Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir rapora göre karbon salınımı dört yıldan sonra ilk kez artarken, BM, iklim değişikliğiyle küresel mücadele çabalarının hedefin çok gerisinde kaldığı uyarısı yaptı. Rapora göre karbon salımını azaltmak için ulusal düzeydeki çabaların azalırken gerçekleşen, ekonomik büyüme de artışın nedenlerinden biri olarak gösterildi. Polonya’da 2-14 Aralık’ta yapılacak BM İklim Değişikliği Konferansı’nın öncesinde BM’nin “karbon salınımı farkı raporu” açıklandı. BBC’de yer alan habere göre, Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine ulaşabilmek için küresel karbon salımı oranının 2020’de zirve yapması gerekiyor. Ancak analize göre bu 2030’da bile olamayacak. Son dokuz yıldır BM Çevre kuruluşu, mevcut ve gelecekteki sera gazları salımı üzerine yapılan bilimsel araştırmaların bir değerlendirmesini hazırlıyor. Çalışmada, sıcaklığı güvenli sınırlar içinde tutmayı sağlayacak düzeydeki sera gazı salımı ve ülkelerin attığı adımlar ve verdikleri sözlere göre şekillenen seviyesi arasındaki farka dikkat çekiliyor. Bu yılki raporda bulunduğumuz yer ile, olmamız gereken yer arasındaki en büyük emisyon farkı kaydedildi.
Neden yeniden yükseliyor?
2014 ve 2016 arasında endüstri ve enerji üretiminden kaynaklanan karbon salımı, dünya ekonomisi az büyüdüğü için istikrarlıydı. Ancak geçen yıl küresel ekonominin büyümesiyle, karbon salımı yüzde 1,2 yükseldi. Hindistan gibi ülkelere yenilenebilir enerjide patlama yaşanırken, karbon salım seviyeleri henüz zirve yapmadı. Artış oranı düşük gibi görünse de, meseleye küresel sıcaklık ortalamasının 1,5 dereceden fazla artmasını önleme çabaları bağlamında bakmak gerekiyor. BM’ye göre, sıcaklığı bu hedefin altında tutabilmek için, küresel karbon salım oranlarının 2030 itibariyle bugünkünden yüzde 55 daha az olması lazım. Uzmanlar, ülkelerin 1,5 derece hedefini tutturmak için beş kat daha fazla çaba harcaması gerektiğini belirtiyor. Rapora göre dünya böyle devam ederse, yüzyılın sonunda 3,2 derecelik bir artışa doğru gidiyor.
Zirve ne zaman?
Çalışmanın önemli boyutlarından biri de sera gazı salımının zirve yapması. Rapor, karbon salımının 2020’de zirve yapmasının “Paris Anlaşması’ndaki sıcaklık hedeflerini tutturmak için hayati önemde olduğunu” söylüyor, ancak mevcut çabaların boyutunun yetersiz olduğunu vurguluyor. BM’nin çalışmasında küresel karbon salımının yüzde 60’ını üreten 57 dolayında ülkenin 2030 civarında zirve yapacağını belirtiliyor. Bu da dünyanın şu anda olması gereken yerin çok uzağında.
Hedefin gerisindeki ülkeler
Çalışma aralarında Arjantin, Avustralya, Kanada ve Avrupa Birliği, Güney Kore, Suudi Arabistan, Güney Kore ve ABD’nin de bulunduğu ülkelerin 2030 için ulusal düzeyde belirlenen hedeflerin gerisinde kaldığı belirtiliyor. Brezilya, Çin ve Japonya’nın hedeflenen çerçevede devam ettiği vurgulanırken, Türkiye Hindistan ve Rusya’nın hedefleri aşmasının beklendiği söyleniyor. Raporun yazarları, bu başarıların kısmen, ulusal planlarda görece düşük hedeflerin belirlenmesinden kaynaklandığını da ifade ediyor.
Yerel yönetimlerin önemi
BM, “devlet dışı aktörler” aktörlere büyük umut bağlıyor.BM , yerel, şehir ve bölge yönetimleri, işletmeler, yüksek öğrenim kurumlarının, karbon salımıfarkına gelecekte büyük etkisi olacağını söylüyor. Şu anda, 133 ülkedeki 7 bin kentte, 6 bin şirketin küresel ısınmayla mücadele için 36 trilyon dolar vaat ettiği vurgulanıyor. Ancak raporun yazarlarına göre bu yeterli değil. Dünya genelinde borsalarda işlem gören 500 bin şirketle yapılabilecek daha çok şey olduğu söyleniyor. Çalışma gelecek hafta Polonya’nınKatowice kentinde düzenlenecek iklim konferansına katılacak delegeleri bilgilendirmeyi amaçlıyor.Konferansta müzakereciler ParisAnlaşması’nın uygulanmasına dair kurallar kitabını bitirmeye çalışacak.
NEW YORK