PEN Norveç, MED-DER ve Payîz Pirtûk kitabevine yapılan polis baskınına ilişkin internet sitesinde bir açıklama yayınladı. Açıklamada ‘Bu eylemler, temel insan haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda Kürt halkının dilsel ve kültürel haklarına yönelik ciddi bir saldırı niteliği taşımaktadır,’ denildi
PEN Norveç, 24 Eylül 2024 tarihinde Amed’te bulunan Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’ne (MED-DER) ve Payîz Pirtûk kitabevine yönelik polis baskınlarına ilişkin internet sitesinde bir açıklama yayınladı. “Türk polisi tarafından gerçekleştirilen baskınlar konusunda derin endişe duyduğumuzu ifade ediyoruz,” denilen açıklamada, baskıların Kürt halkının dilsel ve kültürel haklarına yönelik ciddi bir saldırı niteliği taşıdığı ifade edildi.
‘Dilsel haklara doğrudan saldırı’
PEN Norveç’in açıklamasının devamında şu ifadelere verildi:
Kürt lehçelerinde eğitim materyallerine el konulmasını ve MED-DER üyelerinin gözaltına alınmasını içeren bu baskınlar, Kürt dili ve kültürünün korunmasına ve yaygınlaştırılmasına odaklanmış kurumlara yönelik sistematik baskıların kaygı verici bir örneğidir. MED-DER’in kültürel araştırma merkezi, Kürt toplumunun dil mirasını koruma ve geliştirme çabalarının temel taşlarından biri olmuş, Kurmancî ve Kirmanckî lehçelerinde paha biçilmez kaynaklar ve kurslar sunmaktadır. Bu tür kurumların hedef alınması, PEN olarak dünya çapında savunduğumuz ve koruduğumuz dilsel haklara doğrudan bir saldırıdır ve kültürel kimlik ve süreklilik için hayati öneme sahip olan anadilinde eğitim ilkesini zedelemektedir.
Açıklamada Kürt PEN Merkezi Eşbaşkanı Ömer Fidan’ın 143 merkezli uluslararası PEN ailesinden destek talep ettiğine dikkat çekilerek Fidan’ın şu ifadelerine de yer verildi:
Öğrendiğim kadarıyla, Amed/Diyarbakır’da 25 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler, Kürt dili üzerine birlikte ve şahsen çalıştığım, neredeyse her gün gördüğüm yakın arkadaşlarımdır. Bahsedilen tüm sivil toplum kuruluşlarında yıllarca çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. Kürt PEN Merkezi olarak, siz değerli hak savunucularının bizlerden desteğinizi esirgemeyeceğinizi umuyoruz. Siz değerli dostlarımızın da bizimle birlikte Uluslararası PEN ailesi olarak sesimize ses katmanızı ve destek vermenizi temenni ediyoruz.
Uluslararası insan hakları örgütlerine çağrı
Norveç PEN açıklamasının devamında “Dil hakları insan haklarıdır ve yalnızca PEN Girona Dil Hakları Manifestosu’nda değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da güvence altına alınmıştır,” denilerek uluslararası insan hakları örgütlerine çağrı yapıldı:
Türkiye’deki yetkililerin bu hakların korunmasını sağlamak için derhal adım atmaları, çeşitliliğin baskı altına alınmadığı, aksine kutlandığı kapsayıcı bir toplum oluşturulması için çaba harcaması zorunludur. Uluslararası insan hakları örgütlerini ve hak savunucularını bu eylemleri kınamaya, hesap verebilirlik ve tüm toplulukların dilsel haklarına saygı talep etmeye çağırıyoruz.
‘Türkiye’deki dil hakları ihlallerini araştırmaya devam edeceğiz’
PEN Norveç’in Türkiye Danışmanı Caroline Stockford ise dil ve kültürün tüm taraflarca politikadan ayrı ve bağımsız görülmesi ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
MED-DER’in, Payîz Pirtûk Kitabevi’nin ve dilsel ve kültürel haklarını savundukları için şu anda baskı gören tüm insanların yanındayız. Türk yetkililerini bu haksız eylemleri durdurmaya ve Kürt halkının dilini ve kültürünü koruma ve yayma hakkını tanımaya ve bu haklara saygı göstermeye çağırıyoruz. Türkiye’deki dil hakları ihlallerini araştırmaya ve raporlamaya devam edeceğiz. Dil ve kültür, tüm taraflarca politikadan ayrı ve bağımsız olarak görülmeli ve bu haklara saygı gösterilmelidir.
Açıklamada ayrıca, 24 Eylül’deki baskınlarda gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılması talep edilirken, olaylara ilişkin gelişmelerin yakından takip edileceği ifade edildi.
HABER MERKEZİ