Federe Kurdistan ziyaretlerinde tecrit ve savaş politikalarının gündeme alındığını belirten DEM Parti milletvekili Newroz Uysal Aslan, ‘Kürtlerin bu kaos ve saldırılar ortamında ulusal birliğe ihtiyacı var’ dedi
Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinden oluşan kadın heyeti, Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki temaslarını tamamladı. Temaslarda, Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırıları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve fiziki özgürlüğüne dair devam eden kampanya ile ulusal birlik gibi konular gündeme geldi.
Heyette yer alan DEM Parti Şirnex Milletvekilli Newroz Uysal Aslan, ziyaretlere dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Mahmut Altıntaş’a değerlendirmelerde bulundu.
Öcalan’ın fizik özgürlüğü
Ziyaretin en temel amacının Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olduğunu aktaran Uysal, Kurdistan ve tüm Ortadoğu’da yaşanan çatışmaları tartıştıklarına dikkati çekti. Aslan, “Yaşadığımız kaos ve krizlerin ortadan kalkması için Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği noktasında görüşmeler gerçekleştirdik. Kürt partileriyle ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için neler yapabiliriz’ tartışmaları yürüttük” diye konuştu.
Ulusal birlik
Kürt partileriyle temaslarında gündeme gelen bir başka konunun ulusal birlik olduğunu söyleyen Aslan, “Kürtlerin bu kaos ve saldırılar ortamında kendilerini koruyabilmeleri ve statülerini sağlayabilmeleri için ulusal birliğe ihtiyacı var. Konuştuğumuz siyasi parti temsilcileri, kurum temsilcileri, sanatçı, gazeteci ve aydınlar da bu konuda ortak fikirdeler. Fakat bu isteğin devam eden savaşın önünü alması ve dünya siyasetine etki etmesi için örgütlü bir tarzda olması gerekiyor ” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye Federe Kurdistan için tehdit’
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nin statüsü için büyük bir tehdit olduğunu vurgulayan Aslan, “Kurdistan, egemen devletler eliyle 4 parçaya ayrılmış. Bu parçalanmışlığı ortadan kaldırabiliriz. Bugün Rojava’nın bir statüsü var. Kuzey ise yıllardır asimilasyon politikalarıyla yüz yüze kalıyor. Güney’de yaklaşık 20 yıldır bir statü var. Bu nedenle halkın oraya karşı bir umudu var” dedi.
Türkiye’nin kültürel, ekonomik ve askeri olarak Federe Kurdistan bölgesine yerleştiğine işaret eden Uysal, “Kuzey’den Güney’e giden birçok Kürt siyasetçi, aktivist ve gazeteci suikast sonucu yaşamını yitirdi. Nagihan Akarsel gibi kadın çalışmaları yapan bir gazetecinin katledilmesi ve ardından siyasetçilerin katledilmesi bir gerçeği ortaya çıkardı. Federe Kurdistan hükümeti nasıl Kürtleri koruyacak? Güney’de 600 köy boşaltılmış. Eskiden halkın yerleşim alanları olan yerler bugün Türk devletinin yerleştiği alanlar olmuş. Sadece askeri olarak yerleşmiyor. İşgal ettikten sonra kendi kültürünü, dilini de oraya götürüyor” şeklinde konuştu.
‘Çocuklar Türkçe konuşuyor’
İnsan hakları örgütleriyle yaptıkları görüşmelere değinen Aslan, şunları söyledi: “Bize söylediklerine göre; Türkiye’nin KDP işbirliğiyle girdiği alanlarda sadece Türk televizyonları çekiyor. Oradaki çocuklar da Türkçe konuşuyor. Türkiye’ye ait internet çekiyor. Bu durum Güney için çok büyük bir tehlike. Hem hukuksal hem ekonomik hem de siyasi olarak bir kriz yaşanıyor. Ekonomik krizin nedeni Hewlêr ve Bağdat arasındaki sorun ve çelişkiler değil. Hewlêr yönetiminin adil bir şekilde yönetememesi ve Türkiye’nin saldırılarında yaptığı işbirliğinden kaynaklanıyor. Güney yönetimi şuanda dili dahi koruyamıyor.”
ŞİRNEX