Gözaltında gördüğü işkenceden kaynaklı ‘beyin erimesi’ tespit edilen tutsak Fevzi Arslan’ın avukatı ‘Doktor, cezaevinde bu şekilde tutulmaya devam edilirse en fazla 2 yıl ömrünün kaldığını iletti’ dedi
Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde Fevzi Arslan ile kardeşleri Ömer, Mehmet Haşim, Mehmet Kasım, 18 Ekim 2018 tarihinde gözaltına alındı. Suriye’de başlayan çatışmalar üzerinde 2012 yılında Riha’ya gelen Arslan kardeşlerin akrabası Khlel Khlel de polisler tarafından gözaltına alındı. AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a dönük “suikast” istihbaratı iddiası üzerine gözaltına alınan 5 kişi, 11 gün boyunca TEM Şube’de tutuldu.
İşkence altında ifade
Gözaltındaki 11 gün boyunca ağır işkencelere maruz bırakılan 5 kişiye, polis tarafından hazırlanan iddianame imzalatılmak istendi. 31 Ekim 2019’da Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda da, işkenceye yer verildi.
Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 5 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, gözaltıya gerekçe yapılan “suikast” iddiası yer almadı. Mahkeme, işkence altında alınan ifadeleri baz alarak, Fevzi ve Mehmet Kasım Arslan kardeşler ile Khlel Khlel’e “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma, tasarlayarak kasten öldürme” iddiasıyla 3 kez ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verdi. Ömer ve Mehmet Haşim kardeşlere ise “Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, kamu malına zarar verme ve ruhsatsız silahlara mermi satın alma” iddiasıyla 28’er yıl hapis cezası verildi.
Antep Bölge Adliye Mahkemesi 18’inci Dairesi, 19 Şubat 2020 tarihinde verilen cezaları onadı. Yargıtay’a itirazda bulunuldu. Ancak 17 Ocak 2024 tarihinde Yargıtay da cezaları onadı. Avukatlar, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Dosya halen AYM’de bekliyor.
Beyin erimesi tespit edildi
Yargı süreci devam ederken, 6 Haziran 2024 tarihinde baş ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan Fevzi Arslan’da beyin erimesi başladığı tespit edildi. Arslan’a avukatı, müvekkiline dair teşhisi özel bir hastanede uzman bir doktora inceletti. Doktor, 2018 yılında elektrikli işkence sonucu Arslan’ın beyninde pıhtılaşma oluştuğu, zamanında müdahale edilmediği için iltihap oluştuğu ve bunun beyin erimesine neden olduğu tespitlerinde bulundu.
Adana Suluca Y Tipi Kapalı Cezaevi’nde tekli hücrede tutulan ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsak listesinde yer alan Arslan, hastalık nedeniyle unutkanlık ve uyanamama problemleri yaşıyor.
‘Mahkumiyet hukuka aykırı’
Arslan’ın avukatı Eyüp Sabri Tinaş, müvekkilinin bir an önce tam teşekküllü bir hastanede ameliyat olması gerektiğini vurguladı. Av. Tinaş, verilen mahkumiyet kararlarının “hukuka aykırı” olduğuna işaret ederek, yeniden yargılama yapılması için mahkemeye başvuracaklarını aktardı.
Müvekkillerinin ifadelerinin ağır işkence altında alındığını belirten Tintaş, Riha’da faili meçhul olayları kabul etmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Müvekkillerin mahkemede ifadelerinin işkence altında alındığını söylediklerine değinen Tintaş, “Buna rağmen etkili bir soruşturma yapılmadı. Suç duyurusu ise takipsizlikle sonuçlandı. Etkili bir soruşturma yapılmadan dosya kapatıldı” şeklinde konuştu.
‘İşkenceden kaynaklı beyin kanaması geçirdi’
Fevzi Arslan’ın ağır hasta tutsak olduğuna dikkati çeken Tinaş, “İşkencenin üzerinden yaklaşık 6 yıl geçti ve şikayet üzerine beyin tomografisi çekildi. Çünkü Fevzi söylediği şeyleri hatırlamamaya başlamıştı. Sonuçları özel bir hastanede uzman bir doktora gösterdik; işkence görmesinden kaynaklı 6 yıl önce beyin kanaması geçirmiş. Beyin kanamasına müdahale edilmediği için kan pıhtılaşması oluşmuş ve bu beyin erimesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Tahliye çağrısı
Doktorun kendilerine ‘Bu şekilde devam edemez” dediğini paylaşan Tinaş, “Cezaevinde bu şekilde tutulmaya devam edilirse Arslan’ın en fazla 2 yıl ömrünün kaldığını doktor bize iletti. Şuan Fevzi cezaevinde tek kişilik hücrede tutuluyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil. Daha önce bağırsaklarından ameliyat oldu. Doktor ilaç yazdı ve bunları düzenli alması gerekiyor. Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Arslan’ın gerekli tedavi hakkına ulaşması için biran önce tahliye edilmesi gerek. Bu koşularda kalırsa ölümünden yetkililer sorumludur. Cezanın ertelenmesi yoluna gidilebilir.”
Haber: Emrullah Acar / MA