Kürtçe halay gözaltı ve tutuklamalarına ilişkin Erdoğan’ın ‘Kürt meselesini çözdük. Anneler evlatlarıyla Kürtçe konuşabiliyor’ sözlerini hatırlatan DEM Parti Sözcüsü Doğan, AKP’nin açık açık Kürt düşmanlığı yaptığını kaydetti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin merkez binasında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Olağanüstü koşullardan geçildiğini belirten Doğan, “Şiddet artık sokaktan Meclis’e, Meclis’ten sokağa, hapishanelerden halaylara, stadyumlardan düğünlere hayatın bir parçası haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Adeta rutin bir hale dönüştürülmeye çalışılıyor” dedi.
“Vandallıktan kahramanlık hikayesi çıkarılmak isteniyor” diyen Doğan, şöyle devam etti:
“Ezcümle iktidar bir varoluş pratiği olarak şiddeti hayatın tüm alanlarına yaymaya devam ediyor. Peki, bunu nasıl yapıyor, bunu da belli bir gerilimi, düşmanlığı, karşıtlığı ve ırkçılığı ya da işte buradan beslenen tansiyonu canlı tutmaya, diri tutmaya çalışarak yapıyor. Hatta zaman zaman canlandırarak yapıyor. Yıllardır bunu en çok kimler üzerinden görüyoruz; Kürtler, Ermeniler, Aleviler, kadınlar, gazeteciler, işçiler, emekçiler, öğrenciler, meslek örgütleri yani itiraz eden herkes üzerinden tekrar tekrar gündeme geliyor. Şiddet taciz ve tecavüz failleriyle uğraşmayanlar, halay çekenleri tespit etmek ve Kürtçe önce yaya yazılarını silmek için gece mesaisi yapmaya devam ediyorlar. Onlar mesai yapmaya devam ededursunlar bir yandan buna karşı güçlenen bir itirazın örgütlendiğini de buradan tekrar duyuralım. Hatırlatalım, dönüp tarihe bakınca bunu görmek mümkün.”
Erdoğan’ın Kürtçe açıklaması
Erdoğan’ın geçmiş yıllarda ‘Kürt meselesini çözdük. Artık anneler evlatlarıyla hapishanelerde Kürtçe konuşabiliyorlar’ sözlerini hatırlatan Doğan, iktidarın Kürt düşmanlığını artık saklamadığını kaydetti.
Kürt düşmanlığı
Doğan, düğünlere ve halaylara yönelik devam eden gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekerek, “Bu, iktidarın hazin bir sona yaklaşmasının hikayesidir. Kürt düşmanlığının meşrulaştırılma çabası bunlarla sınırlı değil. Sosyal medyada da yayılıyor bir yandan. Bunu da ilk kez görüp deneyimlemiyoruz. DEM Parti’nin bugün tesis ettiği siyasi gelenek olarak baktığımızda; nasıl yapılıyor bu? Buna bir takım gerekçeler bulunuyor, sonra bir takım hesaplardan tıpkı halay furyası başladığı zamanda olduğu gibi çeşitli platformlardan yayılmaya çalışılıyor” dedi.
Yangınlarda ‘Kürt düşmanlığı’ algısı
Yaşanan yangınlarda iktidarın kendi başarısızlığını Kürt düşmanlığı üzerinden örtmeye çalıştığını belirten Doğan, “Ege, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz’de yaşayan Kürtler, oturdukları yerlerde hedef gösteriliyor. Yangınların sebebi olarak gösteriliyorlar. Kendi sorumluluklarını görmek, sorgulamak yerine kamuoyunun önünü almak için düşmanlık, karşıtlık, ırkçılık ve nefret pompalanıyor. Ege yangınları sonrası DEM Parti seçmenlerinin X hesaplarında hedef gösterilmesiyle ilgili hukuk komisyonumuz suç duyurusunda bulundu ve bunun takipçisi olacağız. İçişleri Bakanlığı da bu hesaplarla ilgili şu ana kadar işlem yapmış değil. Hükümet yetkililerini ve İçişleri Bakanlığını, DEM Parti ve seçmenini hedef gösterenlere karşı sessiz kalmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
‘Meclis’te yaşananların sorumlusu biz değiliz’
Parti Sözcüsü Doğan, Meclis’te Can Atalay oturumunda yaşananlara değinerek, şöyle konuştu: “ Biz o gün ortaya çıkan görüntülerin hiçbir şekilde öznesi değiliz. Meclis’te kanun sorumlusu biz değiliz. Meclis’te kadına yönelik şiddetin sorumlusu biz değiliz. TBMM’nin ve Türkiye siyaset tarihinin sayfalarına böyle bir not düşmenin sorumlusu biz değiliz.”
‘Her şenliğin sonu halaydır’
Doğan, son olarak şunları söyledi: “Bugün halayları yasaklayanlar şunu bilsinler ki; her şenliğin sonu Türkiye’de halayla biter. Mesela Ege’de zeybekle başlıyorsanız şenliğe, sonunu mutlaka halayla noktalarsınız. Bu İç Anadolu, Karadeniz ve Kurdistan’da da böyledir. Dolayısıyla halay ısrarımızdan bizi yasaklarla vazgeçirmeye çalışan anlayışa bir kez daha sesleniyorum; bu yasakçı tutumunuz ancak ve ancak bu halayı büyütebilir, bu halayı durduramaz, küçültemez, bu halaydaki sesi ve itirazı yükseltebilir.”
ANKARA