UNICEF’in Şehba Bölgesi’nde bulunan kamplara su dağıtımını tamamen kesmesi sıcak havalar ile birlikte hastalık risklerini de beraberinde getirdi
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Türkiye ve bağlı paramiliter grupların saldırılar sonucu hakimiyet kurduğu Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentinden Şehba Bölgesi’ne göç eden halka su dağıtmayı kesti.
2020 yılından itibaren köylerde su dağıtımı ciddi miktarda azalırken, 2021’de tüm bölgede kesildi. 15 Şubat 2024’ten beri ise UNICEF, kamplarda suları tamamen kesti. Bu durum ise yaz aylarıyla birlikte halk sağlığını tehdit eden bir noktaya getirdi.
‘Suyu kesmek suçtur’
Yaşananlara ilişkin ANHA’ya konuşan Efrîn-Şehba Kantonu Meclisi Eşbaşkanı Cemal Raşîd, UNICEF’in kamplardaki suyu keserek suç işlediğini belirtti. Raşîd, “Yeme ve içme temel ihtiyaçlardır. En hayati ihtiyaç ise sudur. Savaşta bölgenin büyük bir bölümünde altyapı tahrip olduğu için burada su şebekesi bulunmuyor. Bu yüzden kuyulardan su sağlıyoruz. Su sıkıntısı sadece kamplarda değil, Şehba’nın tamamında yaşanıyor. Elimizden geldiğince halka destek veriyoruz ancak bölgedeki kaynaklarımız çok az. Beş kampımız var. UNICEF kamplara su dağıttığında halkın sorunlarını daha rahat çözebiliyorduk. Ancak suyun kesilmesiyle Özerk Yönetim ve belediye büyük sıkıntılar yaşamaya başladı” diye belirtti.
Halk ve yönetimin birbirini tamamladığını söyleyen Raşîd, “İmkanlarımız olduğu sürece halkımıza destek olacağımızın sözünü veriyoruz. Bu zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz” dedi.
Türkiye de suyu silah olarak kullanıyor
Öte yandan Türkiye de yıllardır işgal girişimlerini farklı yöntemlerle sürdürdüğü bölgede Fırat Nehri’nin suyunu bir silah olarak kullanıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’ye suyun akışını engelleyen Türkiye, bölgede susuzluktan kaynaklı tarım faaliyetlerinin bitme noktasına gelmesine ve salgın hastalıkların baş göstermesine sebep oluyor. Bu durum bölge halkını zorunlu göçe tabi tutmak olarak değerlendiriliyor.
HABER MERKEZİ