Devletin baskısı nedeniyle Dîlok’a göç etmek zorunda kalan koçerler, kültürlerini ve dillerini yaşatma mücadelesi veriyor
Devletin şiddet politikaları ve ekonomik zorluklar nedeniyle göçlerin yoğun olduğu Türkiye’de, yurttaşlar gittikleri yerlere kültürlerini de taşıyor. Kürt dili ve kültürü Türkiye’nin kuruluşundan bu yana baskı altında. Kürt toplumu bu baskı ve asimilasyon politikalarına direndiği gibi, dilini ve kültürünü de yaşatıyor. Kurdistan’ın en çok göç alan kentlerinden biri olan Dîlok (Antep), 1990’lı yıllarda köyleri yakılan yüzbinlerce yurttaşa ev sahipliği yapıyor. Kente yerleşenler ise, kendi bölgelerine has kültürü yaşatmaya çalışıyor. Özellikle Botan’ın köylerinden göçen aileler, dengbêj kültürünü sürdürmek amacıyla etkinlikler düzenliyor. Düztepe Mahallesi’ndeki bir evde bir araya gelen yurttaşlar, kilamların yanı sıra Kürtçe ve Türkçe türküleri de seslendiriyor.
Kadınların kilamları büyülüyor
Dîlok’un hem Mezmaxor (Şahinbey) hem de Alaban (Şehitkamil) ilçelerinde yapılan müzik dinletilerine katılan yurttaşlar, sadece müzik değil aynı zamanda Kürt kültürüne ait çirokları (hikaye) da dinleme şansı elde ediyor. Bu gecelerde özellikle kadınlar Kürtçe kilamlar seslendiriyor. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ceylan Şahinli’nin haberine göre, 20 yıldan uzun süredir yaşadıkları Dîlok’ta, yörelerinin tınılarını hala muhafaza etmeyi başaran kadınlar, kilamlarıyla dinleyicileri büyülüyor.
‘Kimliğimizi kaybetmedik’
Sêrt’in (Siirt) Dihê (Eruh) ilçesinden 27 yıl önce devlet baskısı nedeniyle Dîlok’a göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Mesude Üngür, “Devletin yaşattıkları sebebiyle yurdumuzu terk etmek zorunda kaldık. Özgürlük ve barıştan başka temennimiz olmadı. 27 yıldır buradayız, kimliğimizi kaybetmedik, dilimizi de unutmadık. Böylesi gecelerde bir araya geldikçe kültürümüze daha da bağlanıyoruz. Böyle etkinliklerin daha da artması gerektiğini düşünüyorum” diye belirtti.
Etkinliklerin artması lazım
Sêrt’in Berwarî (Pervari) ilçesine bağlı Serhel (Tuzcular) köyünden 25 yıl önce göçertilen Nezire Beçet, yaşadıkları onca baskıya karşı ne kültürlerini ne de dillerini unutmadıklarını vurguladı. Beçet, “Böyle gecelerin daha fazla düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu etkinliklerin artması lazım. Çocuklarımızın, gençlerimizin bu etkinliklerde daha fazla bulunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Botan yöresinden şarkılar
Serhel köyünden 30 yıl önce göçertilerek Mezmaxor’a yerleşen Hesade Beçet de, dengbêj gecelerinde Botan yöresinin şarkılarını dillendiren kadınlardan. Dil ve kültürlerini Dîlok’ta da yaşattıklarını anlatan Beçet, “Bu etkinliklere katılarak stranlarımızı seslendiriyoruz. Bu etkinliklerin daha fazla yapılması lazım” dedi.
DÎLOK