Fransız Senatör Anne Souyris, Kürt sorunun çözümünün diyalog ve müzakere ile mümkün olduğunu söyleyerek, Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına derhal son verilmesi gerektiğini söyledi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit altına tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 42 aydır haber alınamıyor. Tecridin kırılması ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için Kürtler ve dostları 10 Ekim 2023 tarihinde küresel çapta, “Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyası başlattı. Kampanya üçüncü aşamada devam ediyor.
Bu kapsamda aralarında siyasetçi, sanatçı, akademisyen, insan hakları savunucularının da olduğu 61 Fransız, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) mektup göndererek, İmralı’daki tecride karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Mektubun imzacılarından birisi olan Fransız Senatör Anne Souyris, Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulları ve Avrupa’nın bu konudaki sorumluluğunu Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendirdi.
‘CPT’ye baskı uygulamak’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına derhal son verilmesi gerektiğini söyleyen Fransız Senatör Anne Souyris, CPT’ye gönderdikleri mektuba değinerek, “CPT’den Sayın Öcalan’ı cezaevinde ziyaret etmesini, sağlık durumunu ve tutukluluk koşullarını kontrol etmesini ve temel haklarına saygı gösterilmesini sağlamasını talep etmek için bu mektubu imzaladık. Amaç aynı zamanda Sayın Öcalan’ın avukatlarına normal ve demokratik bir şekilde erişebilmesi için baskı uygulamaktı” dedi.
‘Tecride karşı mücadele edilmeli’
“Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu koşullar demokrasi açısından gerçekten de bizim için önemli bir sinyaldir” diyen Souyris, şunları kaydetti: “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmak istediğini görüyorum. Türkiye demokratikleştiği gün bunu düşünebiliriz. Tutukluluk yerleri hukuk ve demokrasi ile korunan, temel haklara saygı gösterilen yerlerdir. Sayın Öcalan’dan haber alamadığımız zaman onun haklarına saygı gösterilmediğini görebiliyoruz. Dahası, onun hapsedildiği yerde üç mahkûmun daha benzer durumda olduğunu biliyorum. Bunun olmasına izin verilmemeli. Bu tecrit uluslararası düzeyde izlememiz ve mücadele etmemiz gereken bir durum.”
‘Avrupa’nın cesarete ihtiyacı var’
Türkiye’nin yürüttüğü saldırılara da değinen Senatör Souyris, Türkiye’nin durdurulması için Avrupa’nın siyasi cesarete ihtiyacı olduğunu ve yavaş davrandığını söyledi.
Avrupa’nın sessizliğe itenin jeopolitik kaygılar olduğunu ifade eden Souyris, “Son yıllarda özellikle Kuzey Kürdistan’daki Kürtlerin haklarını destekleyen birkaç bakanımız oldu. Dolayısıyla Fransız bakanların yanı sıra diğer Avrupalı bakanlardan da resmi destek alırken diğer yandan yaşananlar karşısında sessiz kalamayız. Aynı şekilde, Türk devleti tarafından tehdit edilen Kürtleri, Türkiye’de haklarına saygı gösterilmediğini bilerek sınır dışı edemeyiz. Aynı anda hem destekleyip hem de sessiz kalamazsınız” dedi.
‘Türkiye’ye yaptırım uygulanabilir’
Türk devletine yardımların şartlı hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Fransız Senatör Anne Souyris şunları belitti: “Erdoğan’ın Fransa ve Avrupa ile iyi ilişkileri olduğu açık, bu nedenle kimse askeri harekât, baskı ya da ekonomik yaptırımlara başvurmak istemiyor. Ancak ekonomik yaptırım uygulanabilir. Askeri harekata başvurmadan da ekonomik yaptırımlar uygulanabilir ama şu an için kimse buna cesaret edemiyor. Demek istediğim, bunu yapabilecek araçlara sahip olduğumuzdur. Erdoğan’ın Avrupa’ya ihtiyacı var, bizim desteğimize ihtiyacı var ve biz bu desteği koşullu hale getirebiliriz. Avrupa’nın elinde baskı uygulayabilecek araçlar var. O halde bunu yapmalıyız”.
‘Türkiye rejiminden kurtulmak lazım’
Türkiye’de var olan rejimden kurtulmak gerektiğinin altını çizen Senatör Souyris, “Türkiye’de seçimler gerçekleştiği için Erdoğan var olan rejiminin demokratik olduğunu iddia ediyor. Ancak Türkiye’deki seçimler sorunlu olmaya devam etmektedir. Son seçimlerde Erdoğan demokratik yollarla seçilmiş Kürt belediye başkanlarının yerine kayyum atamaya çalıştı. Bu durum demokrasi için gerçek bir sorun teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.
Diyalog ve müzakere vurgusu
Kürt sorununun ancak diyalog ve müzakere ile çözülebileceğini de belirten Souyris, “Sayın Öcalan, Kürt sorununun çözümü için Türkiye ile yapılacak bir diyaloğun lideri olabileceğine inanıyor. Diyaloğun gerçekleşmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün olduğu gibi Türkiye’deki Kürt nüfusun haklarının inkâr edilmeye devam edilmesi kabul edilemez. Sorunun çözümü için bir diyalog mevcut değildir ve bu kabul edilemez” diye konuştu.
Avrupa’nın diyaloğu kolaylaştırıcı rol oynayabileceğini kaydeden Souyris, “Avrupa ayrıca İşkenceyi Önleme Komitesi’nin Sayın Öcalan’ı ziyaret etmesini, belirli birtakım tedbirler alınmasını tavsiye etmesini ve hem kendisinin hem de hücre hapsinde tutulan diğer mahkumların temel haklarına saygı gösterildiğini teyit etmesini sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
‘Yaptırım düşünülebilir’
Souyris sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum gerek Sayın Öcalan’la gerekse diğer Kürt militanlar ve vatandaşlarla yeni bir diyaloğun başlangıcı olabilir. Avrupa temel hakları korumaktadır ve Sayın Abdullah Öcalan örneğinde olduğu gibi üçüncü bir taraf olarak dahi hareket edebilir. Avrupa Parlamentosu, Sayın Erdoğan’la görüşmek üzere heyetler gönderilmesi yönünde kararlar alabilir ve hiçbir değişiklik olmazsa yaptırım uygulamayı değerlendirebilir.”
HABER MERKEZİ