YPJ komutanı Rohilat Efrîn, DAİŞ’e karşı verilen mücadelede kadınların en ön safta yer aldığını belirterek, ‘Rojava Devrimini korumak için elimizden geleni yapacağız’ dedi
Tunus’ta başlayan “Arap Baharı”, Mısır ve Libya’da iktidarların devrilmesinin ardından Suriye’ye sıçradı. Suriye’de Mart 2011’de başlayan sivil gösteriler, bir süre sonra iç savaşa evrildi. Kürtler ve beraber yaşadığı halklar, Esad ve karşısındaki güçlerin yanında yer almayarak, “Üçüncü Yol” stratejisiyle hareket etti. 19 Temmuz 2012 tarihine gelindiğinde ise, tarihe “Rojava Devrimi” ya da “Kadın Devrimi” olarak geçen süreç başladı.
DAİŞ’in saldırılarının arttığı 2013 yılının 4 Nisan’ında ise Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) kuruldu.
YPJ, Rojava Devrimi sürecinde hem saldırılara karşı verilen mücadele hem de sistem inşasında öncülük yaptı. Devrimin 12’nci yıl dönümüne dair konuşan YPJ komutanlarından Rohilat Efrîn, iç savaş patlak verdiği dönemde Kürtlerin kendi kendine örgütlenerek, saldırılara cevap olduğunu söyledi.
‘Kendimizi savunmazsak yok olacaktık’
Rohilat Efrîn, “Bir yandan özgürlük isteyenler vardı, diğer yandan her yere saldıranlar. O süreçte Yekitiya Xwe Parastina Gel (YXG) adına savaşıyorduk. 7’den 70’e tüm halk bu saldırılara karşı savunmaya geçmişti. Çünkü kendimizi savunmazsak yok olacağımızı biliyorduk. Sadece ölümle yüz yüze kalmakla sınırlı değildi bu. Bedenini, ruhunu, kültürünü, tarihini teslim almak isteyen bir saldırıydı. Buna karşı bir mücadele yürütüldü” diye konuştu.
‘Kadın ordusu oluşturmanın gerekliliği’
Kürtlerin YXG’nin kuruluşuyla tarih sahnesinde yerini aldığına dikkati çeken Rohilat Efrîn, devrim sürecinde sadece savaşmadıklarını aynı zamanda inşaya dair de bir mücadele verdiklerini kaydetti. Rohilat Efrîn, “Bir çok kentimizde kadınları ‘namus’ kalıbına sokan bir anlayış hüküm sürüyordu. Kadının dışarıya dahi çıkmasını engelleyen, eve hapseden bir zihniyet. Ancak Kürt özgürlük hareketi, Rojavalı Kürtler üzerinde bir etki bırakmıştı. Bu kültür devrime giden yola kadar taşındı. Rojava’da tüm zorlu şartlara karşı kadın ordusunun oluşturulmasının gerekliliği görüldü” ifadelerini kullandı.
‘Kadınlar öncülük etti’
Kadınlara özsavunma temelinde silah eğitimi verilmeye başlandığını söyleyen Rohilat Efrîn, “Kadınlar silahlanarak ‘Ben yurdumu koruyacağım’ mesajı verdi. Gördükleri tüm eğitimlere de böyle yaklaştılar” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin devrimde esas alındığını söyleyen Rohilat Efrîn, “20 yıllık bir mücadelenin eseriydi bu. ‘Kadınlar nasıl yaşamalı? Kürtler kendi varlıklarını nasıl tanımalı? Nasıl öncü olabilirler?’ sorularıyla bir güç oluşturdu Kürtler. Toplum, kendi yaşadığı topraklarda kendi söz hakkına sahip olmakla, kendini yönetmekle daha önce hiç karşılaşmamıştı. Çok ince bir hattı bu; topraklarını savunmak ve onun üzerinde söz hakkına sahip olmak. Devrim bunun farkındalığı oldu. Bugün hala inanılmaz geliyor. Bir masal gibi anlatılıyor, ancak bir devrim oldu ve buna kadınlar öncülük etti” ifadelerini kullandı.
‘DAİŞ’i yenilgiye uğrattık’
Kadınların öncülüğü nedeniyle devrimin aynı zamanda “Kadın Devrimi” olarak nitelendirildiğine dikkati çeken Rohilat Efrîn, şunları söyledi: “Özsavunma farkındalığıyla gençler, kadınlar herkes silahları neden kaldırdıklarını anladı. Amaç buradaki insanların yolunu devrime çevirmekti. Yoksa nice kadınlar, gençler hayatlarında silah görmemişti. Bugün hala saldırılar devam ediyor. Bu topraklarda tüm dünyanın korkarak bahsettiği DAİŞ yenilgiye uğratıldı. Jinda Tiltemir şahsında o gün devrim ilan edildi. Tek bir kadındı ve devrime öncülük etti. Binlerce kadın yoldaşımız şehit oldu. Dün bir renktik bugün 10 renk olduk. Rojava’dan başladık bugün ismimiz Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Farklı kimliklerden yüzbinlerce kadının eliyle bu aşamaya geldik. Bunu korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Aç susuz da kalsak kendimizi savunmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: MA