Boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından sistematik şiddet gören M.P., ölüm tehditleri alınca karakoldan can güvenliği için polis görevlendirilmesini istedi. Ancak kadın bu kez görevlendirilen polisin tacizine maruz kaldı
Wan’da yaşayan M.P. (43), 22 yıldır evli olduğu öğretmen H.P. (53) tarafından sistematik şiddet görmesi üzerine boşanma davası açtı. Boşanma davası devam ederken H.P.’nin şiddet ve tehditlerinin sürmesi üzerine erkek hakkında uzaklaştırma kararı alındı. Ancak H.P., iki kez bu kararı ihlal etti. Bunun üzerine M.P.’yi koruması için bir polis görevlendirildi. Ancak bu kez kadın polisin tacizine maruz kaldı.
Evliliğin 12’nci gününde şiddet başladı
Öğretmen olan eşi H.P.’den sistematik şiddet gören M.P., 22 yılın ardından boşanma davası açtı. Boşanma davasının sonuçlanmasını bekleyen M.P., bu süreçte de şiddetin her boyutunu yaşadı. M.P. o günleri şu sözlerle anlattı: “Henüz 12 günlük gelinken başladı şiddet. Beni hor görürdü, aşağılardı, nişanlıyken dahi iki kez yüzüğü attım. Sonra yine ikna ettiler. Defalarca aileme sığındım ama babam ‘bir şey olmaz’ diyerek beni boşanmaktan vazgeçirdi.”
Daha sonra hamile kaldığını ancak dört aylık hamileyken de şiddetin sürdüğünü dile getiren M.P., “Çeneme vurması sonucu çenem kırıldı. Maruz kaldığım şiddet karşısında ailemin evine gittim. Ailem ‘kesinlikle seni geri göndermeyeceğiz’ dedi. Aile büyükleri devreye girdi. Bunun üzerine şiddet gördüğüm adrese geri gönderildim. Yine defalarca kez kesici aletlerle şiddete maruz kaldım, darp edildim” diye anlattı.
‘Çocuklarımla beni alıkoyup, aç bıraktı’
Çocuklarının gözü önünde eşi tarafından darp edildiğini anlatan M.P., “Bizi eve kapatıp, günlerce aç bırakıyordu. Bizi öldürmek için silah ayarlamış. Silahı istediği kişi beni arayarak ‘dikkatli ol yenge eşin beni aradı silah istiyor’ dedi. Evde arama yaptım, gazeteye sarılı bir silah gördüm. Silahı emniyete teslim ettim” dedi.
‘Uzaklaştırma kararı bitince evi bastı’
Boşanma davasının ardından sürekli tehdit aldığını belirten M.P., “Korkudan çocuklarımla birlikte günlerce nöbetleşe uyuduk. Uzaklaştırma kararının bittiği bir gün evi basıyor ve bize ait tüm özel eşyaları alarak, çocuklarıma hakaretler yağdırıyor” diye belirtti.
Şiddete dair raporlarını mahkemeye sunmasına rağmen fail hakkında tutuklama kararının çıkmamasına tepki gösteren M.P., “Defalarca alınan tedbirleri ihlal etti. Yargının caydırıcılığı yok. Çocuklarım için dayanmak zorunda hissediyorum. Her an bir tehdit altındayım. Benim de çocuklarımın da can güvenliği yok. Nafaka vermeye hiçbir şekilde yanaşmıyor. Kadın dernekleriyle birlikte mahkemeye gittim. Mahkemede bana ve kadınlara saldırdı. Eşim bir öğretmen ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de bir önlem alması, bir yaptırım yapması gerekiyordu. Ancak hiçbir şekilde hiçbir şey yapmadılar” şeklinde tepki gösterdi.
‘Güvenlik’ için gelen polisten taciz
Uzaklaştırma kararının sık sık ihlal edilmesi üzerine karakoldan “güvenlik” talebinde bulunduğunu ifade eden M.P., kendisini koruması için polis memuru A.Ö.’nün görevlendirildiğini söyledi. M.P., “Fakat polis memuru beni sözlü ve yazılı olarak taciz etti. Benimle ‘özellikle ilgilenmek’ istediğini söyledi. Neden diye sorunca; ‘sizden hoşlanmış olamaz mıyım’ diye cevap verdi. Polis memuru hakkında suç duyurusunda bulundum” dedi.
‘Bana ‘kimliğini değiştir, git’ diyorlar’
Ailesi tarafından yalnız bırakıldığını belirten M.P., “Devlet ise bana ‘kimliğini değiştirelim, başka şehire git’ diyor. Ben neden kaçıyorum? Neden erkeğin yaşamına göre her şey düzenleniyor? Hiçbir yere gitmeyeceğim. Ne olursa olsun mücadele edeceğim. Her gün onlarca kadın evli oldukları erkekler tarafından katlediliyor. Ben bütün kadınların sesi olmak için mücadelemi sürdüreceğim” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA