Dep Doğa ve Kültür Festivali’nde düzenlenen panelde konuşan Jeoloji Mühendisi Doç. Dr. Mehmet Şefik İmamoğlu, Çewlîg için 7 ve üzeri deprem uyarısında bulundu
Xarpêt’in (Elazığ) Dep (Karakoçan) ilçesinde düzenlenen 1’inci Dep Doğa ve Kültür Festivali, ikinci gününde devam ediyor. Festivalin ikinci gününde Gerok Ma Golpar (Gülpınar) Mahallesi’nde çocuk atölyesi düzenlendi. Ardından Belediye Konferans Salonu’nda “Deprem” adlı bir panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Helin Bozarslan’ın yaptığı panelde, Jeoloji Mühendisi Doç. Dr. Mehmet Şefik İmamoğlu ve Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği yöneticisi Abbas Azizoğlu birer sunum yaptı.
‘Büyük depremlerden sonra da risk devam ediyor’
Doç. Dr. Mehmet Şefik İmamoğlu, Erzîngan depreminde yaklaşık 40 bin yurttaşın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bir bölgede depremler oluştuktan sonra o bölgede depremlerin hiçbir zaman sona ermediğini belirten İmamoğlu, “Çêrme, Çewlîg ve Kanireş’in bulunduğu alan halen büyük bir sismik boşluk oluşturuyor. En son 1789 yılında büyük bir deprem meydana gelmiş. Ve şu anda bu bölge büyük bir sismik boşluk olarak tehlike oluşturuyor. Karlıova-Bingöl arasında 65 kilometrelik alan 1966’da kırılmış, fakat şu anda Yedisu Vadisi boyunca orada bir sismik boşluk var ve orada bilim insanları, 7’nin üzerinde olabilecek büyük bir deprem bekliyor” ifadelerini kullandı.
Bu depremin ne zaman olacağının bilinmediğini dile getiren İmamoğlu, bölgenin büyük bir deprem riski taşıyan yerlerden biri olduğunu söyledi. İmamoğlu, “Bölgede yapılan tüm binalarda, yapılarda mutlak suretle deprem tedbirlerine uyulması lazım. Deprem bölgesinde inşa edilecek yapıların zemin etüdünden bina yapım kalitesine kadar her şeyin eksiksiz yapılması gerekiyor” dedi.
Ardından söz alan Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği’nden Abbas Azizoğlu, insanların kapitalist düşünce mantığıyla doğaya yaklaşmaları nedeniyle doğa olaylarının önlenemez hale geldiğini ifade etti. Bu olayların en sonuncusunun 6 Şubat depreminde yaşandığını hatırlatan Azizoğlu, “6 Şubat depremlerini kimileri fıtrat olarak değerlendirebilir, biz bunu bu şekilde değerlendirmiyoruz. ‘Unutmayacağız’ diyoruz ve affetmeyeceğiz. Çünkü bu sonuçların temelinde, bugünkü kapitalist üretim mantığından kaynaklı yaklaşımlar yatıyor. İnsanların doğaya karşı yaklaşımı ve var olan bir doğa olayını felakete dönüştürmelerine katkı sunmaları nedeniyle bu durumlar yaşanıyor. İşte tam bu noktada bizler, bu afetlerin veya doğa olaylarının olacağını biliyoruz, ama bu olayların felakete dönüşmesini önlemek bizim elimizde. Tam da bu noktada afet yönetiminin önemi ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
‘Riski yönetebilirsek felaketleri önlemiş oluruz’
Dep’in de bulunduğu bölgenin deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Azizoğlu, “Şu anda özellikle Dep bir deprem bölgesi, bu nedenle deprem olmadan önce acilen Dep’te risk içeren alanlarda riski iyi yönetmemiz gerekiyor. Risk dediğimiz şey nedir? Binanın kontrolü, yapıların denetiminin yapılması, yapı denetiminin çok etkin bir şekilde çalışması, varsa hasarlı binaların güçlendirilmesi, yıkılması gerekenlerin yıkılması gerekiyor. Yeni yapılan binaların da özellikle depreme dayanıklı bir şekilde yapılması gerekiyor. Tam bu noktada, bu riski yönetebilirsek olası gerçekleşecek depremlerin yaratacağı felaketleri önlemiş oluruz” diye belirtti.
Festival, “Kültürel Soykırım” isimli panel ile devam ediyor.
XARPÊT