HDP eski milletvekili Semra Güzel, hedef gösterilerek tutuklanmıştı. Cezaevinden yaşadıklarını anlatan Güzel, ‘Katledilen kadınlar için sokağa çıkıyoruz diye yargılanıyoruz’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Semra Güzel hakkında 2017’de başlatılan bir soruşturma dosyasındaki bazı fotoğrafların basına servis edilerek hedef gösterilmesinden sonra dokunulmazlığı kaldırıldı. Güzel, ardından da gözaltına alınarak 3 Eylül 2022’de “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandı. Halen Kandıra Cezaevi’nde tutulan Semra Güzel, Jinnews’ten Dilan Babat’a değerlendirmelerde bulundu.
Dosya özellikle bekletildi
Öncelikle tutuklamaya giden sürece değinen Semra Güzel, bunun bir kumpas dosyasının sonucu olduğunu, 2017’de başlatılan bir soruşturmanın yıllar sonra dosyaya eklenmesinin bunun bir kanıtı olduğunu söyledi. Güzel, “Bu dosyanın ben milletvekili seçildikten sonra kullanılabilecek iki süreci vardı. Biri 2019 yerel seçimleri diğeri ise 2023 genel seçimleriydi. Dosyadaki hareketlilik 2019 parlamento büroya gelme tarihi 2019 Mart başıdır. Genel seçimlere daha 4 ay vardı ve ancak açık grevlerin sabote edilmesi için bu dosya kullanılabilirdi” dedi.
Fezleke dahi düzenlenmedi
Yerel seçimlerde büyükşehirlerin iktidar için çok önemli olduğunu hatırlatan Güzel, “Bu süreçte muhtemelen bunun hesabı yapıldı. Açlık grevlerinin geldiği aşama, halkın iktidara öfkesi, savaş politikalarının Kürt halkında yarattığı tepki, böylesi bir haberin olumsuz olduğu sonucuna götürdü. Veya genel seçimde onlar için kullanılmaya daha elverişli olacağı düşünüldü ve bekletildi. Dosya normalde parlamenter büroya ulaştığı gibi bizlere fezleke gelir. Bu dosyada fezleke de düzenlenmedi” şeklinde konuştu.
Cinsiyetçi yaklaşım sergilendi
Kendi dosyası üzerinden kadın mücadelesine de bir saldırı olduğuna vurgu yapan Semra Güzel, şöyle devam etti:
“Bildiğimiz gibi fotoğrafların basına servis edilmek şeklide tam da cinsiyetçi yaklaşımlarını ortaya koydu. ‘Sevgili’ diyerek bir itibarsızlaştırma yapabileceklerini düşündüler. Sanki kadınlar sevemezmiş gibi. Ya da sevgilerini aleni ortaya koymaları ahlaksız bir şey gibi algı yaratmaya çalıştılar. Aslında bu yaklaşımın kendisi kadının duygusal yüzü ve sevgisinden de en az mücadelesinden korktukları kadar korktuklarını gösteriyor.”
Sevgimiz yargılama gerekçesi
Genel anlamıyla birçok mecrada hak ihlalleri varken, kadınların anayasal hak ihlallerine maruz kaldığına dikkat çeken Güzel, “Yaşam hakkından tutalım, özne olabilme hakkına kadar. Hatta bu dosyada bize şunu söylüyorlar; ‘sevdiğini seçme hakkına da, evleneceğin kişiyi seçebilme hakkına da, boşanma hakkına da sahip değilsin. Sevdikleriniz de bizimdir’ diyorlar. Bir yandan ‘sevdiğin’ için öldürülürken (tırnak içerisinde diyorum çünkü bu erkekler için aklanma gerekçesi) bir yandan da sevgimiz yargılama gerekçesi yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Sokağa çıktıkça yargılanıyoruz
Semra Güzel, devamında şunları paylaştı:
“Bu dosyada yargılanmak istenen kadın mücadelesinin kendisidir. Düşünün ki kadın mücadelesi yürüten ve yargılanmayan kadın neredeyse yok gibi. 8 Mart’ı kutladığımız için yargılanıyoruz, 25 Kasım’da sokaklara çıktığımız için yargılanıyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğumuz için yargılanıyoruz, katledilen kadınlar için sokağa çıktıkça yargılanıyoruz, kadın çalışmaları yürüttüğümüz için yargılanıyoruz. Öyleyse burada yargılanan nedir? Kadın mücadelesidir.”
Daha en başta kalemi kırmışlar
Kürt halkının ve kadınların siyasi bir irade olunmasına izin verilmediğine vurgu yapan Semra Güzel, son olarak şunları söyledi:
“Tecrit politikaları her cezaevinde farklı şekillerde uygulanıyor ve buna karşı bizim yapabileceğimiz en önemli şey de mücadele etmektir. 11 Eylül’deki duruşmaya katılacağım. Savcı netleşmemiş birçok iddia varken mütalaayı okumuş. İşte bu yaklaşım aslında bu dosya için daha başından beri bu dosyanın kaleminin kırıldığını, kararın verildiğini gösteren bir yaklaşımdır. Sen ne dersen de bizim kararımız hazır demektedir.”
HABER MERKEZİ