Çalışma ücretini istediği işverenleri tarafından alıkonulan ve ağır işkenceye maruz kalan Vedat Kurt’un avukatı Yusuf Önkol, müvekkilini tehdit eden sanıkların tutuklanmaması halinde öldürülme riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtti
Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinden Antalya’ya çalışmaya gittikten sonra çalışma ücretini istediği işyeri sahipleri tarafından ağır işkenceye maruz kalan Vedat Kurt’a ait görüntüler gündemdeki yerini koruyor.
2020 yılının Ekim ayında işyeri sahipleri A. T., O. T., S. T. ve A. A. tarafından ağır işkenceye maruz kalan ve aylarca alıkonulan Kurt’un avukatlarından Yusuf Önkol, yaşananlara dair konuştu. Müvekkilinin duruşmalar öncesi aranarak tehdit edildiğini aktaran Önkol, sanıkların tutuklanması halinde Kurt ve avukatlarının yaşamlarının riskte olduğunu söyledi.
Fiziki şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet
Dosyaya daha sonra dahil olduğunu aktaran Önkol, “Vedat’ın olayı anlatması ve vekalet başvurusu ardından eriştiğimiz dosyada gördüğümüz detaylarla olayın ne kadar vahim olduğunu gördük. Dosyaya baktığımızda Vedat’ın ihmal edildiği ve dosyanın sürüncemede bırakılmaya çalışıldığına şahit olduk” dedi.
Müvekkilinin uzun bir süre işkenceye karşı sessiz kalmasının nedeninin yaşadığı maddi imkansızlıklar ve ölümle tehdit edilmesi olduğunu söyleyen Önkol, “Son duruşmaya gittiğimizde Vedat, ‘tarafların kendisini arayarak hem kendisini hem de avukatı olarak bizleri ölümle tehdit ettiklerini’ söyledi” diye kaydetti. Müvekkilinin 4 aya yakın bir süre sistematik bir işkenceye maruz bırakıldığını söyleyen Önkol, fiziki şiddetin yanı sıra psikolojik şiddetin de yaşandığını kaydetti.
Mahkemenin tavrı
Mahkemenin yargılama sürecinde takındığı tutuma değinen Önkol, 5 Haziran’da görülen son duruşmada mahkeme heyetinin müvekkiline sadece “Şikayetin devam ediyor mu?” sorusunu yönelttiğini ve ardından “Otur, sen değil avukatın konuşsun” dediğini aktardı. Önkol, “4 yıla yayılmış bir olay var. Vedat bu süreçlerde de sürekli olarak tehdit telefonları alıyor. Vedat hukuki yardım alamıyor, zaten bu dosyaya bakıldığında anlaşılıyor. Son duruşmada, Filistin’den ve orada yaşanan işkencelerden bahsederek yanı başımızda Vedat’ın yaşadığı işkenceye atıfta bulunmak istedim. Ancak ne yazık ki mahkeme heyeti bunları zapta geçirmedi. Savunma hakkımız kısıtlandı. Hak arama adliyelerde olur. Ancak baktık durum vahim. Bu sebeple durumun kamuoyuna yansımasını istedik” diye konuştu.
Sadece 10 ay tutuklu kaldılar
Olayın uzun süre tutukluluk gerektiren birden çok suç kapsamında olduğuna dikkati çeken Önkol, sanık A.A. 1 gün, O.T. ve A.T. 2 ay, S.T. ise toplam 10 ay tutuklu kaldığına dikkati çekti. Dosyaya bir müdahale olup olmadığını bilmediklerini, ama dosyanın hukuki zeminde yürütüldüğüne dair kuşkularını dile getiren Önkol, “Bu dosyadaki şüphelilerin güvendikleri siyasiler mi yoksa başka birileri mi var, bilmiyoruz. Çünkü müvekkilim duruşmadan önce alenen tehdit ediliyor. Bu insanların ‘Nasıl olsa ben çıkarım’ rahatlığı var ki çıktılar da zaten. Bizim burada bahsettiğimiz TCK 148, 149 maddelerinden düzenlenen ‘yağma’ ve 86-87 düzenlenen ‘kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ maddeleri gündemde. Vedat’ta işkenceden kalan izler var. Biz bu yüzden İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkini istedik. 14 yıldan 28’yıla kadar ceza istemi var bu suçların. Bizi şaşırtan şey buna rağmen tutuksuz yargılanmaları. Elde bu kadar ciddi deliller varken bu adamlar neden bu kadar az tutuklu kalıyor?” diye sordu.
Sanıkların birden çok suç kaydı var
Yargılanan sanıkların tamamının birden fazla suç kayıtları olduklarını yargılama sürecinde öğrendiklerini ifade eden Önkol, sanıkların tutuklanmaması halinde hem Kurt’un hem de Kurt’u savunan avukatları olarak kendilerinin de öldürülme riski ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
Davanın 16 Ekim’de Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi görülecek 10’uncu duruşması için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunan Önkol, “Dosyaya sunacağımız Adli Tıp Kurumu raporu ardından mahkemenin karar vermesini ve şüphelilerin tutuklanmasını bekleyeceğiz. Aslında Adli Tıp Kurumu raporu yetişmese dahi bu sanıkların tutuklanması gerektiğini vurgulayacağız. Son duruşmada Vedat’ı gerçekten konuşturacağız. Vedat olması gerektiği yerde konuşacak. Eğer mahkemede konuşturulsaydı bugün bunlar olmayacaktı. 16 Ekim’de kararı bekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Haber: Ceylan Şahinli\MA