Dilok’ta Sezay Koçak’ın şüpheli şekilde hayatını kaybetmesine dair yürütülen soruşturma, yeterli delil bulunmasına rağmen 4 yıldır aydınlatılmadı
Dîlok’un (Antep) Aleban (Şehitkamil) ilçesinde boşanma aşamasında olduğu Ali Özahi ile tartıştıktan sonra şüpheli bir şekilde balkondan düşerek yaşamını yitiren Sezay Koçak Özahi’nin ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. 2 Eylül 2020 tarihinde yaşanan olaya dair Antep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada “intihar” iddiasına yer verildi. Koçak ailesi ise kızlarının katledildiğini belirtti.
‘Kovuşturmaya yer yok’ kararı
Ailenin beyanları üzerine Ali Özahi ile o gece evde bulunan Didem Özahi ve Emre Özahi hakkında soruşma derinleştirildi. Olay sırasında evde bulunan Ali Özahi, yakınları Didem Özahi ve Emrah Özahi hakkında “Kasten öldürme” ve “İntihara yönlendirme”, Sakine P. hakkında “Suç delillerini yok etme” suçundan açılan soruşturmada, 8 Kasım 2021’de “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Kararda,“Koçak’ın intihar etmesi için kendisini yönlendiren, teşvik eden kimsenin olmadığı, yaşadığı psikolojik buhran sonucu kendi iradesi ile balkona çıkarak kendisini boşluğa bırakması sonucu hayatını kaybettiği…” ifadeleri yer aldı.
Aile karara itiraz etti
Karara itiraz eden Koçak ailesi ve avukatları, Antep 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Nisan 2022’de karar veren hakimlik, şüphelilerden Sakine P. hakkında verilen takipsizlik kararını yerinde bulurken, Ali Özahi, yakınları Didem Özahi ve Emrah Özahi hakkında verilen takipsizlik kararını kaldırdı. Soruşturmanın genişletilerek, yürütülmesine karar veren hakimlik, dosyayı Antep Cumhuriyet Başsavcılığı’na geri gönderdi.
ATK raporları dikkate alınmamış!
Hakimlik kararında, Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyoloji İhtisas Dairesi’nin, Sezay Koçak’ın tırnakları arasında farklı kişilere ait doku bulunmasını söylemesine rağmen bunun tespitinin yapılmamasını, cep telefonunun incelenmemesini ve tanık anlatımlarının doğruluğunun denetlenmesini gerekçe gösterdi. ATK Biyoloji İhtisas Dairesi’nin Kasım 2023’te dosyaya eklenen raporunda, Koçak’ın tırnaklarında bulunan DNA profillerinin Ali ve Emrah Özahi’nin profilleri ile uyumlu olduğu kaydedildi. Ancak tüm bunlara rağmen Nisan 2022’den bu yana dosyada soruşturma ve gizlilik sürüyor. 4 yıldır adaletin sağlanması için mücadele veren Koçak ailesi, bu yıl da kızlarını yaşamını yitirdiği apartmanın önünde anacak.
‘Telefonuna, flaşına arabasına el koydular’
Sezay Koçak’ın kız kardeşi Neveser Özyalçın, kardeşinin ölmeden önce sanık Ali Özahi’yle boşanma arifesinde olduğunu belirterek, Koçak’ın çocukları nedeniyle Ali Özahi ile aynı evde yaşamak zorunda kaldığını belirtti.
Özyalçın, kardeşiyle ölmeden bir kaç saat önce görüştüğünü hatırlatarak, “Benim evimdeyken o kendi evine ben de arkadaşlarımın yanına gitmek için ayrıldık. Aradan 1 saat geçti, babam Sezay’a ulaşamadıklarını söyledi. Sezay’ın oğlu bizimkileri aramış, annesi ve babasının tartıştıklarını söylemiş. Aradım açmadı, daha sonra bana Sezay’ın balkondan düştüğünü ve hastanede olduklarını söylediler. Biz hastaneye gittiğimizde karşı tarafın tüm akrabaları hatta Ali’nin ortağına kadar herkes hastaneye gelmişti. Sezay’ın telefonu en başında onlardaydı. Sezay’ın ölüm haberi ardından eşi ve onun akrabaları hastaneyi direkt terk edip eve gitmişler. Sezay’ın telefonunu, flaşını, hatta arabasına kadar her şeyine el koyuyorlar. Bizim eve gitmemize izin vermediler” diye konuştu.
‘Kamera kayıtlarına bakılmadı’
Olayın yaşandığı apartmanın karşısında sanık Ali Özahi’nin akrabalarına ait bir kreşin olduğunu belirten Özyalçın, bu kreşin kamera görüntüleri için pek çok kez savcılığa başvurduklarını günler sonra “kreş kamerası olayın yaşandığı balkonu görmüyor” denilerek kamera kayıtlarının incelenmediğine dikkat çekti. Özyalçın, “Savcıya birçok kez kreş kamerasının direkt balkonu gördüğünü söyledik. Savcı bize, ‘Gerektiğinde alırım’ dedi ama almadı. Kız kardeşimin telefonunu bile eşinin ve ailesinin elinden almadı. Dilekçe verdik 20 gün sonra telefonu aldı. Dosyaya gizlilik kararı geldi” diye konuştu.
‘Savcı yapması gerekeni yapmadı’
Sezay’ın alt kat komşusu olan bir kadının olay gecesi polisi arayarak, “5 dakika daha geç kalsanız her şey için çok geç olacak” dediğini aktaran Özyalçın, aynı komşunun kız kardeşinin düşerken balkonuna çarptığını söylediğini belirtti. Özyalçın, “Sezay, onun balkonuna çarptıktan sonra düşüyor. Kadın ifadesinde kardeşimin şiddet gördüğüne dair de beyanlarda bulunuyor. İfade sırasında savcı polis aramasını sormuyor hatta kardeşime şiddet uygulamasına dair söylediklerini kayda bile almadığını öğrendik. Savcı yapması gereken hiçbir şeyi yapmadı” dedi.
‘İntihar olmadığını düşünüyor’
Özyalçın takipsizlik kararı veren savcının kendisine “Ablanızın düşüş şekli bile intihar etmediğinin kanıtıdır. Sezay’ın tırnaklarında bir bozukluk var. Adli Tıp raporu verilmemiş. Ben Sezay’ın otopsisine girene kadar intihar ettiğini düşünüyordum” dediğini aktardı. Tüm bunlara rağmen Özahi’nin sadece bir kez gözaltına alınması dışında bir işlem yapılmadığını hatırlatan Özyalçın, 4 yıldır adalet mücadele verdiklerini belirtti.
‘Gerçekler gün yüzüne çıkarılmalı’
Son olarak 2022’den bu yana dosyanın hala soruşturma aşamasında olduğunu ifade eden Özyalçın, “Geçen yıl ATK raporu çıktı ve rapordaki DNA’lar Ali ve Emrah’ınkilerle örtüşüyor. Sezay asla intihar edecek bir kadın değildi. Çok güçlü bir kadındı. Olayın bir an önce aydınlatılmasını ve suçluların cezasını çekmesini istiyoruz. Bu yıl da her yıl olduğu gibi onu öldüğü yerde anacağız. Kadın cinayetlerinin durdurulması için bu gibi olayların gün yüzüne çıkarılması gerekiyor” dedi.
Haber: MA / Ceylan Şahinli