DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, ağır hasta tutsaklar Ergin Aktaş ile Abdulkadir Kuday’ın tahliye edilmemelerini Meclis gündemine taşıdı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Sezai Temelli, ağır hasta tutsaklar Abdulkadir Kuday ve Ergin Aktaş’ın tahliyelerinin engellenmesine dair Meclis’e soru önergesi verdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından cevaplanması istemiyle verilen önergenin gerekçesinde; cezaevlerindeki en yakıcı insan hakları ihlallerinin başında hasta tutsakların durumunun geldiği belirtildi.
Önergede, her iki hasta tutsak hakkında şu bilgilere yer verildi:
Abdulkadir Kuday
“Tahliyesi için defalarca başvuru yaptığımız ve tahliyesi önündeki yasal engelin kaldırılması için kanun teklifi verdiğimiz ancak hala hapishanede olan Abdulkadir Kuday’ın durumu günden güne ağırlaşmaktadır” diye belirtilen önergede, Kuday’ın 2021’de bel fıtığı ameliyatı olduğunu, 3 ay sonra yanlış teşhis konulduğu fark edildiği, daha sonra da ALS hastalığı teşhisi konulup, kısmi felç geçirerek yatalak duruma geldiği belirtildi. Kuday’ın durumuna dair, “30 Ekim 2023’te Adli Tıp Kurumu ‘yaşamını tek başına idame ettiremez’ raporu vermiştir. Şu anda 40 kilonun altında, nefes almakta güçlük çekiyor, hastalığı iç organlarına yayılmış durumda, mamayla bile beslenemiyor. Ayda bir kez ring aracıyla hastaneye sevk ediliyor, ring aracının sağlıksız koşulları da hastalığını ilerletiyor. Ayrıca hastanede bu hastalıkla ilgili uzman hekim de bulunmuyor. Kuday’ın tahliye edilmeme gerekçesi ise, İnfaz Kanunu’nun 25. maddesindeki ‘ağırlaştırılmış müebbette infaza hiçbir surette ara verilemez’ düzenlemesi” ifadelerine yer verildi.
Engin Aktaş
Kuday ile aynı koğuşta bulunan, iki eli bilekten kesilmiş koah ve tüberküloz hastası olan Ergin Aktaş’ın da 2013’ten beri Adli Tıp Kurumu tarafından ayrı ayrı 6 kez verilmiş ‘cezaevinde kalamaz’ raporu bulunduğu aktarılan önergede, “Aktaş, emniyetten gelen ‘tehlikeli’ ibaresinin yer aldığı ‘güvenlik’ raporu nedeniyle serbest bırakılmıyor. İnfaz Kanunu’nun 16. maddesinin 6. fıkrasına göre ‘toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturacağı’ değerlendirilerek tahliyesi engelleniyor” denildi.
Önergenin devamında, “Bu iki hasta mahpusla aynı koğuşta bulunan Serdal Yıldırım’ın 19 Ağustos 2024’te tahliyesiyle birlikte Ergin Aktaş ve Abdulkadir Kuday’ın ihtiyaçlarını birbirinin gidermesi imkansız hale gelmiş durumda. Kaldı ki hasta mahpusların tahliyeleri gerekirken bu yöntemle birbirlerine bakımla yükümlü kılınması onları hem fiziksel hem psikolojik olarak ayrıca zorlamaktadır. Bakanlığın bu yaklaşımı mahpusların insan onuruna uygun bir yaşam sürdürebilmesi temel ilkesine aykırıdır” ifadelerine yer verildi.
DEM Parti Grup Başkanvekilleri yanıtlaması talebiyle Yılmaz’a şu soruları yöneltti:
- Durumları yukarıda açıklanan iki hasta mahpus Ergin Aktaş ve Abdulkadir Kuday’ın bu şartlar altında cezaevinde kalması insan onuruna aykırı değil midir?
- Adli Tıp Kurumu tarafından verilen tek başına cezaevinde kalamayacaklarına dair rapor bulunmasına rağmen tahliye edilmemeleri sağlığa erişim ve yaşam hakkının ihlali değil midir?
- İnfaz Kanunu’nun 25. maddesindeki infaza hiçbir surette ara verilmeyeceği düzenlemesi, umut hakkı bağlamında işkence ve kötü muamele değil midir? Bu konuda Türkiye aleyhine verilmiş AİHM’in Öcalan/Gurban/Kaytan kararlarını ne zaman uygulayacaksınız?
- Yasal engeller ve keyfi idari uygulamalar sebebiyle yaşamını yitiren hasta mahpusların sorumluluğunun Bakanlığınızda olduğu düşünüldüğünde Ergin Aktaş ve Abdulkadir Kuday’ın ATK raporları doğrultusunda tahliyeleri konusunda adım atacak mısınız?
Ayrıca, DEM Partili birçok vekil de, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na verdikleri dilekçeyle Abdulkadir Kuday ve Ergin Aktaş’ın, komisyon bünyesinde kurulacak bir heyetle ziyaret edilmesi için başvuruda bulundu.
HABER MERKEZİ