Öyle görünüyor ki AKP iktidarı, ırkçı müttefikine artık tamamen teslim olmuş, bu suretle de müesses nizamın tüm kodlarını devreye sokmaya başlamıştır. Bu yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kürt’e dair ne varsa ret ve inkarını, imha ve asimilasyonunu esas alan zihniyetinin kodlarıdır. Çok anlatılan bir hikaye vardır, karikatür olarak da çok çizildi bu hikaye. İki Kürt Hac’da aralarında Kürtçe sohbet etmektedirler. Yanlarından geçen bir Türk hacı bunlara bakar bakar, başını sallar, sonra “Bari Hac‘da böyle davranmayın. Hacca gelmişsiniz Allah’ın evinde bile bölücülük yapıyorsunuz” der. Bu devletin kurucu zihniyeti, bu zihniyetin güdümündeki devasa yığınlar, sağından soluna, dincisinden sekülerine, ırkçısından liberaline her iktidar Kürt’e dair ne varsa sahip çıkılmasını, yaşanmasını bölücülük olarak görmüş, görmeye devam etmektedir. Ve elbette sadece bunu böyle görmek ve böyle nitelemekle kalmıyor. İster hastanede, postanede, ister karakolda, ister mahkemede en iyi bildiği dille, anasından öğrendiği dille, Kürtçeyle iki kelime derdini anlatmaya kalksın; ister Kürtçe şarkı söylesin, Kürtçe halay çeksin, çocuğuna Kürtçe seslensin sokakta, bunu devletin ve milletin birliğine ve beraberliğine yönelmiş “hain emel” addedip cezalardan ceza, ezalardan eza beğendirtmiştir Kürde.
Belli bir merkezden ve belli bir plan ve amaç dahilinde başlatıldığı çok aşikar bir operasyon yürütülmeye başlandı son birkaç gündür. Sahilde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken bir grup gencin görüntüleri yayılıyor sosyal medyada ve yine aynı merkezden yönlendirildiği belli bir infial dalgası yayılıyor bu milli birlik ve beraberliğe yönelmiş menfur halaya karşı. Bizzat İçişleri Bakanı’nın ağzından ifade edilen bir operasyonla bu gençler evlerinden toparlanıp derdest ediliyor. İçişleri Bakanı, büyük bir tehlikeyi bertaraf etmiş olmanın, milli birlik ve berberliği yeniden tesis etmiş olmanın gururuyla operasyonun başarısından ve bu tür müessif ve melun eylemlere müsaade etmeyeceğinden bahsediyor. Bu operasyonu başka operasyonlar takip ediyor. Nerede bir Kürtçe şarkı söylenmişse, nerde Kürtçe şarkılarla halaya durulmuşsa sosyal medyada dolaşıma sokuluyor, sonra da histerik ırkçı bir linç furyasıyla operasyonlar başlatılıyor, insanlar derdest ediliyor. Meclis’te her gün bir Kürt ve Kürtçe kavgası yaşanıyor zaten. Kürtlerin temsilcisi olan DEM Parti, ne zaman Kürt sözcüğünü ansa, iki kelam Kürtçe konuşsa muhalefetinden iktidarına bütün partiler had bildirmeye, sınır çizmeye, doğrultu vermeye çalışıyor. Halkı iliklerine kadar sömüren açlığa, yoksulluğa mahkum eden, sermayenin çıkarlarını korumak adına bu halkı parya durumuna düşüren iktidara yönelecek tüm öfke, dilini konuşmaktan ve varlığını onurluca savunmaktan başka gailesi olmayan ve bunu yapmakla hiç kimsenin hakkına hukukuna en ufak bir zeval getirmeyen Kürde, Kürtlüğe yöneltiliyor.
Bu ırkçı, dinci, cinsiyetçi, her türlü farklılığa karşı düşmanlık üreten bu bataklığın kurutulmasına dönük ne yazık ki Kürtlerden ve onlarla ortaklık eden bir grup sol ve sosyalistten gayrı gayret sahibi, ahlak ve vicdan sahibi kimseler yok ortalıkta. Kürtleri, Kürt olmaktan çıkarmak için yaratılmış bu bataklığın, bütün bir coğrafyanın insanlarını hasta ettiğini gören, buna direnen, itiraz eden bir aydın ve entelektüel tutumu da neredeyse sıfıra yakın ne yazık ki.
Kürtler elbette bu saldırı dalgasına da direnecekler. Bu gök kubbe altında Kürde yöneltilmemiş tek bir zulüm, tek bir saldırı biçimi kalmış mı ki? Bunların her birine, dahası ne olursa olsun direnmemiş mi? Şimdi türkü söylemekten, halay çekmekten vaz mı geçecek Kürtler siz bu sözde hukuk soslu operasyon dalgasını yöneltince. Kürtleri zerre kadar tanımış olsaydınız, onlara nerelerinden saldırırsanız oralarına on kat daha fazla sahip çıkacaklarını bilirdiniz. Yaptığınızın Kürdün zulme karşı öfkesini ve değerlerine sahip çıkmadaki kararlılığını arttırmaktan başka hiçbir işe yaramayacak. Şimdi yediden yetmişe Kuzey’de, Güney’de, Doğu’da, Batı’da dünyanın dört bir yanında Kürtler evlerinde, iş yerlerinde, tarlada, bahçede, sokaklarda, meydanlarda, düğünde, cenazede türkülerini söyleyecek hep bir ağızdan, omuz omuza halaya duracak. Bizim halaylarımızın, türkülerimizin gücü sizin yasalarınızdan da kolluk gücünüzden de, top ve tüfeğinizden de daha güçlüdür. Bizi yok saymayı, yasaklamayı bin kere denediniz, bininde de yenildiniz. Gene yenileceksiniz.