.
Etkinliğe Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Yeşil Sol Parti, Halkevleri, İnşaat-İş, Alınteri, Dev Yapı-İş, Enerji-Sen, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeni Yaşam gazetesi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Suruç Aileleri İnisiyatifi, direnişteki As Plastik işçileri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) aralarında bulunduğu çok sayıda kurum katıldı.
Gecenin açılışında söz alan Atılım emekçilerinden Pınar Gayıp, yaşamını yitiren gazetecileri anarak Atılım gazetesinin yazar ve emekçilerinin ağır hapis cezalarına çarptırıldığını ifade etti. Gayıp, “Buradan Figen Yüksekdağ, Hatice Duman ve Güneş Akan başta olmak üzere tutsak yoldaşlarımızı selamlıyorum. Onlarla Atılım’ın emekçiliğini yapmanın minnetini duyuyoruz” dedi.
Etkinlikte Atılım gazetesini anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
‘Atılım, aynı zamanda bir okul’
Atılım gazetesi adına söz alan, Atılım gazetesinin en genç emekçisi Elif Bayburt Gazze’den Batı Şeria’ya, Tahran’a, Süleymaniye’ye dünyanın dört bir yanında hakikatin mücadelesini verirken katledilen meslektaşlarını andı. “Büyük bir davanın sözcüsü, büyük bir kavganın öncüsü” olarak yola çıkan Atılım’ın burjuva ana akım medyanın tarafsızlık safsatasına karşı sınıfın kavgasından taraf olduğunu söyleyen Bayburt sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle Atılım gazetesi de sadece alınıp satılan bir gazete değil; grev alanlarında, Gazi ve Gezi barikatlarında, kadınların isyanında yükseltilen bir gazete. Bu nedenle Atılım muhabirleri, direnişleri, eylemleri sadece haberleştirmek için değil o direnişin bir parçası olmak, o mücadeleyi yükseltmek için o alanlarda bulunuyor. O nedenle Atılım gazetesi aynı zamanda bir okul, politik bir merkez. Figen Yüksekdağ, Bayram Namaz, Alp Altınörs, Sultan Seçik gibi çok sayıda devrimci bu gazetede dirsek çürüttü, bu gazetede yetişti. Atılım, devrimci harekete kadrolar yetiştirdi, bir okul ve politik merkez olarak 30 yıldır da varlığını sürdürüyor.”
Figen Yüksekdağ mesaj gönderdi
Uzun yıllar Atılım gazetesinde çalışan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesinden geceye mesaj gönderdi. Yüksekdağ’ın mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Büyük bir davanın sözcüsü ve büyük bir kavganın öncüsü olma iddiası ile çıktığınız yolculuk, bugün 30 yıllık bir birikim ve niteliğin ışığını taşıyor. Atılım’ın sosyalist basın kulvarında sergilediği üretim ve yarattığı birikim, 30 yılı devirmenin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Gelenekle yeniyi, düşünce ile eylemi birleştirme ve bu duruşta tutarlılık, Atılım ve devamındaki özgür basın tarihinin temel karakteristiği olmuştur. Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimci dinamiği, kadın devrimi, gençlik hareketi, ulus ve inançlardan işçilerin, emekçilerin gelecek mücadelesi, Atılım’ın tarihsel gelişim çizgisinde kendisini bulmuştur. Bu yanıyla sosyalist hareketin ana damarlarından birinin kuramsal, ideolojik, politik aklını ve ruhunu Atlım’ın 30 yıllık çizgisinde görebilirsiniz. Bütün özgür basın alanında olduğu gibi Atılım’ın hakikat mücadelesi de emek emek, ilmek ilmek dokunmuştur. Birikim ve nitelik bedeller üzerinden yükselmiştir. Her zaman özgür basının yollarını çiğnemek, Atılım’ın tedrisatından geçmiş olmak benim için gurur kaynağı olmuştur. Benim gibi daha nice yoldaşımız bu 30 yıllık birikimden bir şeyler aldı, bir şeyler kattı. Bugün emek mücadelesinin, ezilen halk hareketlerinin, kadın devrimi yürüyüşünün içerisinde yarattığımız hazineyi gözümüz gibi korumak ve daha da büyütmek hepimizin görevidir. Hiçbir zaman görev yerlerini boş bırakmayan özgür basın emekçilerinin, kadın ve genç yoldaşların bu misyona sarılacağına yürekten inanıyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla, özlemle selamlıyorum.”
Gümüştaş: Devrimci mayamı atılım gazetesinde aldım
Uzun yıllar Atılım gazetesinde çalışan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da kısa bir konuşma yaptı. Gümüştaş, “Haber merkezinde birlikte çalıştığım ölümsüz mesai arkadaşlarım Özgür, Şenol ve Sibel’i anıyorum” dedi. Gümüştaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Esas olarak devrimci mayamı Atılım’da aldım. Atılım bir okuldur dedi yoldaşlar. Ben de o okulda siyaseti öğrendim. Ben de o okulda devrimciliğimi bir çizgiyle, ideolojiyle daha fazla harmanladım. Ben de o okulda daha dik, daha güçlü yürümenin adımlarını attım. Atılım böyle bir yer. Dışarıdan bakarsanız bir masada, klavye başında tuşlara bastığınız mekan olabilir. Sokakta taleplerini haykıran insanların karşısında duran, not alan biri de olabilirsiniz. Dışarıdan bazı şeyler üretiyor gibi görünebilirsiniz. Ama gazetecilik öyle değil. Atılım da değil. Dosdoğru o fikirlerin, mücadelenin tam içindesinizdir. Bir yerde 50 kişi eylem yapıyorsa, onları milyonlara anlatmak gibi göreviniz vardır. İkinci eylem sizindir. Bir yerde birileri direniyorsa, arkasında kalan sokaklarda söylenenleri yazmak duyurmak görevi sizindir. Az önce As Plastik’ten arkadaşımız konuştu, ‘sizden beklentimiz var’ dedi. İşte o beklentiyi herkese tercüme etmek, anlatmak sizin görevinizdir. Söylenin de ötesinde söylenmek isteneni de anlatmak görevinizdir. O yüzden dosdoğru ideoloji ve tarafgirlikle yaşar ve çalışırsınız. Biz böyle bir okulda böyle duygularla yetiştik. Siyasetin kulvarına da oradan geldik. Atılım’ın 30. yılını şu anki emektarları ve ölümsüz emekçileri başta olmak üzere kutluyorum.”
İSTANBUL