DEM Parti milletvekilleri, Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkı’na dair Meclis’e teklif vererek, ceza infazında değişiklik yapılmasını istedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazına hiçbir surette ara verilmeyeceğini düzenleyen maddenin kaldırılması amacıyla Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da değişiklik yapılması hakkında bir kanun teklifi verdi. DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli adına verilen teklifte, Türkiye’de idam cezasının 2004 yılında kaldırıldığı ve yerine daha ağır koşullarla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının getirildiği vurgulandı.
AİHM’in ihlal kararı hatırlatıldı
Kanun teklifinin gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014 tarihinde Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını (umut hakkı) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı bulduğuna dair karar hatırlatıldı. AİHM’in Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de benzer kararlar verdiği belirtilirken, Türkiye’de idam cezasından çevrilerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına tabi 1453 kişinin bulunduğuna dikkat çekildi.
Gerekçede, 2004 yılında yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na göre, bir ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsünün otuz yılını iyi halli olarak geçirdiğinde koşullu salıvermeden yararlanabileceği, ancak örgüt suçları için bu sürenin otuz altı yıl olduğu belirtildi. Bununla birlikte, devletin güvenliği, anayasal düzen veya milli savunmaya karşı işlenen suçlar nedeniyle mahkûm olanların koşullu salıverilme hakkından yararlanamayacağı ve infazlarının ölünceye kadar devam edeceği ifade edildi.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz koşullarının oldukça ağır olduğu ve bu cezanın, hükümlüleri hem hapishane içerisindeki diğer mahkûmlardan hem de dış dünya ile temastan tamamen izole ederek tecrit altında tutmayı amaçladığı belirtildi. Bu infaz biçiminin, hükümlüyü sosyalleşmeden uzaklaştırarak toplumsal imhaya yol açtığı vurgulandı.
Komitenin kararlarına işaret edildi
AİHM’in, Öcalan kararı öncesinde 2013 tarihli Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararında da umut hakkını değerlendirerek, müebbet hapis cezasının azami 25 yılda gözden geçirilmesi gerektiğini belirttiği hatırlatıldı. Ayrıca, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin AİHM’in bu kararlarına uygun bir inceleme mekanizması geliştirmediği için derin endişe duyduğunu ifade ettiği kaydedildi.
‘Umut hakkı tanınmalı’
Gerekçede, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının uzatılmış ve zamana yayılmış bir ölüm cezası olarak görüldüğü belirtilerek, tahliye umudu olmaksızın bir insanı hapiste tutmanın, kişiyi hukuk alanının dışına taşıdığı ifade edildi. Bu bağlamda, insan onuruna uygun bir infaz rejiminin sağlanması, umut hakkının tanınması ve AİHM kararlarının yerine getirilmesi gerektiği vurgulandı.
ANKARA