Mahkemenin iptal ettği Kanal İstanbul planları yeniden devreye sokuldu. İstanbul’un tüm su havzaları ve ormanlar ranta kurban edilirken, Kanal İstanbul ile bu yok oluş İstanbul’u yaşanabilir bir kent olmaktan uzaklaştıracak
Geçtiğimiz sermaye iktidarları depremlerden kaynaklı felaketlere neden olurlarken, bu felaketlerden de yağma ve rant yaratmayı çok iyi bilirler. Geçtiğimiz yıl Maraş merkezli depremlerde on binlerce insanımız yaşamını yitirirken, sessizliğe gömülen iktidar rant yollarını açma konusunda maharetini hemen ortaya sermişti. Depremden sağ çıkmış yüz binlerce insan evsiz yurtsuz yaşama tutunmaya çalışırken, üzerinden bir yıl geçmesine karşın insanlara su, aş ve konteyner sağlamaktan aciz olanlar, yurttaşları 20 yıl borçlandırarak halka satacakları TOKİ evlerini inşa etmeye başladılar.
İstanbul’a çökme planları
Çıkardıkları ‘rezerv alan’ uygulaması ile halkın malına, mülküne, toprağına el koymaktan geri durmayan iktidar diğer yandan ormanları ve zeytinlikleri de imar alanı halline getirdi. Yaşanan depremi sermaye adına kullanışlı bir araca dönüştürürlerken, İstanbul’da olası deprem tehdidinden de yararlanarak İstanbul’a çökme hesapları yapmaktalar.
TOKİ eliyle yağma
Mereş merkezli depremlerde on binlerce insanımız yaşamını yitirirken, sessizliğe gömülen iktidar depremi ranta çevirmeyi başarmıştı. Depremden sağ çıkmış yüz binlerce insan evsiz yurtsuz yaşama tutunmaya çalışırken, halen insanlara su, aş ve konteyner sağlamak yerine, yurttaşları 20 yıl borçlandırarak ev satacaklarını açıkladıkları TOKİ evlerini inşa etmeye başladılar. Çıkardıkları ‘rezerv alan’ uygulaması ile halkın malına, mülküne, toprağına el koymaktan geri durmayan iktidar diğer yandan ormanları ve zeytinlikleri de imar alanı halline getirdi. Yaşanan depremi sermaye adına kullanışlı bir araca dönüştüren iktidar, Kanal İstanbul projesi ile İstanbul’a çökme adımlarını atarken mahkemelerin iptal ettiği planları yeniden yürürlüğe sokmak için adım attı.
Ekolojik yıkım
Kanal İstanbul projesi kapsamında; Arnavutköy ilçesi Boyalı ve Baklalı mahalleleri ile Yenişehir rezerv yapı alanının belli kısımlarına ilişkin imar ve uygulama planlarının yeniden yapılarak askıya çıkarıldığı öğrenildi. CHP G. Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul’a ihanet projesi mahkeme kararlarına rağmen Bakanlık eliyle canlandırılmaya çalışılıyor” dedi. Zeybek, “Kanal İstanbul isimli, İstanbul’un coğrafyasında, dokusunda ve ekolojik dengesinde geri dönülemez bir yara açacak ihanet projesi” diye belirtti.
İstanbul’dan elinizi çekin
Zeybek, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanan planlar mevzuata ve kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararınca iptal edilmişti. İstanbul’a ihanet edenler, rant ve yağma hedefiyle bir ihanet projesini daha bu şehrin kalbine saplamak istiyorlar. Unutulmamalı ki su havzalarını, mera ve tarım alanlarını, ormanları ve hazine bütçesini derinden yaralayacak olan bu projeye İstanbullular geçit vermeyecektir. Mahkeme kararıyla mevzuata aykırılığı kanıtlanmış olan bu planlar ivedi bir şekilde iptal edilmeli; yeşili ve coğrafyayı korumakla yükümlü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı elini İstanbul’un yeşilinden ve doğasından çekmelidir” diye belirtti.
376 bin hektar tehdit altında
Son 10 yılda İstanbul’da toplam olarak 87 bin 445 hektar doğal ve kırsal alanın tahrip edildiği, tehdit altında olan alanların büyüklüğünün ise 375 bin 735 hektar olduğu İstanbul Büyük Şehir Beleidyesi tarafından hazırlanan strateji belgesinde ortaya konmuştu. İstanbul’da halen varlığını sürdürebilen 86 bin 884 hektar tarım alanı ile 240 bin 400 hektar ormanlık alan iktidarın tehdidi altında. Ayrıca çeşitli koruma alanlarının (SİT vd.) toplam yüzölçümünün 73 bin 106 hektar olduğu, İstanbul’un su ihtiyacının ise yüzde 60’nın Kuzey Ormanları’ndan sağlandığı paylaşılan bilgiler arasında yer almakta.
Su havzaları yok ediliyor
Çılgın proje adını verdikleri Kanal İstanbul ile Küçükçekmece Gölü’nü, Sazlıdere Gölü’nü, Terkos Gölü yok edilecek. 170 km boru hattı döşeyerek, Melen havzasına hayat veren suyun yüzde yetmişini İstanbul’a taşımak için baraj inşa ettiler. Baraj ise çatlak olduğu için iş görmezken, Melen Çayı suyunu boru içine alıp getirdiler. Yine AKP’li belediye Trakya sularını İstanbul’a taşırken, Bulgaristan sınırındaki Rezve Deresi suyunu İstanbul’a getirme planları hazırladı.
Trakya suları çözüm olamaz
Rezve Deresi’nin aktığı bölge yemyeşil ormanlarla kaplı ve içinde yaşayan binlerce canlıyla kendine has ekosistemi olan bir yer. İstanbul’un su havzaları rantla, barajların Kanal İstanbul ile yok edilmeye çalışılırken diğer yandan Ömerli havzası da madenlerle yok oluşa bağlanmak istenirken, Rezve deresi ve Istranca sularının İstanbul’a taşınmak istenmesi hiçbir şeyi çözmeyecek.
EKOLOJİ SERVİSİ