DEM Parti Amed il örgütü son dönemde gündem olan ‘bankamatik memurları’na ve belediyelerin HÜDA-PAR tarafından hedef gösterilmesine tepki göstererek, ‘Kayyım çetesi devreye girdi’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer ile Abbas Şahin ve DEM Parti Milletvekili Adalet Kaya kayyımlara ve siyasi sürece gelişmelere ilişkin il binasında basın toplantısı düzenledi.
Tecride dikkat çekildi
Toplantıda ilk olarak konuşan Abbas Şahin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaşan tecride dikkat çekerek, “Tecrit olan politikaların devam ettirilmesi içindir. Amaç Türkiye ve Orta Doğu halkına zarar vermektir. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Ardından kayyım politikalarına değinen Abbas, “8 yıllık kayyım sürecinde halka ait ne varsa yok etme zihniyetle karşı karşıyaydık. Ne kayyımlara boyun eğeceğiz ne de politikalarına boyun eğeceğiz. Kürt sorunu demokratik siyaset ve muhataplarıyla çözülecek” sözlerine yer verdi.
Yolsuzluklara değinildi
Ardından söz alan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya ise elinde belgeleri açıkladı. Kaya gündemlerinde sıcak olarak kayyım yolsuzluklarının olduğunu söyleyerek, AKP’lilerin yakınlarının “İstisnai” kanunla belediye memuru yapılması örneklerini sıraladı.
Kaya, “En önemli sorun bölgemizde yoksulluk ve işsizlik. Gençler işsiz, çalışıyorlar, şans eseri mülakattan geçiyorlar, geçmiş ve gelecekleri inceleniyor memur olmak üzere. Ne oluyor mülakatta eleniyorlar, ya da şans eseri memur olunca kayyımlar tarafından işten atılıyorlar, mobbing uygulanıyor. Bunları Kürt gençleri yaşarken 8 yıllık kayyım sürecinde AKP yakını olmak nasıl bakalım” diyerek “Özel kalem” memuru yapılan AKP’li isimleri ve bu isimlerin ardından batı illerine nasıl atandığını sıraladı.
‘Sayıştay raporlarıyla belgelendi’
DEM Partili belediye başkanlarının değil de AKP’li Hüseyin Beyoğlu’nun “Yolsuzluk” ile yargılandığını hatırlatan Kaya, bu yolsuzlukların Sayıştay raporlarıyla da belgeli olduğunu ifade etti. Kaya, kayyımların yaptığı ilk işin toplum açısından yararlı olan kadın kurumları gibi kurumların kapatıldığını ve bunun özel savaş politikası olduğunu söyledi.
Hüda-Par’a tepki
Hüda-Par’ın parklarda yaşananlara ilişkin söylediklerine de değinen Kaya, “Sur ’da Otoparkları kim yönetiyor. Kur’an kurslarını kapatmakla belediyelerimizi suçlamış Hüda-Par ama Sur’da kapatılan hiçbir yer yok. Siz 8 yıldır bu uyuşturucu trafiğine, Kürt kimliğinden kaynaklı hafıza ve iradeyi yok etmeye çalışanlara tek bir söz etmemişsiniz ama 4 aydır aldığımız belediyeler için söz söylüyorsunuz. Size kim talimat veriyor? Yine sanat ve kültürel üretim yapan yapılara dönük saldırılarınız oluyor. 90’ların hafızasını bütün saldırılara karşı dipdiri tutan bir halk var karşınızda. Siz bu hafızayı yok eden yapı ile birliktesiniz, önce kendinize bakın. Biz ahlaki ve politik toplum yaratma derdindeyiz. Hüda-Par bunun düşmanıdır, kadın kazanımlarına saldıran iktidarın ortağıdır. Siz 4 parça Kurdistan’da Kürt kazanımlarına saldıran yapının ortağısınız. Bizi hedef gösteren söylem ve saldırıya ilişkin suç duyurusunda bulunacağız ama buradan Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanlığı’na karşı bizi Kur’an kursuyla tehdit eden bu yapı, herhangi bir sanat ya da bir kişiye zarar verirse sorumlusu Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’dır. Halkımız bunların talimatı kimden, nereden aldığını biliyor. Kayyım çetesi devreye girdi” şeklinde konuştu.
‘8 yıldır yönetenin kim olduğuna bakmak lazım’
Son olarak konuşan Gülşen Özer de son dönemde Kürtler üzerinde yaşanan politikalara ve baskılara tek tek değindi. Gençler arasında yaygınlaşan madde bağımlılığıma değinen Gülşen, “Bugün gençlere verilen zehir kimler aracılığıyla veriliyor. Aldığımız nefesi sorgulayanlar bugün nasıl bunu bilmez. Bununla belediyelerimiz ve partimiz hedef gösterilmeye çalışılıyor fakat 8 yıldır yönetenin kim olduğuna bakmak lazım. Nasıl ki kazanımlarımıza irademize sahip çıktıysak yine de. Sahip çıkacağız” sözlerine yer verdi.
AMED / JİNNEWS