Demirtaş’ın avukatları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM kararına ilişkin ‘karşı hamle yaparız’ şeklindeki sözüne dair, bu doğrultuda karardan bir gün önce çalışmalara başlanıldığını duyurdu.
HDP’nin önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, müvekkilleri hakkında verilen AİHM kararı ve siyasi iktidarın tutumuna dair yazılı açıklama yaptı.
Karşı ve işi bitirici hamle
Açıklamada, Cumhurbaşkanınca Erdoğan’ın “Bu karar bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” ifadesindeki karşı hamlenin ne olduğu konusunun merak uyandırdığı belirterek, “Edindiğimiz bilgiler, sözü edilen ‘karşı ve işi bitirici hamle’nin, Sayın Demirtaş’a, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının onanması ve bu suretle AİHM’in kararını boşa çıkarmak olduğu anlaşılmıştır” denildi.
Yüzlerce dosya olmasına rağmen…
Devamında ise şu bilgiler verildi: “Bu dosya, 25 Ekim 2018 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne ulaşmış. Bu dosyadan önce inceleme sırası bekleyen yüzlerce dosya olduğu halde AİHM toplantı tarihinden hareketle bu dosya, daire tarafından 19 Kasım 2018 tarihinde incelemeye alınmıştır. AİHM kararı uyarınca Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı dosyadan tahliye edilmesi zorunluluğuna karşılık, Sayın Demirtaş’ın cezaevinden çıkmaması için formüller arandığı, bu formülün Cumhurbaşkanının ‘hamlemizi yapar, işi bitiririz’ cümlesi ile somutlaştığı ve 2. Ceza Dairesi’nin bu dosyayı olağandışı bir usul ile incelemeye aldığı anlaşılmıştır. Gelişmeler, tarafımızca hayretle ve ibretle takip edilmektedir.”
Açıklamada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde bulunan dosya ile ilgili şu bilgiler verildi:
“1- Bu dosyada Sayın Demirtaş’a, çözüm sürecinde, 17 Mart 2013 tarihinde Newroz konuşmasında Avrupa’da katledilen 3 kadın siyasetçi ile ilgili “…saygıyla anıyorum” şeklindeki ve askeri yöntemlerde ısrar eden kimi siyasetçileri eleştirmesinden ibaret konuşması nedeniyle ceza verilmiştir.
2- Paris cinayetleri, dönemin Hükümetince “çözüm sürecine yönelik sabotaj” olarak nitelendirilmiş, bu kapsamda bir çok yetkili ağızca resmi açıklamalar yapılmıştır. Cenazeler, yine hükümetin bilgisi, izni ve girişimi ile Türkiye’ye getirilmiş, cenaze törenleri de Türkiye’de yapılmıştır.
3- Bu konuşmadan 4 gün sonra Diyarbakır Newrozunda, Devletin-Hükümetin bilgisi dahilinde İmralı’dan getirilen ve çözüm sürecinin yol haritasını içeren mektup okunmuştur.
4- Demirtaş’ın suç olarak nitelenen konuşması, o tarihlerde kamuoyunda takdirle karşılanmış, bu takdir günün tüm basın kuruluşlarınca “Açılımın Nevruzu”, “Çözüm Nevruzu”, “Nevruz ateşi çözüm için” gibi başlıklarla manşetlere çıkarılmıştır.
5- Konuşmayı izleyen TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince tutulan ve dosya içerisinde yer alan tutanakta “Demirtaş tarafından yapılan konuşmanın Türk ve Kürt halkının birlikte barış içinde yaşayabileceği vurgusu yapılarak barış sürecinin devam etmesi gerektiği belirtilmiştir” şeklinde tespitler bulunmaktadır.
6- Suça konu konuşma, çözüm sürecinin ruhuna uygun, şiddeti övücü veya meşrulaştırıcı içerik taşımayan barışçıl bir konuşmadır.
7- Sayın Demirtaş’ın konuşması, Yerel Mahkemece bilirkişiye verilip konuşmanın çözümü yapılmamıştır.
8- Sayın Demirtaş’ın savunması alınmadan, savunma avukatlarına savunma imkanı tanınmadan karar verilmiştir.
9- Sayın Demirtaş’ın konuşmayı yaptığı tarihlerde milletvekili olması nedeniyle “yasama sorumsuzluğu” altında olduğu, sorumsuzluk yönünden inceleme yapılmamıştır.
10- Sayın Demirtaş ile ilgili 17 adet propaganda dosyası, tutuklu yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirildiği halde bu dosya, tüm ısrarlara rağmen birleştirilmemiş; adeta bugünlerde kullanılmak üzere müstakil bir şekilde tutularak hukuksuzca yürütülmüştür.
11-Sayın Demirtaş’a ceza veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 2. Heyeti, Demirtaş dosyasına bakmak üzere teşekkül ettirilmiş, Sayın Demirtaş ile ilgili kararı verdikten sonra bu heyet lağvedilerek başkan ve üyeleri başka mahkemelere gönderilmiştir.”
HABER MERKEZİ