Gazeteci Mehmet Güleş, bulunduğu Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde manzara fotoğraflarının dahi “Güvenlik” gerekçesiyle tutuklulara verilmediğini ve Kürtçeye yönelik yasakçı tutumun devam ettiğini belirtti.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mehmet Güleş, tutuklu bulunduğu Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini mektup aracılığıyla aktardı. Yaptığı haberlerden dolayı 2016’dan bu yana tutuklu bulunan ve hakkında verilen 9 yıl 4 ay 15 günlük hapis cezası geçen aylarda Yargıtay tarafından onan Güleş, bu gelişmeye ilişkin de şunları söyledi: “Ben gayet iyiyim. Bilindiği üzere davamın Yargıtay aşaması da son buldu. Benim için sürpriz olmadı, bekliyordum da. Her şeye rağmen mutluyum, gururluyum. Eğer Roboski Katliamı’nın ölüm yıldönümünü haberleştirmek suçsa, ben yine aynı suçu işlerim. Eğer hakikati ortaya çıkartmak suçsa yine devam ederim bu suça. Köle olup onursuzca yaşayacağıma bu dört duvar arasında direniş içinde olup ölmeye razıyım.”
Güleş, cezaevindeki ihlallerin had safhaya ulaştığını aktararak, yaşananları şöyle sıraladı:
- Günlük sadece 7 saat koğuş avlusunda kalabiliyoruz. Geriye kalan 17 saat boyunca odada tecrit halinde kalıyoruz.
- Kürtçe kitap, dergi ve mektup alıp vermek hala mümkün değil. Kürtçeye yönelik yasakçı zihniyet devam ediyor.
- Hakkında mahkeme tarafından verilmiş bir toplatma kararı olmamasına rağmen birçok kitap verilmiyor.
- Manzara niteliği taşıyan fotoğraflar ‘güvenlik’ gerekçesiyle verilmiyor.
- Tutukluların hastaneye sevkleri geç yapılıyor. Hastaneye gidildiğinde ise kelepçeli muayene dayatılıyor.
- Tutuklu ve hükümlülere cezaevi girişinde çıplak arama dayatılıyor.
- Cezaevi genelgesinde olan kurs-sohbet-hobi faaliyetleri keyfi şekilde engelleniyor.
- Aile görüşlerinde tekmil dayatmaları, kimi gardiyanların ortamı germek için provokatif söylemler kullanmaktadır. Yine ziyaretler sırasında tekmil dayatılmaktadır.
- Açılan disiplin soruşturması için ifadeye gittiğimizde savunma hakkımız engelleniyor. Bunu infaz hakimliğine dilekçe olarak belirtmemize rağmen herhangi bir işlem yapılmıyor. Daha önce açlık grevi eyleminden dolayı hemen hemen bütün siyasi tutsaklara yani yaklaşık 120 kişiye farklı cezalar verildi.
- Yaklaşık 50’ye yakın tutuklu hiçbir gerekçesi olmamasına rağmen tekli odalarda tutuluyorlar. Bunların arasında hasta tutuklular da var.
- Yaklaşık 26 yılıdır cezaevinde olan ve yaklaşık 14 ay içinde 4 cezaevi değiştiren hasta tutuklu Yaşar Kırmızı, Ekim ayı içerisinde tekli kaldığı hücrede darp edilerek 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne isteği dışında sevk edildi. Sevk sırasında çıplak arama dayatmasını kabul etmediği için darp edilerek tekli odaya konuldu.
Kaynak: MA