Bakan Bayraktar yaptığı konuşmada fosil yakıt üretimlerine övgüler dizerken, diğer yandan Kürt coğrafyasında kolonyalist yağma sürüyor. Bayraktar’ın konuşması bir avuç sermayenin çıkarına hizmet ettiğini gösterdi
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Kürt coğrafyasını delik deşik edip adeta yok oluşa bağlıyor. Sondaj çalışmaları ile petrol çıkarma işlemleri aralıksız sürdüren TPAO, dünya petrol tekelleriyle de kol kola girerek bölgeyi yerle bir etmeyi sürdürüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gabar Dağı’nda üretilen petrol hakkında yaptığı açıklamada, Gabar petrolünün günde 47 bin varile ulaştığını söyledi. Diğer yandan bölgede sondajların 3 bin metrelere kadar inmesi ve yayınlanan fotolar, hidrolik kırma olarak bilinen kaya petrolü üretimine işaret ediyor.
‘Yeni Türkiye’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ”Çevreye uyumlu bir şekilde, Türkiye’nin en kaliteli petrolünü Gabar’da yüksek oranda üretmeye başladık. Günde yaklaşık 47 bin varil petrol üretiyoruz” sözleri dikkat çekerken, çevreye uyumluluğun petrol üretim süreçlerinde olanaksız olduğu bilinen bir gerçek. Bayraktar, Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin dönem açılışında yaptığı konuşmasında, “Yeni Türkiye” ve “Türkiye Yüzyılı” adı altında sadece yağmayı işaret eden hedeflerini sıraladı. Bayraktar, bir yandan petrol üretimlerine güzelleme yaparken diğer yandan öğrencilere, “Yenilenebilir ve yeşil enerji kullanımının öncülerinden olacaksınız” diye seslenmesi dikkat çekti.
Bir avuç sermaye çıkarı için
Bayraktar, “Çevreye uyumlu bir şekilde, Türkiye’nin en kaliteli petrolünü Gabar’da yüksek oranda üretmeye başladık. Karadeniz’de Sakarya Doğal Gaz Sahası’nda yaklaşık 2,6 milyon eve yetecek kadar doğal gaz üretiyoruz. 70 yıllık nükleer enerji rüyasının gerçekleşmesiyle Türkiye’nin daha büyük bir güçle kararlı şekilde hedeflerine ilerleyecek” dedi. Bayraktar her türden enerji elde etme süreçlerine övgüler ve hedefler sıralarken, Türkiye’de elektrik üretiminde 3 katı kapasiteden söz etmedi. Bu durum atılan adımların bir avuç yerli ve yabancı sermayenin çıkarı için gerçekleştiğini göstermekte. Gabar ve Cudi’de yıllar boyu ağaç katliamları gerçekleştirilirken halk ise kırsaldan çeşitli gerekçelerle sürülüp bölge insansızlaştırıldıktan sonra büyük bir yağma süreci başlatılırken yapılanların halk yararına bir şey olmadığı bir gerçek.
Yağma genişletilecek
Gabar Dağı, 4 yıla yakın süredir korucular eliyle ağaçların kesilerek satışa çıkarılmasıyla gündemde. Ayrıca sadece son 3 yılda 41 ayrı ormanda yangın çıkarılırken, 68 alanda orman kesimiyle büyük bir ekolojik yıkım yaratıldı. Besta Bölgesi ile Cudi ve Gabar dağlarında 4 yıldır asker gözetiminde, korucular tarafından orman katliamı yapılyor. Tüm adımların bölgede Kürt halkının yaşadığı coğrafyayı terk etmesini sağlayıp, sermaye için dikensiz gül bahçesi yaratılmak istendiği artık gizlenemiyor. Tipik kolonyalist yağmanın yaşandığı izlenen bölgede bir yandan madencilik hazırlıkları sürerken, diğer yandan yabancı sermayeye çağrı yapılarak yağma genişletilmek isteniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ