Wan ile İran sınırında haber takibi yapan gazeteci Kadir Cesur ve Ruşen Takva saatlerce gözaltına tutuldu ve ardından ekipmanlarına el konularak serbest bırakıldı
Wan’nın Qelqelî (Özalp) ilçesinin İran sınırına yakın bir bölgede haber takibi yapan gazeteci Kadir Cesur ve Ruşen Takva, “özel güvelik bölgesine girdikleri” gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan iki gazeteci ardından sınır karakoluna götürülerek burada saatlerce bekletildi. Karakolda gazetecilerin makinelerine savcılık kararıyla el konulurken, gazeteciler ise serbest bırakıldı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Wan Temsilciliği, gazetecilere yönelik yapılan muamele ve gözaltına alınmalarını kınayarak, “İki gazeteci arkadaşımıza yönelik bu uygulamayı kabul etmiyor, bu tutumun halkın haber alma hakkına bir müdahale olduğunu belirtiyoruz. Arkadaşlarımızın saatlerce karakolda bekletilmeleri ve makinelerine el konulmaları hukuki değildir. Arkadaşlarımıza yönelik bu tavır ve uygulamaya ilişkin gerekli mücadeleyi vereceğimizi belirtiyor, yetkilileri, bu hukuksuzluktan vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.
Gazeteci Kadir Cesur, yaşanan olayı Gazete Duvar’a şu sözlerle anlattı:
“İran-Türkiye sınırındaki mülteci geçişlerine ilişkin araştırma yapmak üzere, meslektaşım Ruşen Takva ile birlikte Özalp’a gittik. İlçenin bir köyünün az ilerisinde, çoban çadırına benzettiğimiz bir barakanın önünde durup aracımızdan indik. Çadırdan birkaç askeri personel çıktı ve buranın ‘askeri güvenlik bölgesi’ olduğunu söyledi. Ancak, sınır hattının kuş uçuşu yaklaşık 3 kilometre gerisindeydik ve herhangi bir uyarı levhası da bulunmuyordu. Kendilerine, buranın yasak bölge olduğunu bilmediğimizi ve geri dönebileceğimizi söyledik. Ancak, yetkili askeri personel üstlerine haber verdi ve bir anda tabur komutanı dahil çok sayıda asker, olay yerine geldi. Uzunca bir süre burada bekletildikten sonra jandarma ekipleri geldi ve karakola götürüldük.”
Jandarma karakolunda Cesur’a, kamerasıyla görüntü alıp almadığı soruldu. Cesur, ifadesinde kamerasını hiç açmadığını, herhangi bir görüntü kaydetmediğini söyledi.
Cesur’un aktardığına göre, kameraya rızası dışında el konuldu. Bu sırada Cesur, kameranın dahili bir hafızasının olmadığını, bu yüzden yalnızca hafıza kartını almalarını talep etti. Cesur’un talebi, ‘savcılık kararı’ denilerek reddedildi.
WAN