Dicle Nehri’nin Bismîl ilçesinde ruhsat verilen 10 kum ocağı adeta ölüm saçıyor. Koselî’de yaşayan yurttaşlar kum ocaklarının kapatılmasını ve çalışmaların sonlandırılmasını istiyor
Amed’in Bismîl ilçesinde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın (YİKOP) ruhsat verdiği 10 kum ocağı bulunuyor. Dicle Nehri kenarında bulunan Koselî (Köseli) Mahallesi’nde faaliyet yürüten Kale Bims Hazır Beton San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve Başaran Kum Ocakları’nın nehirden aldıkları kum-çakıl nedeniyle nehrin debisi, akış yönü ve suyun yatağı değişmiş durumda. Nehir kenarından alınan ve yerleri doldurulmayan kumlar nedeniyle oluşan girdaplar can alıyor. Koselî’de yaşayan Habip Çelik (14), 26 Temmuz’da arkadaşıyla nehir kenarında yürürken dengesini kaybederek, suya düştü. Suya düşmesiyle birlikte gözden kaybolan Çelik’in cansız bedeni arama-kurtarma çalışmalarında bulunurken, ölümün nedeni kum ocaklarının yarattığı tahribattı.
Belediye defalarca tutanak tuttu
Bölgede çalışma yapan Kale Kum Ocağı’na dair ölümlü olay yaşanmadan bir hafta önce 20 Temmuz’da Bismil Belediyesi Zabıta Daire Müdürlüğü tarafından “Kum Ocağı’nın yetki dışına çıkması”, “Önlem alınmaması”, “Uyarı işaretlerinin bulunmaması” nedeniyle tutanak tutulduğu öğrenildi. Tutulan tutanak hem YİKOP’a hem de şirket yetkililerine gönderildi. Öte yandan belediye tarafından 5 Haziran 2024 tarihinde de verilen ruhsat dışında kum-çakıl çıkarıldığına dair tutanak tutulduğu ve yetkililere bildirimde bulunulduğu belirtildi.
ÇED gerekli görülmedi
DSİ’ye bağlı olarak çalışma yürüten Kale Kum Ocağı’nın çalıştığı bölgeye dair 2023 yılında “ÇED Gerekli Değildir” kararı alındı. DSİ’nin başvurusu üzerine Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 9 Kasım 2023’te “ÇED Gerekli Değildir” raporu verildi. DSİ, 28 Temmuz 2023 tarihinde Kale Kum Ocağı’na 5 yıl boyunca çalışma ruhsatı verdi. Koselî’de yaşayan yurttaşlar kum ocaklarının faaliyetlerine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘Nehir çocuklara mezar oluyor’
Kum ocağının faaliyet yürüttüğü bölgede yaşayan Hamdin Bozkurt, çocukluğunun geçtiği Dicle Nehri’nin bugün çocuklara mezar olduğunu söyledi. Bundan 3- 4 ay önce DSİ yetkilerinin yanlarına gelerek, buradan çakıl taşı çıkarılacağını ve boşalan yerleri dolduracaklarını, bunda herhangi bir tehlikenin olmadığını söylediğini anlatan Bozkurt, “Yaşanandan DSİ suçlu. Kendi çalışma alanı ve sahasının 1 km dışına çıkmış. Bu kum ocağının kapatılmasını istiyoruz ve elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Günde 100-150 kamyon kum
Daha önce Köseli Mahallesi’nde 2 dönem muhtarlık yaptığını söyleyen Cihan Altındere, Dicle Nehri’nin bütün ekolojisinin tahrip edildiğini belirterek, “Burada günde 100-150 kamyon kum taşınıyor. Her taraf tahrip ediliyor, biz buna karşıyız” dedi.
Dicle kıyısında ağaç kalmadı
Dicle Nehri’nde boğularak yaşamını yitiren Habip Çelik’in akrabası Habip Bozkurt da, şöyle konuştu: “Bir levha bile yok, hepimiz buradayız, bir tek önlem bile alınmamış. Maalesef bugün burada yaşananların vahameti ortadadır. Bizim başımıza gelen geldi amacımız bundan sonra kimsenin başına bir şey gelmesin. Bir daha hiçbir anne baba ağlamasın.” Şehmus Çetin ise Dicle Nehri’nin kenarında gölgelik ağaçlık alanlar vardı diyerek, “İnsanlar buraya gelip piknik yapardı. Şuan değil Dicle’nin kenarında piknik yapmak, insanlara nehrin kenarına bile gelemiyor. Biz bunlardan dolayı bu kum ocaklarının kapatılmasını istiyoruz. Doğamıza zarar verilmesine karşıyız” şeklinde konuştu.
Haber: Şilan Çil / MA