İran’da son dönemde Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’nın Zengezur Koridoru açıklamaları ve girişimlerine tepki yükseliyor
İran resmi ajanslarından Mehr’in haberine göre İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı İbrahim Azizi, Zengezur hayali peşinde olanları alacakları kararların ağır ve maliyetli sonuçlar doğuracağını, İran’ın karşılık verebileceğini kaydetti. İbrahim Azizi, “Zengezur koridoru İran’ın bölgedeki askeri ve siyasi gücünü azaltmaya yönelik, içerisinde başka ellerin de olduğu sahte bir projedir. Böylesi bir hayalin peşinde olanları alacakları kararların ağır ve maliyetli sonuçlar doğuracağı konusunda uyarıyoruz” dedi. Azizi açıklamasında İran’ın atılacak her türlü adıma ve sınırdaki değişikliğe ciddi karşılık vereceğini belirtti
Mehr ajansı ayrıca “İran’ın Zengezur Koridoru Yaklaşamı; En mantıklı yöntem ne?” başlıklı bir analiz yayınladı.
Zengezur (Zengzor) Koridoru planında önemli konunun bölgesel düzeni bozmaya yönelik açık ve gizli çabalara karşı, İran’ın ulusal ve tarihi çıkarların korunması olduğu kaydedildi.
Yazının bir bölümü şöyle: “Ermenistan 27 Eylül 2020’de Dağlık Karabağ bölgesinde meydana gelen 44 günlük Karabağ Savaşı’nı kaybetmişti. Ardından Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barış girişimi üzerine 10 Kasım 2020’de Moskova’da Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı Nikol Paşinyan arasında Dağlık Karabağ bölgesindeki savaş ve askeri çatışmaları sona erdiren ateşkes anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmanın son maddesi, Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti (NÖC) arasında yeni bir ulaşım bağlantısının inşa edileceğini belirtmiştir. Ardından Azerbaycan ile Nahçıvan arasında bir ulaşım ve demiryolu koridoru olan Zengezur Koridoru gündeme getirildi.
İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zengezor Koridoru ile Türk dünyasını ilk kez Ermenistan’ın Süvnik ilinden kara-demiryolu hattıyla birbirine bağlamayı amaçlıyor.
Bu projenin hayata geçirilmesi pratikte Rusya-İran’ın ulusal çıkarlarıyla çelişmektedir. Çünkü iki ülkenin gelecekte uluslararası ulaşım koridorlarından çıkarılmasına ve aynı zamanda İran’ın Rusya ve Avrupa ile karayolu bağlantısının kesilmesine yol açabilir. Böyle bir jeopolitik riske rağmen Moskova hükümetinin Rusya lideri Putin’in Bakü ziyaretinin ardından yanlış bir tutumla “Türk dünyası”nı birbirine bağlama konusuna olumlu yaklaştığı görülüyor.”
“Moskova’nın bir yandan Ermenistan’ın da üye olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) güvenlik anlaşmasına uymaması ve diğer yandan Rus barış güçlerinin Laçin Koridoru’ndaki zayıf performansı Ermenistan hükümetinin başta ABD, Fransa ve Hindistan olmak üzere Batı ülkelerine yaklaşmasına yol açtı. Bazı analistler, Erivan ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin yüksek hızda gelişmesi nedeniyle, Rusların Zengezur Koridoru hamlesiyle Erdoğan’ın Güney Kafkasya planlarına katkı sağlamayı amaçladığına inanıyor.”
‘Türkiye Moskova’dan da uzaklaşabilir’
Zengezur konusundaki Rusya yönetimindeki isimlerin açıklamalarına yer verilirken, Vladimir Putin yönetiminin Türkiye’nin Moskova’dan da uzaklaşabileceğini anlaması gerektiği kaydedildi.
“Açıkçası Rusya’nın, eski NATO müttefikinin Batı yaptırımlarını aşmanın “güvenli” ve “istikrarlı” bir yolu olamayacağını ve Türklerin er yada geç Moskova’dan da uzaklaşabileceğini anlaması gerekir. Bu proje gerçekleşirse Rusya belki de ileride yeniden bu koridoru kapatmak için maliyetli askeri yönteme başvurmak zorunda kalabilir! Tahran ile Moskova arasında stratejik anlaşmanın imzalanmasının arifesinde, Rus yetkililerin bu tür açıklamaları hiç şüphesiz iki ülkenin çıkarlarına aykırıdır ve bu kritik anlaşmanın hayata geçirilmesini bile tehlikeye atabilir!”
“Öncelikle Ermenistan’ın Sünik vilayetindeki Zengezur Koridoru’nun egemenliği Ermeni güçlerin elinde olmalı ve uluslararası sınırların statüsünde herhangi bir değişiklik olmamalıdır. İkincisi, yeni koridorlarda Tahran’ın çıkarları dikkate alınmalı ve son olarak İran İslam Cumhuriyeti, koridor yollarını geliştirmek bahanesiyle ABD’nin, Siyonist İsrail’in veya NATO’nun kuzeydeki sınırlarına yaklaşmasına izin vermeyecektir.”
“Başka bir değişle İran yönetimi Erivan’ın iç politikasının tutumu ne olursa olsun jeopolitik değişime karşı bir yaklaşım izliyor ve mevcut düzenin değişmesine izin vermiyor.
İran’ın dinamik ve mantıklı diplomasisine, ülkenin Güney Kafkasya’nın önemli aktörleri Rusya, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile siyasi-güvenlik ve ekonomik ilişkileri farklı düzeylerde devam ederken, bu ilişkilerin bir diğeri için kurban olmasına gerek yok. Aslında stratejik yaklaşımda önemli konu, bölgesel düzeni bozmaya yönelik açık ve gizli çabalara karşı çıkarak, ülkenin ulusal ve tarihi çıkarların korunmasıdır. Ancak gerçek şu ki, hiçbir koşulda İran’ın kararlı duruşu etkilenmez.”
Bahsedilen kırmızı çizgilere dikkat edilmemesi, İran’ın dış politikasında ciddi değişikliklere yol açabilir. Bunun için Rusya’ya bölgede Zengezur Koridoru’nun kurulmasına ve Bakü-Ankara planına aceleyle razı olmak yerine 3+3 platformunun (İran, Türkiye ve Rusya ile Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Rusya) düzenli toplantılarını talep etmesi ve aynı zamanda barış ve dostluk sınırlarında gerilimin yaşanmasına izin vermemesi tavsiye ediliyor. Güney Kafkasya’daki ulaşım koridorundaki tıkanıklıkların kaldırılması, tüm aktörlerin çıkarları ve güvenlik kaygılarının dikkate alınmasıyla mümkün olabilir. Ayırıca Batılı güçlerin, komşu ülkeler arasındaki ilişkileri farklı kisveler altında gerginleştirmesine izin verilmemeli.”
TAHRAN