Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eyleminde 38 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu. Kardeşi Faruk Eren, “Unutmasınlar İHD evimiz, Galatasaray mezarımızdır. Biz ne evimizden ne mezarımızdan ne de mezar arayışlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 713’üncü haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, yine polisler tarafından engellendi. Eylem öncesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokak, ablukaya alındı. Buna rağmen bina önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, üzerlerinde kaybedilen isimlerin fotoğraflarının bulunduğu tişörtler giyip, ellerinde kayıpların fotoğraflarını ve karanfiller taşıdı. Derneğin pencerelerinin de kayıpların fotoğraflarıyla donatıldığı görüldü. Bu hafta 21 Kasım 1980’de gözaltına alınarak kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.Cumartesi İnsanları’ndan Sebla Arcan tarafından açıklama yapıldı.
2014 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı
12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından Hayrettin Eren hakkında arama kararı çıkarıldığını belirten Arcan, “21 Kasım 1980 tarihinde babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobille evden ayrılan Hayrettin, bir arkadaşı ile buluşmak üzere Saraçhane Haşim İşcan Geçidi’ne gitti. Orada arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu’na ardından da aynı operasyonda gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü” dedi. Anne Elmas Eren’in Gayrettepe polis karakolunun bahçesinde Eren’in kullandığı otomobili gördüğünü söyleyen Arcan, Elmas Eren’e buna rağmen “gözaltında böyle biri yok” cevabı verildiğini dile getirdi. Arcan, aynı operasyon kapsamında yakalanan 8 kişinin ise mahkemeye çıkarıldığını ve “Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı” diyerek suç duyurunda bulunduğunu sözlerine ekledi. Ailenin ve İHD’nin sürdürdüğü hukuk mücadelesine rağmen, devletin etkin soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ifade eden Arcan, “Takipsizlik, zaman aşımı kararlarıyla kapatılmak istenen dosya, tüm hukuki yollar tükenince 2014 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı” dedi.
‘İkiyüzlülükten vazgeçin’
Onun ardından konuşan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, annesinin mesajını paylaştı. Anne Elmas Eren, mesajında şu sözlerle seslendi: “Her şeye rağmen, her türlü baskıya, hakarete rağmen kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyen Cumartesi Annelerine ve İnsanlarına, basına sevgilerimi iletiyorum. Benim oğlum bir karıncayı dahi incitmezdi. Bizler de oğlum gibi karıncaya zarar vermeden Galatasaray’da kayıplarımızı aradık. Kime ne yaptık da bize Galatasaray’ı yasakladı. Devlet, Cemal Kaşıkçı cinayetinin akıbetinin açıklanmasını istiyor, bu çok normal. Ancak 23 yıldır bizler de kayıplarımızın akıbetini arıyoruz ve ‘terörist’ olarak ilan idildik. Oysa şuan devlet de aynı şeyi yapıyor. O zaman ya devlette ‘teröristlik’ yapıyor ya da biz insanlık yapıyoruz. Bu ikiyüzlülükten vazgeçin”
‘İHD bizim evimiz, Galatasaray bizim mezarımızdır’
Eren’nin kardeşi Faruk Eren ise, yaptığı konuşmada “23 yılımız Galatasaray’da geçti. Bizi şimdi buraya sıkıştılar. Ama şunu bilmiyorlar, yüzlerce kaybımız bizim zaten yüreğimize sıkışmış durumda” ifadelerini kullandı. Asla verdikleri mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Eren, “Unutmasınlar İHD bizim evimiz, Galatasaray bizim mezarımızdır. Biz ne evimizden ne mezarımızdan ne de mezar arayışlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diye seslendi.
HABER MERKEZİ