DEM Parti, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerin yerinde gözlemlenmesi için Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na başvurdu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Nevroz Uysal Aslan, Beritan Güneş ve Kamuran Tanhan, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklara yönelik işkence ve kötü muamele iddialarını Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na (İHİK) taşıdı.
Başvuruda, tutsakların ihlallere ilişkin paylaştığı bilgilere yer verildi. Avukatların siyasi tutsak Hacı Karakuzu ile yaptığı görüşme sonrasındaki paylaşımlara dikkat çekilen başvuruda, tutsakların günde bir saat havalandırmaya çıkarıldığı belirtildi. Başvuruda, tutsakların havalandırmaya çıkarılırken ayakkabı, kemer ve saatlerinin alındığına dair bilgilere de yer verildi. Bunun yanı sıra tutsakların iki hafta boyunca sadece bir saat spora çıkarıldıkları, suların çamurlu aktığını, radyoların toplandığı da belirtildi.
’10 tutuklu yaşamına son verdi’
Başvuruda, tutsaklara ağız içi aramanın dayatıldığını bu nedenle birçok tutsağın hastaneye gitmediğine dair bilgilere yer verilerek, kalp krizi riski olan 60 yaşındaki Celal Cengiz adlı tutsağın da hastaneye kelepçeli bir biçimde götürüldüğü, hastanede sedyeye kelepçelendiğine işaret edildi. Başvuruda Karakuzu’nun paylaşımlarına işaret edilerek, cezaevinde son iki yılda en az 10 adli tutkulunun ihlaller nedeniyle yaşamına son verdiğine dikkat çekildi.
Birçok hak ihlali
Başvuruda, tutsak Mesut Ayşin’in, tutsaklara yönelik ırkçı ifadelerde bulunulduğu, su sorunu olduğu, yemeklere gerekli hijyen gösterilmediği, ayda sadece bir gün etli yemek çıktığı, diyabet nedeniyle diyet yemek talebinin kabul edilmediği, hastanede doktorlar tarafından kötü muamele gördükleri, hükümlü olmamasına rağmen tek kişilik hücre tutulduğu, geceleri gardiyanlar tarafından ışıkların açıldığı, atölyelerin olmadığı, tel örgülerden dolayı odalarına hava girmediği ve sıcak suyun olmadığı, parası olmadığı için hazır su alamayan mahpusların musluklardan akan kirli sudan içmek zorunda kaldığını ve sık sık hastalandıkları yönündeki beyanlarına yer verildi.
Gardiyan işkencesi
Başvuruda, tutsak İsmail Tüzün’ün aktarımlarına da yer verildi. Tüzün’ün 26 Ağustos’ta gardiyanların zoruyla odasından çıkarıldığı başka odaya götürüldüğü belirtildi. Başvuruda, “Tüzün, iki kolundan iki robokopun girip boynundan eğdiklerini ve başka bir gardiyanın arkasından tekme attığını, farklı suçlardan kalanların olduğu koridorda boş bir odaya fırlatıldığını, yeni kaldığı yerde havalandırmaya tek çıkmak zorunda olduğunu, eşyalarının gardiyanlar tarafından toplandığını, mahpus Mansur Zan’ın kolunun kırıldığını, hapishane içi mektuplara örgüt içi haberleşme sağladıkları gerekçesiyle el konulduğunu, ölüm tehlikesinin bulunduğunu, bazen haftada 2 gün aramaya gelip eşyalarını dağıttıklarını, psikolojik ve fiziki işkence yapıldığını, suların çamur aktığını, bulaşık, çay vs. her şeyin hazır suyla yapıldığını aktarmıştır” ifadelerine yer verildi.
Tutsak Kılıç’a eşyaları verilmiyor
Aynı cezaevinde bulunan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmamasına rağmen tek kişilik hücrede tutulan Yusuf Kılıç’ın yaşadığı hak ihlallerine de yer verildi. Kılıç’ın ihlaller nedeniyle yaşamına dair kaygılar taşıdığı belirtildi. Başvuruda, Kılıç’a ailesi tarafından kendisine gönderilen elbise ve eşyaların 2 aydır verilmediği aktarıldı.
Başvuruda, söz konusu ihlallerin yerinde incelenmesi ve ihlallere son verilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, komisyonun cezaevlerini ziyaret etmesi istendi.
Kaynak: MA