DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek, Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırılarına karşı tüm Kurdistanî partileri tutum almaya çağırdı
Türkiye’nin KDP ortaklığında Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırıları devam ediyor. KDP’nin kontrolündeki yerlerde Türk askerleri kontrol noktası kurdu ve kimlik kontrolüne başladı. Ayrıca saldırılar nedeniyle 6 köy boşaltıldı, 602 köy ise boşaltılma riskiyle karşı karşıya.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, bölgede yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Müjdat Can’a değerlendirdi.
‘Topyekun saldırı’
Çiftyürek, “Bölgede topyekun barış istiyoruz” ifadelerin kullanan iktidarın Federe Kurdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlere karşı topyekun bir savaşı devreye koyduğunu söyledi.
Bölgede barışın ancak Kürt halkının kazanımlarına saygıyla mümkün olduğunun altını çizen Çiftyürek, “Bölgede Kürt’süz barış olmaz. Esad ile görüşün, Irak ve Kurdistan Bölgesi ile de görüşün ama Kürtlerle de savaş siyaseti yerine barış siyasetini izleyip, barış elini uzatın. Kurdistan bölgesinde çok net bir savaş sürüyor. Bu savaşı şiddetle kınıyoruz ve bir an önce son verme çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
KDP’ye ve YNK’ye çağrı: Tutum alın
Irak’ın saldırıları desteklediğine dikkati çeken Çiftyürek, “Burada kilit olan KDP’nin tutumudur. Görülüyor ki KDP’nin de devletin bu savaş siyasetine doğrudan doğruya karşı tutumu yoktur. Tersine Türk hükümeti ile işbirliği içinde olduğu –acı gerçeğimiz maalesef budur- görülüyor. Biz bunu asla ve asla doğru bulmuyoruz. KDP’ye, Sayın Mesud Barzani’ye çağrımız şudur: Her zaman 4 parçada kendisinin saygılı bir konumu var. Her zaman Kürtlerin eliyle Kürt kanının dökülmesine karşı çıktı. Bir kez daha karşı çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye hükümetine karşı, savaş siyasetine karşı PDK’yi özellikle Mesud Barzani’yi net tutum almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
YNK’ye de çağrıda bulunan Çiftyürek, “YNK iç siyasi hesaplarla hareket etmemeli, suskunluğunu bozmalı, bu savaşa karşı tutum almalı. Türkiye’nin, Kurdistan bölgesinden çıkması için çağrı ve tutumunu sürdürmelidir” dedi.
‘Kalıcı ilhak perspektifi’
Çiftyürek, Federe Kurdistan Bölgesi’nin Türkiye toprağı olmadığına işaret ederek, “Orası uluslararası hukukta başka bir ülkedir. Savaşın çözüm getirmediği ortadadır. O bölgede kimlik kontrolü yapmak hukuki ve insani değildir” diye kaydetti.
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesini “Musul Vilayeti”, Kuzey ve Doğu Suriye’yi ise “Halep Vilayeti” olarak gördüğünü kaydeden Çiftyürek, “Bu doğrudan doğruya orayı kalıcı olarak ilhak etme perspektifini içeriyor. Türkiye’nin zaten stratejik olarak hedefinde bir ilhak politikası vardır. Irak ve Suriye’yi yapay devlet olarak görüyor” diye konuştu.
Ortak tutum çağrısı
Paramiliter güçlerin Federe Kurdistan Bölgesi’ne götürülmesini de değerlendiren Çiftyürek, bu durumun yeni bir şey olmadığını söyledi. Çiftyürek, benzer uygulamaların daha önce Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde yaşandığını hatırlatarak, savaşa karşı ortak tutum alma çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ