10 Temmuz’da tahliye olan Servet Kaya, tüm hapishanelere yayılan tecrit politikalarına karşı demokratik mücadelenin önemine dikkat çekti
Amed’de 2017 yılında gözaltına alındıktan sonra “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Servet Kaya, sırasıyla Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi ve Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi ve en son Antalya Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi’nda kaldı.
10 Temmuz’da buradan tahliye edilen Kaya, tahliye edildiği cezaevinde yaşanan ihlalleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
Gece hücre baskınları
Özellikle gece saatlerinde koğuşlara baskın yapıldığı ve “provokasyon” yaratılmak istendiğini belirten Kaya, “Gecenin bir yarısı herhangi bir durum yokken ‘arama’ adı altında gelip odaları dağıtıp, tahrike varacak düzeyde provokasyon zemini yaratılıyor. Böylece hem psikolojik hem de fiziksel şiddet uygulamanın zeminini yaratmaya çalışıyorlar” dedi.
Tedaviye erişimde sorunlar
Tedaviye erişim noktasında sorunların yaşandığını ve siyasi tutsakların ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını söyleyen Kaya, kimi gerekçelerle tutsakların revir ya da hastaneye sevklerinin7-8 ay geciktirildiğini ifade etti. Kaya, “Hastaneye gidileceği zaman tacize varan aramalar yapılıyor. Ya bu dayatmaları kabulleneceksin ya da tedavi hakkın engellenecek ve hastaneye götürülmeyeceksin. Hastaneye gitmediğin zaman da hücre cezasına çarptırılarak ayrı bir soruşturmaya tabi tutuluyorsun” dedi.
‘Tecrit yayıldı’
40 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin tüm cezaevlerine yayıldığına dikkati çeken Kaya, “Kürtlerin kendine öncü diye belirlediği bir kişiliğe bu kadar ağırlaştırılmış bir tecrit uygulamanın çok farklı bir anlamı var. Bitirmeye yöneliktir. Parçalamaya yöneliktir. Topyekun imhaya yönelik gelişen bir politikadır. Manavgat Cezaevi ve diğer bütün zindanlar İmralı tecrit politikasından nasibini alıyor. İmralı’da geliştirilen politikalar bütün zindanlarda yaygınlaştırılıyor” diye kaydetti.
‘Ses çıkarmak gerekiyor’
Cezaevlerinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurullarının tecrit uygulamalarını derinleştirdiğine dikkati çeken Kaya, uygulamalara karşı demokratik mücadelenin önemine değindi. Kaya, şunları söyledi: “Her bir bireyin artık ses çıkarması gerekiyor. Zindanlara gidip tecrit politikasının hesabını sorabilirler. Geç olmadan bazı adımların atılması için bugünden harekete geçmek gerekiyor. Mevcut durumu kabullenmemiş olsak da kimi durumlarda geri kaldık, eksik kaldık, yetersiz kaldık. Bunun mücadelesini, bunun direnişini tamamıyla geliştirmediğimiz için bugüne kadar tecrit politikası gelişti.”
ANTALYA